Maide, 114’deki bizden öncekilerden maksat kimlerdir? Hz. İsa peygamber olarak mı gelecek?

Tarih: 20.02.2014 - 04:28 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Maide, 114’de Hz. İsa’nın sofra için; "Bizden öncekilere ayet (delil) olsun" demesi ne anlama geliyor, onlardan önce olanlar ölmüş değiller mi? Nasıl delil oluyor, ya da farklı bir anlam mı var?

- Bir de diyorlar ki “Hz. İsa gelirse Hz. Muhammed’in Kuran’da son peygamber olmasıyla çelişir.” diyorlar. Hz. İsa zaten Hz. Muhammed’den önce doğmuş, Hz. Muhammed ise sonra doğup ölmüş. Yani Hz. İsa gelecek diyenler zaten İsa ölmedi diyor. Yani İsa yine Hz. Muhammedden önceki bir peygamber olmuş olmuyor mu?

- Yani şöyle düşünelim; bir peygamber var ve yaşı 50 diyelim, o 50 yaşındayken yeni bir peygamber olacak kişi doğuyor ve o da 20 yaşında peygamber oluyor diyelim. Diğer peygamber 70 yaşına gelmiş olsun ve aynı dönemde peygamberlik ediyorlar diyelim. Fakat genç peygamber 30 yaşında ölüyor diyelim, 70 yaşındaki peygamber ölmediği için peygamberliği devam ediyorsa, diğerinin ölmesi, ölmeyen kişiyi son gelen peygamber yapmış olmaz ki, ölen kişi yine son gelen peygamberdir. Ondan önce doğmuş olan o yaşlı peygamber gene peygamberliğine devam eder, yaşlıdan sonra gelen son peygamber de ölmüştür. Bu açıdan bakılınca Hz. Muhammmedin son peygamber olmasında da sorun olmaz. Hz. İsa’nın peygamber olarak gelmesi bile onun son peygamberliğine zarar vermez bu örneğe göre. Çünkü zaten ölmemiş diye belirtiyor bunu söyleyenler, yani son peygamber ölmüş fakat ondan önce gelen peygamber yaşıyor anlamı çıkıyor. "O zaman son peygamberlik bozulur." tezi çürümüş olmuyor mu? Çünkü zaten ölmemiş bir önceki peygamberden söz ediliyor.

- Kuran’da da aynı anda bir çok peygamberin yaşadığından bahsediyor zaten. Biri daha yaşlı olabilir, diğeri de genç olabilir. Ben Hz. İsa gelecek ya da gelmeyecek demiyorum, sadece Hz. İsa’nın gelmeyeceğine dair öne sürülen son peygamber tezinin tutarsız olduğu ortaya çıkmıyor mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Ayetin meali şöyledir:

“Meryem’in oğlu İsa: 'Ey büyük Rabbimiz!  Bize gökten bir sofra indir ki bizim hem evvelimiz, hem âhirimiz  için o gün bir bayram olsun ve senden bir mûcize olsun. Bizi rızıklandır, zira rızık verenlerin en hayırlısı sensin.' dedi.” (Maide, 5/114)

Ayette “hem evvelimiz, hem âhirimiz  için o gün bir bayram olsun” denilmektedir. Yani “evvelimiz ve ahirimiz” için denilen şey sofranın indiği günün bir “bayram” olmasıdır. “Ve Sen’den bir mûcize olsun” ifadesi genel bir hükümdür. (bk. Taberi, Maverdi, Zemahşeri, Razî, ilgili ayetin tefsiri)

“Evvelimiz-âhirimiz” (öncekilerimiz-sonrakilerimiz) den maksat, o anda hayatta olanlarla daha sonra gelenlerdir. “Evvelimiz”den maksat bu sofra mucizesini müşahede edenlerdir. Çünkü bunlar bu mucizeyi gören ilklerdir. “Ahirimiz”den maksat ise, o anda orada var olmayan daha sonra gelen kendi ümmetinin müntesipleridir. “ve Sen’den bir mucize olsun” ifadesi ise bütün insanlar için Allah’ın varlığı ve birliğinin, sonsuz ilim ve kudretinin bir delili olmasına yönelik bir duadır. (bk. Taberi, Maverdi, Razî,  a.y)

Diyebiliriz ki, bütün tefsir kaynaklarında ayette yer alan "evvellerimiz”den maksat o anda mevcut olan insanlar anlamında algılanmıştır.

- Hz. İsa’nın gelişiyle ilgili sorunuza gelince;

İslam alimlerinin bu konudaki yorumları çok açıktır: “Hz. İsa ahir zamanda gökten indiği zaman bir peygamber olarak değil, İslam ümmetinin bir ferdi olarak gelir. Bu sebeple Hz. Muhammed’den sonra bir peygamberin gelmesi söz konusu değildir.

Bir hadis-i şerfite şöyle denilmiştir:

“İsa benim ümmetimde (ümmetimden) olacak, adaletle hükmedecek, âdil bir imam / önder olacaktır.” (İbn Mace, Fiten, 33; Sahihu Eşratı’s-saati, 1/130)

Bu hadisin ifadesi de yukarıda belirttiğimiz İslam alimlerinin genel kanaatlerini pekiştirmektedir.

Keza, “Hz. İsa’nın imam olmayı reddetmesi ve sabah namazında müslümanların önderi (Hz. Mehdi)'nin arkasında namaz kılması." (İbn Mace, Fiten,33) da onun bir peygamber olarak değil, İslam ümmetinin bir ferdi olarak geleceğini göstermektedir.

Bu konuda Bediüzzaman Hazretlerinin şu ifadeleri de bu hadisin bir açıklaması mahiyetindedir:

“Nasraniyet (Hristiynalık), ya intifa veya ıstıfa edip İslâmiyet'e karşı terk-i silâh edecektir. Nasraniyet birkaç defa yırtıldı, protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, tevhide yaklaştı. Tekrar yırtılmağa hazırlanıyor. Ya intifa bulup sönecek veya hakikî Nasraniyetin esasını câmi' olan hakaik-i İslâmiyeyi karşısında görecek, teslim olacaktır."

"İşte bu sırr-ı azîme, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm işaret etmiştir ki: 'Hazret-i İsa nâzil olup gelecek, ümmetimden olacak, şeriatımla amel edecektir." (Mektubat, s. 470)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun