Oğlum Hristiyan oldu, ne yapmalıyım?

Oğlum Hristiyan oldu, ne yapmalıyım?
Tarih: 20.02.2019 - 07:21 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ne yapmalıyım, ne yapacağımı şaşırdım lütfen bir akıl verin ona nasıl davranmalıyız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

Bir baba olarak, çocuğunuzun ebedî hayatı adına büyük bir üzüntü ve endişe içinde olduğunuzu anlıyoruz. Yüce Allah, en kısa zamanda üzüntünüzü feraha kavuştursun inşallah.

Oğlunuzun muhtemelen ergenlik veya geç ergenlik döneminde olduğunu düşünüyoruz. Çünkü ergenlik döneminde yakın aile çevresi tarafından birey olarak görülmeyen, kişiliğine, farklı olduğuna saygı gösterilmeyen, sürekli kontrol edilen ve yönlendirilen ergen, kendisini ispatlamak için ters kimlik geliştirebilir. Bu durum, anne-babasının kimliğine karşı bir kimliktir. Çocuk bu şekilde, anne babasına şu mesajı vermek ister:

“Ben sizin parçanız değilim, devamınız değilim, ayrı düşünen, ayrı inanan tamamen farklı bir bireyim.”

Gençler, ergenlik döneminde yine içinde bulunduğu hormonel değişimlerin de etkisi ile ilişkileri, dini, siyaseti, aşkı vb. sorgulamaya başlarlar. Bu süreçte etkilendiği kişiler, daha çok uygun olmayan arkadaş gruplarının da etkisi ile kendi değerlerinden, dinlerinden uzaklaşabilirler.

Ergen kimliğini oluşturmak için birçok girişimlerde bulunur. Bazen sanatçı olmak ister, bazen ateşli bir siyasetçi, bazen de popüler bir cemaat ve dinin mensubu olmak isterler.

Aileleri tarafında yeterince kişiliklerine saygı duyulmayan, baskı yapılan muhafazakâr ailelerin çocukları ise, ailelerinin değerlerine ters düşen bir kimliğe bürünürler. Bu çerçevede, bazen sefahate girer, bazen de farklı dini kimlikleri benimseyebiliyorlar. Ama, şayet çocukluğunda itikadi konularda sağlam bir eğitim almışsa, tekrar aslına geri dönebilirler.

Bu durum zaman zaman görülen bir şeydir. Anne-baba olarak sakin kalıp, hidayeti için bol bol dua edin.

Bu süreçte en tehlikeli şey, tepkisel söz ve davranışlardır. Onunla Hristiyanlık hakkında asla tartışmayın. Çünkü tartışırsanız onu savunmaya, yeni kimliğini kanıtlamaya zorlamış olursunuz.

Evde veya akrabalar içinde onu “Hristiyan” olarak etiketlemeyin, Hristiyanlığı çok fazla gündeme getirmeyin. Böyle etiketlerseniz, ona göre davranacak ve öyle yaşamaya başlayacaktır. Hatta geri dönmek istese bile, çevreden çekinerek dönemeyecektir. Ne kadar gizli kalsa ne kadar “Hristiyan” değilmiş gibi davransanız o kadar iyi.

Bir müddet sonra onunla sakin bir şekilde, kızmadan, öfkelenmeden tercihi hakkında konuşmaya başlayın.

Örneğin şöyle diyebilirsiniz:

“Yavrum, sen her ne kadar benim oğlum olsan da artık büyüdün ve kendi başına bir birey oldun. Bundan böyle her konuda aldığın yanlış ve doğru kararların sorumluluğu sana aittir. Ancak iznin varsa şunu söylemek isterim. Bu kararı verirken iyice araştırdın mı? Çünkü din değiştirmek sadece bir isim değiştirmek değil, hayata, olaylara, evlenmeye, yemeye-içemeye kadar her şeyini değiştirmek demektir. Ayrıca yeni itikadı konuları araştırıp öğrenmek demektir, dinler tarihini çok iyi bilmek demektir.”

Bu konuyu sakince konuşurken, onu savunmaya sevk etmeyin, ama zihnine soru işaretleri bırakmaya çalışın, şüphelenmesini sağlayacak şeyler söyleyin.

“İstersen bu konuda uzman birisi ile seni görüştürebilirim.” diyerek sitemize sormasını ya da bir müftüye veya dini konulara hâkim birisi ile görüştürmeyi tavsiye edebilirsiniz.

Daha önce Hristiyanlığı seçip de tekrar İslam’a rücu eden birisi varsa, mutlaka onunla görüşmesini sağlayabilirseniz iyi olur.

Anne-baba olarak elbette gelinen noktada sizin sorumluluğunuz büyük. Çocuklarla daha yakından ilgilenmemenin, iyi niyetle bile olsa onları sürekli yönlendirmeye çalışmanın, kişiliklerini ve büyüdüklerini, ayrı birey olduklarını kabul etmemenin bir sonucudur.

Ancak tek sorumluluk size ait değil. Bunun için sadece kendinizi suçlamayın. Ergenlik döneminin kendine özgü çalkantıları, sosyal medya ve filmlerin sürekli gençlerin beynine Hristiyanlığı empoze etmesi ve daha da önemlisi çevre ve arkadaş gruplarının da etkisi büyüktür.

Bundan dolayı en önemli şey, Hz. Peygamber Efendimizin (asm) hayatını hayatımıza hayat ederek rol model olmak, sorularına ve sorunlarına doğru cevaplar vermek, hidayeti için Allah’a yalvarmak…

Cevap 2:

Biz, çocuğumuz da olsa, ana-babamız da olsa kimsenin kalbinin gerçek durumunu bilemeyiz. Yani o kişinin görünürde ibadetlerini yapıyor olması bizim açımızdan tamamdır, ama gerçek kalbî durumunu bilmediğimiz için Allah açısından da tamam mıdır değil midir bilemeyiz, bilmek durumunda da değiliz zaten.

Onun içindir ki insan sadece gördüğü ile yani taklidi iman ile asla kalmamalı, tefekkür ile kendinin ve başta ailesinin ve çevresindekilerin imanını tahkiki boyutlara hayatı boyunca ulaştırmaya gayret etmeli..

İslamiyet zorluk çıkarmaz kolaylaştırır, affedicidir, tövbe ve istiğfara bolca fırsat verir.

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) hep yapıcı olmuş ve karşısındaki kişiyi asla derhal mahkum etmemiş ve onu hep kazanma yoluna gitmiş.

Dolayısıyla da alemlere rahmet Resulümüz böyle davranırken, bizim ondan daha fevri davranmamız asla düşünülemez.

Adil İslam devletlerinde de hep böyle olagelmiştir; yani dininden döndüğünü iddia eden kişiye evvela hep güzel sözle ve ikna ile yaklaşılmış, sebebi iyice anlaşılmaya çalışılmıştır.

Dolayısıyla size de sizin durumunuzda olan kişilere de tavsiyemiz konuya anlayışlı ve sabırlı yaklaşmanızdır.

Allah katında tek din İslam’dır. Hz. Âdem dahil, Hz. Musa da Hz. İsa da hepsi İslam peygamberidir. Hepsi de bizim peygamberimizdir. Hepsi aynı iman hakikatlerini tebliğ etmiş, dönemlerine ve yaşadıkları toplumlara göre farklı şeriatlarla amel etmişlerdir.

Hz. Muhammed Efendimiz'in (a.s.m.) farkı ise, insanların asırlar boyu bozdukları tevhit dini olan İslam hakikatlerini Kur'an ile perçinlemek, insanlığa kıyamete kadar cari olacak Allah’ın son şeriatını gene Kur'an ile anlatarak, bizzat uygulayarak insanlara güzel örnek olmaktır. Ve kendisi de risalet halkasının son peygamberidir.

Müslümanlar özet olarak der ki;

“Allah birdir! Muhammed (a.s.m.)​ onun kulu ve resulüdür. Ve biz bunlara ve Kur'an ve Peygamberinin getirdiği hakikatlerin hepsine kayıtsız şartsız iman ediyoruz!”

İşte biz iman ederiz ki kalen ve kalben bunu diyen herkes sonunda muhakkak cennete gidecektir. Günahları çok ve taati az veya yok ise dahi, Allah dilerse onu affedecek, dilerse de cezasını cehennemde çektikten sonra muhakkak onu cennetine koyacaktır.

Müslüman olup dinden çıkan yani mürted olan kişi, dinini değiştirip Hristiyan Allah dışında başka bir varlığa ilahlık özelliği atfeden bir inancı benimsemiş olur. Böylelikle İslam'ın temel ilkesi olan tevhitten çıkmış olur. 

Şimdi birkaç gün evvel 5 vakit namaz kılan, oruç tutan, zekat veren, anaya babaya hürmet eden, ahlaklı, dürüst kardeşimize şunları söylüyor ve soruyoruz:

Evvela lütfen bütün ön yargılarından sıyrılsın ve samimi bir şekilde hem bize hem de kendine dürüst olsun, kalbini açsın:

Evlat!

1. Başta anne-baban ve biz senin akıbetin için endişe ediyoruz. Acaba Kur'an ve sünnette, yani İslam’da neyi ters buldun ki tümden Kur'an ve Hazret-i Muhammed’i (asm) reddetme yolunu seçtin?

2. İncil’de neyi beğendin de bugüne kadar iman ettiğin “Bir olan Allah’ı” reddedip şirk unsuru içeren bir inancı benimsedin?

3. Tevrat, Zebur ve İncil hepsi bizim için mukaddes kitaplardır. Ama hepsi insanlar tarafından tahrif edilmişlerdir. Dört tane İncil olduğunu ve birbirleri arasında büyük çelişkiler olduğunu görmez misin?

4. İncil’in aslının günümüze ulaşmadığını belmez misin?

5. Beşinci İncil’in “Barnabas” İncil’i olduğunu ve onun da Hz. Muhammed’i müjdeleyen en net haberleri ihtiva ettiğini duymadın mı?

8. Günümüz Avrupalıları bu tahrifatların meydana getirdiği tutarsızlıklar yüzünden her geçen gün artan sayıyla dinlerini bırakıp İslam'a geçtiklerinden haberin yok mu?

Sen hak din İslam’ı bırakıp bunlara mı iman ettin evladım?

Bizlerin vazifesi sadece tebliğ ve sende tefekkür ufukları açmak. Peygamberler dahi asırlar boyunca anlatmış durmuş; hidayet ise sadece ihlasla tefekkür eden ve riyasız bir şekilde kalbini Allah’a açana nasip olmuş.

Hazret-i Nuh 950 sene anlatmış, ama oğlu bile inanmamış, gemisine de bir avuç insan ancak binmiş.

Hazret-i Lut karısını ikna edememiş.

Hazret-i İbrahim babasını, Hazret-i Musa Firavun’u ikna edememiş, ama Firavun’un karısı Müslüman olmuş.

Örnekler o kadar çok ki…

İslamiyeti özümsemiş, fehmedip gerçekten idrak etmiş, tahkiki imanı olan bir müminin, samimiyet ve ihlasını muhafaza ettiği sürece İslamiyet'ten başka herhangi bir inanışa dönmesi mümkün değildir.

Eğer dönmüşse, görünürde Müslümanmış ve aslında İslamiyet’in ne olduğunu pek bilmiyormuş diye düşünmeliyiz.

İslamiyeti bırakıp Hristiyanlığı seçen kişi araştırdıkça doğruyu farkedecek ve özüne yani asli dini olan İslama yönelecektir. Şuanki tercihi düşünülmeden alınan fevri bir karar olduğu bilinmelidir.

İlave bilgi için tıklayınız:

"İncil'i özetle deseler 'sevgi' derim. Kur'an'ı özetle deseler 'Mekke ...

İslam'ın hak bir din olduğuna dair, Kur'an dışında gösterir misiniz ...

İslam neden hak dindir?

İslamiyet hak din ise, neden dünyada bu kadar çok inkar eden veya ...

İslam'ın hak din oluşunun örnekleri var mı?

Hristiyan ve Yahudilere İslam dininin hak din olduğunu nasıl ...

İslam'ın hak dini olmaması ihtimalini göz önünde bulundurmak ...

İslam'dan başka bir din kabul edilmeyecekse, Yahudi, Hristiyan ve ...

İncil'de sevgiyle ilgili çok ayet olmasına rağmen, Kur'an'da sevgiye ...

Diğer İlâhi Kitablarla Kur`an Arasındaki Fark Nedir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun