Delirmekten, şizofren olmaktan korkuyorum?

Tarih: 19.04.2024 - 14:40 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Genel kaygı bozukluğu tanısı aldım. Bu konu ile ilgili sürekli vesvese geliyor ve bende korku oluşturuyor akıl hastalıklardan korunmak için ne yapmam gerekiyor her yolu denedim?
- Peygamber Efendimizin okuduğu bir dua var mı bunun için?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle endişeniz olmasın, çünkü sözünü ettiğiniz ruhsal sıkıntı, bir kaygı bozukluğuna işaret etmiş olup, şizofreniye dönüşmesi söz konusu değildir. Çünkü şizofreni; kişinin gerçek ile gerçek dışı olan olguları birbirinden ayırt edememesine yol açan, sağlıklı düşünce akışı olmayan, duygu kontrolü ve normal davranışa engel olan ciddi bir beyin hastalığıdır.

Şizofreni hastaları genellikle sanrılar, halüsinasyonlar görürler, düzensiz konuşma, kendini ifade edememe gibi problemler yaşarlar. Kaygı bozukluğu ise, her insanda tehlikelerden korunmak için Allah tarafından verilen korku ve endişe mekanizmalarının gereğinden fazla harekete geçirilmesi ve normal görevini yerine getiremez hâle getirilmesidir. Kaygı bozukluğu olan kişiler, hayatın gerçeklerinden kopuk değiller, sadece korku ve kaygılarını abartırlar. Delirmekten ve şizofreni olmaktan korkmanız da işte böyle bir abartılı düşüncenin sonucudur.

Çözüm için elbette en doğru adım alanında uzman bir ruh sağlığı hekiminden yardım almaktır. Çünkü kişi kendi kendine ruhsal bir rahatsızlık için teşhis koyamaz. Aksi hâlde kendisini olmadığı bir ruhsal rahatsızlıkla etiketlemiş olur ki, bu onu içinden çıkılmaz bir duruma atabilir.

Ayrıca bazı durumlarda sadece psikolojik tedavi yetmeyeceği için ilaç tedavisi de almak gerekebilir.

Kaygı bozukluğunun tedavisi, ağırlıklı olarak bilişsel süreçlerle yapılmaktadır. Yani kişinin aklından geçen olumsuz, abartılı düşünceleri incelenerek yeniden yapılandırması ile değişim gerçekleşir. Kişi, kaygıları hakkında farkındalık kazandıktan sonra, olumsuz düşüncelerinin yerine olumlularını koymak suretiyle düşüncelerini değiştirir.

Bundan dolayı bir sağlık uzmanının gitmenin yanında size tavsiyemiz öncelikle aşırı kaygınızın altındaki nedenleri bulmaya çalışmanızdır. Çünkü kaygının onlarca nedeni vardır.

Mesela kişilik özellikleri, genetik yapı, öğrenme, son dönem stresleri gibi birçok faktör vardır. Bunların bazen sadece biri bazen de birden fazlası bir araya gelerek kaygı bozukluklarının oluşumunda rol oynayabilir.

Bunları fark etmek, olayı bilinç seviyesinde kontrol etmenizde size yardımcı olur. Mesela işe "Aşırı kaygı durumunu ne zamandan beri yaşıyorum?", sorusu ile başlayabilirsiniz.

Eğer bu durum çocukluktan beri sizi rahatsız eden bir şey ise, bu muhtemelen genetiğinizden kaynaklanıyor demektir. O zaman korkularınızın gerçek olmadığını, gerçek bir nedene dayanmadığını, sadece genetik yapınızdan veya çocukluk yaşantınızdan dolayı kaygılandığınızı düşünüp stresinizi azaltabilirsiniz. Çocukluk döneminde de kaygılı yetişme, yüksek beklentiler de etkilidir.

Veya çocukluk travmalarınızdan köken alıyordur. Çocukluk döneminde kişi kaygılı yetiştirilmişse, anne-babadan birisi veya her ikisi kaygılı ise, çocuktan yüksek beklentileri varsa, bu kaygı çocuğa geçer. Eğer böyle bir durum var ise, bu demektir ki, kaygılarınızın gerçekle yakından uzaktan alakası yoktur. Geçmişte bilinçaltınıza yerleşen kaygıların tetiklenmesidir. Her iki durumda da psikolojik rahatlama yanında ilaç tedavisi ile kaygı seviyenizi düşürebilir.

Eğer hayatınızın daha sonraki dönemlerinde ortaya çıktı ise, o dönemde yaşadıklarınızla ilgilidir demektir. O soruna kafanızda bir çözüm bulabilirseniz kaygınız ve korkularınız da azalacaktır.

Veya geleceğinizle ilgili aşırı kaygıdan kaynaklanıyorsa, o düşüncülerin ne kadar sağlıklı olduğu ne kadar gerçek olduğu üzerinde düşünebilirsiniz. Veya “Bu düşüncelerim bir arkadaşıma ait olsa, ona ne derdim, onu nasıl sakinleştirirdim?” gibi bir soru üzerinde düşünebilirsiniz.

Aklınızdan geçen her düşünceyi ciddiye almayın. Bazen bir düşünce sadece bir düşüncedir. Tepeden altta geçen arabalara bakın. Vızır vızır geçiyorlar. Onları engelleyemezsiniz. Bırakın geçsinler, engellerseniz başınıza iş açarsınız, bırakın geçsinler.

Düşünceler bazen tuzaktır. Kaçmaya da çalışmayın, önem de vermeyin, müdahale de etmeyin. Bırakın geçip gitsinler.

Bunun yanında aklına olumsuz şeyler gelip seni gerdiği zaman, nefes egzersizleri veya gevşeme egzersizleri ile rahatlayabilirsiniz. Bunu alışkanlık hâline getirmenizde fayda var. O anda yaptığınız iş ne olursa olsun, bırakıp beş-on dakika gevşeme egzersizi yaparsanız artık bu sizin bir parçanız olur.

Kaygı konusunda imanlı bir insana düşen en güzel şey, elinden geleni yaptıktan sonra Allah’ın rahmet ve kudretine, hikmetine tevekkül etmektir.

Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim’de der ki:

“Bir konuda karar verdiğin zaman Allah’a tevekkül et ve onu uygula. Çünkü Allah tevekkül edenleri sever.” (Al-i İmran, 3/159)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun