Fecr Suresi 22. ayette geçen “Rabbin gelip melekler de saf saf dizildiğinde” ifadesini açıklar mısınız?
- Fecr Suresi 22. Ayette: "Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde;.." Bu ayette Arapça kelimelerine de baktım, meallerede baktım, meallerin çoğunda parantez içinde "Rabbin emri geldiğinde" diye çevrilmiş, oysaki bazı çevirmenler ayeti olduğu gibi "Rabbin geldiğinde." diye çevirmiş.
Değerli kardeşimiz,
"Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman, Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak?!. Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak?!. 'Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım.' der. Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez. Onun vuracağı bağı kimse vuramaz." ﴾Fecr, 89/21-26﴿
Kıyamet sahnelerini tasvir eden bu âyetler, benlik iddiasına, mal-mülk ihtirasına kapılarak Allah’a ve insanlara karşı sorumluluğunu unutan insana, hayatın geçiciliğini, kıyametin dehşetini, bunun ardından kendisini bekleyen, hak ettiği büyük cezayı ve sonuç vermeyecek pişmanlığı hatırlatmaktadır.
“Rabbin gelip melekler de saf saf dizildiğinde” diye çevirdiğimiz 22. âyeti selef dediğimiz daha çok ilk dönem müfessirleri herhangi bir te’vile gitmeksizin, âyetin lafzına bağlı kalarak anlamışlardır. Bu âlimler, hesap gününde Allah’ın geleceğine inanırlar, fakat “gelmek”ten maksadın ne olduğu bilgisini Allah’a bırakırlar.
Halef denilen sonraki müfessirler ise tenzih ilkesinden hareket ederek âyeti, “Allah’ın gelmesinden maksat O’nun emrinin gelmesidir.” şeklinde te’vil etmişlerdir. Buna göre âyetin meâli şöyle olmaktadır: “Rabbinin emri gelip melekler de saf saf dizildiğinde...” Allah’ın veya emrinin gelmesi ve meleklerin saf saf olması gayb âleminden olduğu için bunların mahiyeti hakkında bir şey söylemek mümkün değildir. Müminlerin görevi ise âhiret hayatına ve dünyada yaptıklarından dolayı orada Allah’ın huzurunda hesap vereceklerine iman etmektir.
(bk. Diyanet Tefsiri, Kur'an Yolu, İlgili Ayetin Tefsiri)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Kur'an-ı Kerim'deki müteşabih (manası açık olmayan) ayetleri nasıl anlamamız gerekir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah’ın; "Ol der, olur." emrini hayata geçiren "Rabbin elçisi" ruh mudur?
- Yer ve gök, şuurlu varlıklar mıdır? Anlar, ister, seçer, cevap verir, emri yerine getirir mi?
- Ruhu'l-kudüs'ün melek ve Cebrail olduğu konusunda ayet var mıdır?
- Enam 101. ayette, eş yerine neden zevce değil de sahibetun kelimesi kullanılmıştır?
- Nuh suresi 27. ayeti, her insanın İslam fıtratı üzerine doğduğuyla çelişmiyor mu?
- Kuran’da ve Tevrat’ta geçen şeytan, cin ve yılan ilişkisi nedir?
- Bakara suresi 260. ayette geçen "koşan kuş" tabiri ne olabilir?
- "Allah katında", sözü nasıl anlaşılmalıdır?
- Maide, 114’deki bizden öncekilerden maksat kimlerdir? Hz. İsa peygamber olarak mı gelecek?
- Hz. Ali, gusül alırken kuru yer kalmasın diye saçlarını keser miydi?