Enürezis hastasıyım, agorafobim var, dinimi nasıl yaşarım?

Tarih: 22.03.2025 - 13:27 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Tekrar İslam'a tam anlamıyla bağlanmak istiyorum. Ben enürezis hastasıyım ve agorafobim var. Hastalığım nedeniyle askere gidemedim ve hayalim gerçekleşmedi. Ayrıca agorafobim yüzünden yalnız dışarı çıkmakta zorlanıyorum, korkmaya başlıyorum. O yüzden çalışamıyorum da.
- Şu an 24 yaşındayım ve işsizim. Eskiden Allah’a tam anlamıyla inanır ve namaz kılardım ama son zamanlarda sorgulamaya başladım. Allah’ın beni sevmediğini düşünüyor, dualarım kabul olmadığı için bazen ona ve peygambere karşı kötü sözler söylüyorum. Ancak sonra pişman olup tövbe ediyorum ama bu döngüden kurtulamıyorum.
- Tekrar Allah’a güvenmek, namaz kılmak ve imanımı güçlendirmek istiyorum. Bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hepimizin başından geçmesi muhtemel bu ve benzeri sıkıntılar insanı bazen katlanılması zor bir hâle getirip dengesini bozabilir.

Mesela, hem enürezis hem de agorafobi gibi durumlar, insanların hayatlarını önemli ölçüde etkileyen, ruh hâllerini sarsma ihtimali olan ve bazen inancını da sorgulatan rahatsızlıklardır. Bu konuda neler hissettiğinizi ve yaşadığınızı anlayabiliyoruz.

Ancak unutmamak gerekir ki bu dünyada ölümden başka her şeyle yaşamamız, hayatımızı devam ettirmemiz mümkündür. Önemli olan Allah’ın rahmetinden ümidi kesmeden tüm sebeplere başvurmaktır. Yapmamız gereken şey, çaresi olan şeylerde çareyi buluncaya kadar çaba sarf etmek, çaresi olmayan şeylerde ise sabır ve tevekkülle, elde var olan nimetlere şükrederek yaşamaktır.

Bu çerçevede tavsiyelerimiz şunlardır olabilir:

1. Önce Farkındalık Kazanın

Öncelikle yaşadığınız sıkıntıların nedeni, niçini ve mahiyeti hakkında farkındalık kazanın. Mesela:

Neden musibetlere ve sıkıntılara maruz kalırız? Musibetler, hastalıklar, sıkıntılar Allah’ın merhameti ile çelişiyor mu? Uzun süre rahatsızlıklara çare bulunmazsa kişi için hayatın sonu mudur? Bu süreçte bazı kişiler neden dini değerlerle ilgili sorgulamalara başlarlar?

Hadis-i şerifte buyurulduğu gibi imtihanda olduğumuz için bazen nimetlerle, bazen musibetlerle, bazen varlıkla, bazen de yoklukla imtihan ediliriz. Herkesin imtihanı başka başkadır.

Yazdıklarınızdan anlaşıldığı üzere sizin de imtihanınız enürezis ve de agorafobi gibi durumlardır. Yani az çok herkes kendisine göre altından kalkmakta zorlandığı sıkıntılara maruz kalmaktadır. Sıkıntıya maruz kalan tek siz değilsiniz. Bu çerçevede en fazla hastalık ve sıkıntılara maruz kalanlar Allah’ın en sevdiği peygamberlerdir. (bk. Müsned, 1/172)

İşte nefis ve şeytan kişinin yaşadığı bu sıkıntılı zamanlardan istifade ederek, onu olumsuz düşüncelere ve sorgulamalara sevk eder. Depresyonun da etkisiyle karamsarlık hâkim olur ve kişi kendisini kurban rolünde görmeye başlayarak harekete geçmek yerine sitem ve şikâyet etmeye başlar.

Sizin de vurguladığınız gibi, kişi burada tam bir kısır döngü bataklığına saplanır. Yani sıkıldıkça olumsuz düşüncelerin etkisi altına girer, olumsuz düşünceler tekrar onu sıkıntıya sokar. Bu hep böyle devam edip gider.

Burada size tavsiyemiz, yaşadıklarınızın bir imtihan olduğunun farkında olup, onu en iyi şekilde kazanmanın yollarına bakmanızdır. Allah’ın varlığı ve Peygamber Efendimiz (asm) ile ilgili kötü sözlerden rahatsız olduğunuza göre, bunlar da sizin kalbinizden çıkan şeyler değil, zayıf anlarınızda şeytanın verdiği vesveselerdir. Sık sık istiğfar edip, daha fazla imani konuları okumanız veya sağlam dini sohbetlere katılmanız çok iyi olacaktır.

2. Musibetlere ve Zorluklara Karşı Bakış Açınızı Değiştirin

Musibet ve hastalıklara bakışınızı değiştirirseniz, bu döngü bataklığından çıkmanız daha kolay olacaktır. Aynı zamanda şeytan da sizinle fazla uğraşamayacaktır. Çünkü düşünceler duyguları biçimlendirir, duygular da davranışları. Olumsuz düşünürseniz depresyona girersiniz, depresyona girdiğinizde de ibadetleri yapmak istemezsiniz.

Sıkıntılara karşı bakışınızı şöyle değiştirebilirsiniz:

Öncelikle musibetler ve hastalıklar kişinin hem dünya hayatında olgunlaşması, dayanıklı olmasına katkı sağlar hem de sonsuz sene devam edecek hayatına onu huzura kavuşturur. Nitekim bugün var olan tüm keşifler, icatlar, teknik gelişmeler hepsi de belli konularda yaşanan sıkıntılardan sonra insanların zorlanarak bulduğu şeylerdir.

Aynı şekilde Yüce Allah ahirette en yüksek makam vereceği peygamberlerini dünyada en büyük sıkıntılara maruz bırakmıştır. Sıkıntılar karşısında sabır ve tevekkül, hatta var olanlara şükür kişiyi madden olduğu gibi manen de geliştiren etkenlerdir. Bu konuda Peygamber Efendimizin şu sözünü sık sık hatırlayalım:

"Allah, bir kuluna hayır dilediği zaman ona imtihanlar verir." (bk. Buhârî, Merda 1)

Bu, yaşadığınız zorlukların sizi daha güçlendireceğini ve Allah’a olan yakınlığınızı artıracağını hatırlatan bir hadistir.

3. Sık Sık Tevbe Edin

Allah’a karşı olumsuz düşünceler ve kötü sözler söylemek, insanın içinde bulunduğu ruh hâlinin bir yansımasıdır.  Ancak önemli olan bu düşüncelerin geçici olduğunun, depresyondan çıkar çıkmaz bunların değişeceğini ve tövbe kapısının her zaman açık olduğunun farkında olmaktır. Bu konuda Yüce Rabbimiz bizlere şu müjdeyi veriri:

"De ki: Ey kendi aleyhlerinde aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları affeder. Şüphesiz o, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." (Zümer, 39/53)

Bu ayet, Allah’ın rahmetinin ne kadar geniş ve sonsuz olduğunu hatırlatır. Ne kadar büyük bir hata işlenmiş olursa olsun, Allah’a yönelmek, dua etmek ve tövbe etmek her zaman mümkündür.

4. Dua Bir İbadettir

Öncelikle dua bir ibadettir, sadece basit bir talep etme, isteme eylemi değildir. Dolayısıyla yaptığımız dualar, ibadet olarak ahiretimiz adına kabul edilirler, yani boşa gitmezler. Ayrıca Allah her duaya cevap verir. Cenab-ı Hak şöyle buyurur:

"...Bana dua edin, size cevap vereyim..." (bk. Müminun, 40/60)

Dualarının kabul olmadığı düşüncesi, genellikle sabırsızlıktan veya kısa vadeli beklentilerden kaynaklanır. Ancak Allah, her zaman en hayırlı olanı sizin için verir, bazen dua ettiğimiz şeylerin kabul olmaması, aslında bize daha iyi bir şeyin geleceğinin işaretidir.

Dua etmek, Allah’a olan imanını güçlendirir. Aynı zamanda sabırlı olmalı ve sonuçları ona bırakmalısınız.

5. Zorluklarla Başa Çıkma ve İbadet

Agorafobi gibi durumlar, dışarıda insanlarla bir arada olmakta veya yalnız kalmakta zorluk oluşturabilir. Ancak bununla başa çıkmak için küçük adımlar atabilirsiniz. İlk başta evde ibadet etmek, namazları eksiksiz bir şekilde kılmak ve duaya odaklanmak, Allah’la bağını güçlendirmene yardımcı olabilir.

Evde namaz kılmaya devam etmek, sürekli dua etmek ve Allah’a sığınmak sana hem manevi hem de ruhsal rahatlama sağlayabilir. Namaz, ruhsal bir huzur ve denge bulmak için çok önemli bir ibadettir. Zamanla daha fazla ibadet yapmaya ve Allah’a güvenmeye başlayabilirsin.

6. İleriye Bakmak ve Umut

Son olarak, hayalinizin gerçekleşmemiş olması ve şu anki işsizlik durumu sizi karamsarlığa sürüklüyor olabilir. Ancak hayat, bazen beklenmedik şekillerde ilerler ve sizin için en hayırlı olan yol, Allah’ın kader planıyla belirlenir. Her şeyin bir zamanı vardır ve her zorluk, sabırla aşılabilir.

Unutma, Allah sizi seviyor ve sizi en iyi şekilde yaratmıştır. Yaşadığınız zorluklar, sizi daha olgunlaştıran ve Allah’a daha yakınlaştıran süreçlerdir. Sabırlı olun ve her zaman Allah’a yönelin.

7. Kendinizi Kurban Görmeyin

Saydığınız sıkıntılar, hayatınızı zorlaştırmış olabilir, ama bu sizin hiçbir mesleği yapamayacağınız anlamına gelmez. Kendi sınırlarınız içinde neler yapabileceğinizi araştırın ve harekete geçin.

Mesela eğiminizi artırın, herhangi bir alanda tecrübe edinin, evden çalışmanın yollarını arayın. Bugün online çalışmaların sayısı artmıştır. Milyonlarca kişi evde, oturduğu yerden çalışıyor. Bu çerçevede bir iş arayabilirsiniz.

Ama sadece şikâyet ederseniz, kendiniz kurban rolüne sokarsanız, çalışmak istemezsiniz, gayretiniz gelmez, şevkiniz olmaz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun