Peygamberlerin kendilerine ait sözleri hatalı olabilir mi? 

Tarih: 18.02.2020 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Peygamberlerin zelle denilen hataları işlemesi Peygamber Efendimiz(s.a.v.)’in kendine ait sözlerinin ve Kuran’da geçen diğer Peygamberlerin kendilerine ait sözlerinin hatalı olabileceğini gösterir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Peygamberlerin dini hükümler konusunda sözlerinde hata olmaz. Olması halinde ise derhal vahiy ile düzeltilir. 

Dini hayatın dışında söz konusu olan peygamberlerin sözleri -vahye dayanmayan- içtihatlarında zelle olabilir. Nitekim;

“Hz. Peygamber (asm), aşılama yapan bir topluluğa uğradı. Onlara 'Siz bunu yapmamış olsanız da (hurma) olur!' buyurdu. (O sene) hurmalar koruk çıkardılar (iyi bir verim alınamadı). Hz. Peygamber (asm), (daha sonra) onlara (tekrar) uğradı ve 'Hurmalarınız ne durumdadır?' diye sordu. Onlar da 'Şöyle şöyle buyurmuştunuz, (biz de öyle yaptık ve sonuç böyle oldu)' dediler. (Bunun üzerine Resûlûllah): 'Siz dünyanızın işini daha iyi bilirsiniz.' dedi.” (Müslim, Fedail, 141)

Bu rivayetin dışında Müslim’de iki rivayet daha söz konusudur. Hz. Peygamber (asm)'in bunlardan bir rivayetteki ifadeleri çok açık olduğundan konumuza ışık tutacaktır. Şöyle ki:

Talha b. Ubeydullah anlatıyor:

“Resulullah ile birlikte hurmalıklarının başında bulunan bir topluluğa uğradım. Allah’ın Resulü (asm), (orada bulunanlara bahçelerinde çalışanlarla ilgili olarak) 'Bunlar böyle ne yapıyorlar?' dedi. Onlar da çiçeğin erkeğini dişininkine aktarmak suretiyle aşılama yaptıklarını söylediler. Bunun üzerine Resûlüllah Efendimiz, 'Bunun bir fayda sağlayacağını zannetmiyorum.' buyurdular. (Aşılamayla uğraşan kişiler) Resûlüllah’ın bu haberini alınca, yapmakta oldukları işi terkettiler. Sonra (onların aşılamayı) terkettikleri haberi Resûlüllah’a ulaştırılınca şöyle buyurdu:

'Bu, onlara bir fayda temin ediyorsa, bunu yapsınlar. Ben sadece bir zannımı (kanaatimi) ifade ettim, beni zannımdan dolayı muaheze etmeyin. Ancak size Allah adına konuştuğumda onu alınız / tutunuz, zira ben O’na asla yalan isnat etmem.'(Müslim, Fedail,139; İbn Hanbel, 1/162; İbn Mace, Ruhûn, 15)

Bediüzzamanın bu konudaki şu sözleri dikkate değer:

“İşte her hadiste bütün tafsilâtına, vahy-i mahz noktasıyla bakılmaz. Beşeriyetin muktezası olan efkar ve muamelatında, risaletin ulvî âsârı aranılmaz. Madem bazı hadiseler mücmel olarak mutlak bir surette ona vahyen gelir, o da kendi ferasetiyle ve tearüf-ü umumî cihetiyle tasvir eder...” (bk. Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, Dördüncü Nükteli İşaret, s. 93)

İlave bilgi için tıklayınız:

Asr-ı saadette içtihat var mıydı? Hz. Peygamber zamanında içtihat ...
Peygamberimiz Hz. Muhammed, sadece kendisine bildirileni mi ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun