Şehitlik kul hakkını siler mi?
- Bir yerde okumuştum. Şehit olunca günahlarımıza kefaret olurmuş. Ancak kul hakkı hariç deniyor.
- Bu konuda hadis var mı? Metniyle birlikte açıklamasını yapar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Evet, şehitlik konusunda birçok hadis-i şerif vardır. Kul hakkı ile birlikte olan birini alıp açıklamasını yapmaya çalışalım.
Ebû Katâde Hâris İbni Rib’î (ra)’den rivayet edildiğine göre:
وعن أَبي قَتَادَةَ الْحارثِ بنِ ربعي رضي اللَّه عنه عن رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم أَنَّهُ قَام فِيهمْ، فذَكَرَ لَهُمْ أَنَّ الْجِهادَ فِي سبِيلِ اللَّه ، وَالإِيمانَ بِاللَّه أَفْضلُ الأَعْمالِ، فَقَامَ رَجلٌ فقال:
يا رسول اللَّه أَرَأَيْت إِنْ قُتِلْتُ فِي سَبِيلِ اللَّه ، تُكَفِّرُ عنِي خَطَايَاىَ؟ فقال لَهُ رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :
« نعَمْ إِنْ قُتِلْتَ فِي سَبِيلِ اللَّه وأَنْتَ صَابر مُحْتَسِبٌ ، مُقْبِلٌ غيْرَ مُدْبرٍ »
ثُمَّ قال رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « كيْف قُلْتَ ؟ » قال :
أَرَأَيْتَ إِنْ قُتِلْتُ فِي سَبِيل اللَّه ، أَتُكَفرُ عني خَطَاياي ؟ فقال رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :
«نَعمْ وأَنْت صابِرٌ مُحْتَسِبٌ ، مُقبِلٌ غَيْرَ مُدْبِرٍ ، إِلاَّ الدَّيْن فَإِنَّ جِبْرِيلَ قال لِي ذلِكَ »
Rasûlullah (asm) ashâbın arasında ayağa kalkarak, onlara, Allah yolunda cihadın ve Allah’a imanın amellerin en üstünü olduğundan bahsetti. Ashâbdan bir kişi ayağa kalkarak:
- Ya Resûlallah! Eğer ben Allah yolunda öldürülürsem, bu şehitlik benim günahlarıma kefaret olur mu, ne dersiniz, diye sordu. Bunun üzerine Rasûlullah (asm):
“Evet, eğer sabrederek, karşılığını sadece Allah’tan umarak, cepheden kaçmaksızın Allah yolunda öldürülürsen, günahlarına kefaret olur.”
buyurdu. Sonra Resûlullah (asm):
“Nasıl demiştin?” diye sordu. Adam:
- "Eğer ben Allah yolunda öldürülürsem, bu şehitlik benim günahlarıma kefaret olur mu, ne dersiniz?", demiştim.
Rasûlullah (asm):
“Evet, eğer sen sabrederek, ecrini sadece Allah’tan bekleyerek ve cepheden kaçmaksızın, Allah yolunda öldürülürsen, günahlarına kefaret olur. Ancak borçların bunun dışındadır. Bunu bana Cibrîl söyledi.” buyurdu. (Müslim, İmâre 117)
Peygamber Efendimiz (asm), çeşitli vesilelerle, hangi amellerin daha faziletli olduğunu sahâbe-i kirâma haber verirlerdi. Bu faziletli amellerin duruma, şarta, zamana, kişiye ve benzer sebeplere göre farklılıklar arzettiğini görürüz. Çünkü her faziletli amele herkesin gücü yetmeyebilir. Ama herkesin gücünün yeteceği bir faziletli amel vardır.
Allah yolunda cihad, “i’lâ-yı kelimetullah”ı yani Allah’ın adını yüceltmek ve hak din olan İslâm’ı bütün insanlara ulaştırmak için yapılan savaşları, dini tebliğ faliyetlerini, İslâmî ilimler alanındaki her türlü çalışma ve gayretleri içine alır. Onu, sadece cephede yapılan savaş olarak anlamak ve kabullenmek doğru bir yaklaşım olmaz. Fakat, cephede yapılan savaş cihadın en zoru ve en üstünü olduğu için, böyle bilinegelmiştir.
Allah’a iman, bütün amellerin temelidir. Çünkü iman olmadan yapılan amel, doğru ve isabetli bile olsa, sâlih amel ve itaat sayılmaz. Cihad, Allah’ın dinini, diğer bütün dinlere, inançlara, sistem ve düzenlere üstün kılmanın vasıtası kabul edilir. İslâm’ın esaslarını, temellerini korumak, hâkimiyetini sağlamak, cihadla mümkün olur. Bu sebeple, imanla birlikte en üstün amelin cihad oluşu, üzerinde hassasiyetle durulması ve kavranılması gereken önemli bir konudur.
Allah yolunda cihad ne kadar faziletli bir amelse, cihadı yaparken şehitlik mertebesine ulaşmak da dünyada ulaşılabilecek en yüksek mertebedir. Bu mertebeye ulaşan kimse, cennette de en üstün mükâfata nâil olur. Ancak şehitlik, alelâde bir ölüm kabul edilemez. Kişinin, şehitlik mertebesine ulaşabilmesi için, cihadın bütün zorluklarına göğüs germesi, sabretmesi, yaptığı cihadın ecrini ve mükâfatını sadece Allah’tan beklemesi, harp meydanından kaçmaması ve bu şekilde canını feda etmesi gerekir. Böylece şehit olan kimsenin günahları affolunur. Ancak, kişinin uhdesinde bulunan kul hakları, borçları şehitlikle de ortadan kalkmaz. Peygamber Efendimiz (asm), bu gerçeği kendisine Cebrâil (as)’ın Allah katından bildirdiğini haber vererek, ümmete tebliğ etmiştir.
Özet olarak;
- Allah’ın dinini yüceltmek için cihad etmek en faziletli amellerdendir.
- Allah yolunda cihad esnasında şehitlik, kişinin kul hakları dışındaki bütün günahlarına keffâret olur.
- Amme hukukuna hıyanet ve kul hakları, borçlar, şehitlikle ortadan kalkmaz.
- Cihadda bütün güçlüklere sabır, ecrini sadece Allah’tan beklemek, cepheden kaçmamak şartıyla canını feda edenler gerçek mânada şehit kabul edilir.
- Kul hakkına çok riayet etmek şiarımız olmalıdır.
- Cihadın yegane gayesi, Allah’ın en son ve tek hak dini olan İslâm’ı yüceltmek, onu bütün dinlere, inançlara ve sistemlere üstün kılmaktır.
- İman ve cihad, dinin birbirinden ayrı düşünülmemesi gereken iki temel esası ve en faziletli ameldir. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., H. No: 219, 1316)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hayber nasıl fethedildi?
- Kalbimizden geçenlerden sorumlu muyuz?
- Hanzala münafık mı oldu?
- Sen buna güç yetiremezsin... hadisini açıklar mısınız?
- Ganimet malından alan cehennemlik mi?
- Çocuğun ölümünü kocasından gizlemiş mi?
- Seni benim elimden kim kurtaracak?
- Nasr suresi indikten sonra Peygamberimizin dua nasıldır?
- Yeni bir çığır açan kişiye karşılık var mı?
- Erkeklerin altın yüzük takmasına ne dersiniz?