Agarofobi ile dinen nasıl mücadele etmeliyiz?

- Agarofobi denilen, kontrol edemediğimiz ortamlarda başımıza bir şey gelmesinden korkma durumu yaşıyorum. Bu durum hayatımı ciddi ölçüde etkilemeye başladı. İşe gidemez oldum, aile hayatım kötü etkilendi. Bu konu ile alakalı bana manevi bir reçete sağlayabilir misiniz?
- Bu yaşanan rahatsızlığa nasıl bakmalıyım?
 Not: OKB PTSD ve Depresyon gibi sorunlardan muzdaribim psikiyatrik destek aldım 2 farklı ilaç kullandım)
- Çevrem ve ailem sorun çıkarıyor. Bazen cidden bunalıyorum çözüm yok gibi hissediyorum.

Değerli kardeşimiz,

Agarofobi, sadece fiziksel alanlara dair bir korku değil, aynı zamanda hayatın bizim kontrolümüzde olmayan yanlarına karşı duyulan derin bir kaygının dışa vurumudur. Kişi, muhtemelen hayatıyla ilgili her şeyi kontrol edemezse kötü bir şey olacak, kaygısını yaşar.

Oysaki bu noktada, kontrolü bırakmanın, aslında her şeyin dizginleri elinde olana teslimiyet olduğunu hatırlaması gerekir.

Allah’a teslimiyet, zayıflık veya boş vermişlik değil; Allah’a güvenmenin en yüksek hâlidir. Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim'de şöyle buyurur:

"Göklerde ve yerde olan kimseler her şeyi ondan isterler; o her an kâinata tasarruf etmektedir." (Rahman, 55/29)

Ve yine başka bir ayette şöyle buyurur:

“Onlar, namazlarında huşû içinde (kalbi ve bedeniyle tam teslimiyet halinde)dirler.” (Müminun, 23/2)

Sizin başınıza gelenler de onun (c.c) tasarrufu dışında değildir. Dolayısıyla sizi kaygılarınızdan kurtaracak şey de ona güvenmek ve teslim olup kaygılardan kurtulmaktır.

Bu çerçevede size şunları tavsiye edebiliriz.

Manevi Reçete: Ruhsal Dayanıklılığını Beslemek

1. İmanı Kuvvetlendirmek:

İnsan, Allah’a olan imanının kuvveti oranında olaylara karşı dayanıklı olur ve teslimiyetle dayanabilir. Yani insanın Allah’a olan imanı ne kadar sağlam ve tahkiki ise, teslim ve tevekkülü de o nispette sağlam ve sarsılmaz olur. Bu konuda Bediüzzaman Hazretleri şöyle der:

“İman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dareyni iktiza eder.” (bk. Sözler, 23. Söz)

Demek ki, her şeyin dizginleri Allah’ın elindedir, o halde bize düşen görevleri yapıp, sonucu ona bırakmak ve sonuca razı olmak, her iki dünyanın da mutluluğuna vesile olur.

Bunun için imanınızı kuvvetlendirecek tefsirler okuyup bunları içselleştirin. İnşallah kaygılarınız da azalacak, psikolojik olarak rahatlayacaksınız.

2. Kaygılarınızdan Kurtulmak İçin Duayı Artırın

Gerçi Allah, kimseye kaldıramayacağı bir yük yüklemez, ama insan aciz ve zayıftır. Bundan dolayı her zaman Allah’ın yardımına muhtaçtır.

Bu çerçevede darda kaldığınızda Allah’a yalvarın ve şöyle dua edin: 

“Allah’ım, kontrol edemediğim şeyler karşısında kalbime sabır, zihnime huzur, bedenime güven ver. Senin bilginde olan her şey benim için hayırdır, bana bunu hissettiren bir kalp lütfet.”

Veya korku ve panik anlarında: “Hasbiyallahu lâ ilâhe illâ hu, aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azim.” (Allah bana yeter. Ona tevekkül ettim. O yüce Arş’ın Rabbidir.) zikrini söyleyin.

3. İçinizi Dökecek Güvenli Alanlar Kur

Eğer çevreniz anlayışsızsa, sizi küçümseyen kişilerle sınır koymak bir haktır. Bu, "bencilce" değil, kendine merhamet göstermektir.

Yine bu çerçevede bir günlüğünüz olsun. Her gün yazın. Mesela ne hissettiğinizi ne düşündüğünüzü ne kadar yorulduğunuzu ne kadar dirençli olduğunuzu yazın.

Bu, zihninizdeki düğümleri çözmeye yardım eder.

4. Aklınızdan Hangi Düşüncelerin Geçtiğini Fark Edin

 Aklımızdan geçen bazı düşünceler fark edilmezse kaygı hastalığını besler. Mesela "Bu asla geçmeyecek" düşüncesi zihni durdurur, kaygıyı artırır.  “Zorlanıyorum ama bu bir süreçtir, geçici bir dalgadır.” düşüncesi ise zihni rahatlatır.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Enürezis hastasıyım, agorafobim var, dinimi nasıl yaşarım?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet