Hz. Nuh'un, Tufan'dan sonra iki yüz elli yıl yaşadığıyla ilgili rivayet sahih midir?

Tarih: 18.09.2013 - 00:45 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kurtubi tefsiri Ankebut suresi 14. ayetinde şöyle bir rivayet geçmektedir: Enes'in de şöyle dediği rivayet edilmektedir: Rasûlullah (sav) buyurdu ki:

"Yüce Allah, Nûh (a.s)'ı kavmine peygamber olarak göndereceğinde o iki yüz elli yaşında idi. Kavmi arasında elli yıl eksiği ile bin yıl kaldı. Tufan'dan sonra da iki yüz elli yıl kaldı."

- Bu rivayet doğru mudur, güvenilir midir; uydurma rivayet olabilir mi? Kurtubi herhangi bir ravi vermiyor, açıklayabilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili yerde, Hz. Enes’in Resulullah’a dayandırdığı rivayet söz konusudur. Aynı yerde, İbn Abbas, Vehb, Kâb, Hasan-ı Basri ve benzeri alimlerin farklı görüşlerine de yer verilmiştir. Bu da esasen ilgili merfu hadisin durumunu tartışmaya açmaktadır.

Taberi, Avn b. Ebi Şeddad’dan naklettiğine göre, Avn şöyle demiştir: Hz. Nuh peygamber olduğunda 350 yaşındaydı. Kavminin içinde peygamber olarak 950 yıl yaşadı. Peygamber olarak 350 yıl görev yaptıktan sonra, tufan başladı. (Taberi, ilgili ayetin tefsiri)

İlginçtir, İbn Kesir, Suyutî gibi aynı zamanda büyük hadis alimleri olan bu müfessirler, Kurtubî’nin yer verdiği söz konusu merfu hadis rivayetine yer vermemiş, İbn Abbas’ın “Nuh, 40 yaşında iken peygamber oldu. Kavminin içinde peygamber olarak 950 sene kaldı. Tufandan sonra da 60 sene yaşadı” şeklinde verdiği bilgiye yer vermişlerdir. [İbn Kesir, Suyutî(ed-Durru’l-Mensur), ilgili ayetin tefsiri.]

Suyutî, İbn Abbas’ın bu görüşünü, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyde, İbnu’l-Munzir, İbn Ebî Hatim, Ebu Şeyh ve Hâkim gibi ünlü hadis alimlerine dayandırmıştır. (Suyutî, a.g.y)

Hâkim, İbn Abbas rivayetine yer vermiş, ancak Zehebi bu hadis hakkında sessiz kalmayı tercih etmiştir. (bk. Telhis, “el-Müstedrek” ile birlikte, 2/595)

İbn Kesir, İbn Ebi Hatim gibi alimlerin yer verdiği bazı rivayetleri zikretmiş ve bunların “garib” olduğunu söyleyerek doğru bulmadığını belirtmiştir. (İbn Kesir, a.g.y) Ona göre doğruya en yakın görünen İbn Abbas’ın (yukarıda geçetği üzere) verdiği bilgidir. (İbn Kesir, a.g.y)

Kenzu’l-Ummal’da (h.no:6320) Hz. Enes’in rivayetine -İbn Asakir’den naklen- yer verilmiş, ancak sahih olup olmadığına dair bir bilgi verilmemiştir.

İbn Asakir ise bu hadis rivayetine yer verdiği gibi, bundan farklı bilgiler ihtiva eden rivayetlere de yer vermiş ve herhangi bir tercihte bulunmamıştır. (bk. İbn Asakir, Muhtasaru tarihi Dimaşk, 26/216)

Bütün bu açıklamalara bakıldığında, sorudaki Enes rivayetinin zayıf olduğu ihtimalinin kuvvetli olduğu görülür.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun