Allah neden çaresiz kuluna yardım etmez?

Tarih: 05.08.2025 - 15:13 | Güncelleme:

Soru Detayı

Allah c.c her şeyi görüyor biliyor işitiyor. Sıkıntıdan ibadetleri düzgün yapamaz duruma gelen kullar yardım diler ibadetlerinden vazgeçmemek için Allah c.c kuvvet ister. Ama bir süre sonra sıkıntılardan dolayı ibadet edemez hale gelir. Bu duaların ve yardımı engelleyen ne olabilir.
Soru: “Allah’a inanıyorum, dua ediyorum ama sıkıntılarım geçmiyor. Artık ibadetlerime bile güç bulamıyorum. Allah neden çaresiz bir kuluna yardım etmez?”

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu tür hisler genellikle uzun süren stres, kronik zorluklar ve yetersizlik duygusunun birleşimiyle ortaya çıkar. İnsanoğlu biraz sabırsızdır, zihni zorluklar karşısında hemen çözüm bekler, çözüm gelmeyince umutsuzluğa kapılır.

Bu durum size has bir şey olmayıp, belirli bir zaman çektiği sıkıntılarda kurtulamayan herkes için geçerli bir ruh halidir, yani bunların aklınıza gelmesi ve sizi etkilemesi normaldir. Çünkü aynı anda hem sıkıntı yaşayıp hem de ibadetleri sürdürebilmek, ruhsal ve fiziksel enerji gerektirir. Eğer kişi bu enerjiyi kendinde bulamazsa, zamanla “dualarım karşılıksız kalıyor” hissine kapılabilir. Bu, Allah’a karşı değil; ruhsal tükenmişliğe karşı bir tepki ve sitemdir.

Sıkıntılara Karşı Bakış Açınızı Değiştirin

Bu durumda yapılacak en güzel şeylerden birisi de ruh hekimlerinin tavsiye ettiği şu düşünceyi içselleştirmektir: “Hayatta sana sıkıntı veren bir şeyi değiştirmeye çalış, ama eğer değiştiremiyorsan ona karşı bakışını değiştir.”

Şimdi size dönecek olursak; muhtemelen uzun süredir çektiğiniz acılar devam ediyor ve değiştiremediniz. Bu durumda konuya bu tavsiyemiz ışığında İslami açıdan bakmaktır. Şöyle ki:

Dinimize göre, dünya hayatı bir imtihandır, herkesi imtihanı farklı farklıdır, ama zorluğu aynı derecededir. Allah kimini hastalıklar ile, kimini maddi sorunlar, kimini evladı, karısı, kocası, kimini ise karşı cinsle ve çeşitli haramlarla vb. ile imtihan eder. İmtihanı kazananlar bunun mükafatını ebedi alemde ebediyen cennet gibi bir hediye ile alacaklardır. 

Allah, hiçbir kulunu kaldıramayacağı bir yükle imtihan etmez. Çünkü dinde “teklif-i malayutak” yoktur. Ama insanoğlu biraz aciz ve zayıf olduğu ve biraz da sabırsız olduğu için sıkıntılar ona çok ağır gelmeye başlar

İmtihanın derecesi bazen kişinin imanı ölçüsündedir. Mesela en büyük sıkıntı ve musibetlere başta peygamberler olmak üzere, büyük zatlar maruz kalmıştır. İnşallah sizin de imanınız ve kalbi bağlılığınız yüksektir ki buna maruz kalmışsınız.

Bazen de Allah bir kulunun ahiretteki makamını yükseltme için onu musibetlere maruz bırakır. Nitekim bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz bu gerçeğe şöyle işaret eder: “Allah bir kulunu severse ona dünyayı küstürür, çirkin gösterir.” İnşallah siz de o sevgililer sınıfındansınız

Ayrıca musibet ve sıkıntılar insanı olgunlaştıran, mükemmelleştiren ve hayata daha iyi hazırlayan şeylerdir.

Eğer insan, kendisine verilen sabır kuvvetini sağa sola dağıtmazsa her sıkıntıya mukabil gelebilir. Onun için sabır kuvvetine dayanmak gerekir.

İnsanlar acı çekerek ve bazı sıkıntılara göğüs gererek öncelikle kul olduklarının bilincine varmaktadırlar. Aciz, zayıf olduklarının, yaratıldıklarının ve kendilerinin hakimi olmadıklarının farkına anacak acılar ve musibetlerle varabilmektedirler.

Böylece insanlar Allah'a yönelme, O'na sığınma ve O'ndan yardım isteme ihtiyacı hissedeceklerdir. Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır:

“Allah bir kulunu severse onu çeşitli belalara müptela kılar. Kim başına gelen belaya sabrederse Allah onu seçer ve kendine yaklaştırır." (Tirmizi, Zühd, 57)

Acılar zamanla insanlara sabır, şükür ve teslimiyet gibi değerleri öğretir, nefislerinin ardına düşmekten kurtarırlar.

Ayrıca acı çeken insanlar, diğer insanlara daha çok yardım etme ve merhamet gösterme eğiliminde olurlar. Bu da toplumsal dayanışmayı ve insanlık sevgisini artırır.

Allah’a Sadece Sıkıntılarınız Geçmesi İçin Dua Etmeyin

İslam dinine göre, sıkıntılar, hastalıklar duanın ve kişinin Allah’a yakınlaşmasının vaktidir. Nasıl yağmursuzluk zamanında yağmur duası yapılır. Bu dua, yağmurun gelmesi için değil, yağmur duasının vakti geldiği için yapılır. Sıkıntılar da Allah dua etmenin ve O’na yakın olmanın zamanı olduğu için dua ederiz. Siz de dua ederken, sadece sıkıntılarınızın geçmesi için değil, O’ndan sabır, dayanma gücü ve tevekkül dileyin. Allah’a yakınlaşmak ve O’nu daha çok hissetmek için yardım dileyin.

O zaman hem iç huzuru daha çok kazanacak hem de bir mümin için en büyük saadet olan Allah’a yakın olma şerefine nail olacaksınız.

Ayrıca sadece bir şeyler talep etmeyin, bütün kainatın Rabbine içinizi dökün, O’nunla konuşun, derdinizi anlatın, sohbet edin.

İbadetleri Gücünüz Yettiği Kadar Yapın

İbadetlerin tümünü yapmak için kendinizi zorlamayın, mesela namazların farzını ve vacibi kılın, ayakta olamıyorsa oturarak, o da olmuyorsa uzanarak kılın.

Allah ile gönül bağınızı korumak için “lailahe İllallah” “hasbunallah venimel vekil” (sen ne güzel vekilsin” “ya Baki entel Baki” gibi zikirleri çekin, dua edin, günde kısa bir süre okuyun veya bir hadis-i şerif okuyun. Bunlar sizin manevi hayatınızı canlı kılar ve ruhunuza kuvvet verir inşallah

Samimi Bir İki Dindar Dost Bulun

Yakınınızda sizi yargılamadan dinleyecek, imanı bütün samimi biriyle konuşmak psikolojik ve manevi yönden destekleyicidir. Ayrıca yakınınızda varsa, Risale-i Nur talebeleri gibi dini bir cemaatle irtibata geçin, onların sohbetlerine katılın. Ruhunuza rahatlık ve inşirah verir inşallah.

Yardımın Gecikmesini İmtihan Bilin, İnkâr Değil

Yardım gelmediğini düşünsek bile, belki Allah bizi dua hâlinde tutarak koruyordur. Bazen yardım şekil değiştirmiştir: sabır olarak, dayanma gücü olarak, sonradan gelen bir idrak olarak.

Allah istediğimiz şeyi, hikmeti öyle iktiza ettiği için bazen geciktirerek verir; bazen de eksilterek öğreterek verir. Bazen bu dünyada verir, bazen daha hayırlı olacak diye ahirete bırakır. Yani O mutlaka sizi diniliyor ve isteklerinize cevap veriyor.

Kuran-ı Kerim’de Allah şöyle buyurur:

“Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” (İnşirah, 6)

Ve yine:

“Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı.” (Duha, 3)

Allah rahmetlilerin en rahmetlisidir. Sizi terk etmez, yalnız bırakmaz, sessiz kalmaz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun