Hastayım fikri var, ne yapmam lazım?

- İçimde çok huzursuzum, sürekli acaba hasta mıyım fikri beni çok rahatsız ediyor, ne yapmam lazım? 

Değerli kardeşimiz,

Sözünü ettiğiniz psikolojik sorun, yüksek kaygı bozukluğu olan kişilerde görülen bir sıkıntıdır. Muhtemelen siz de aynı zamanda kaygı bozukluğundan mustaripsiniz.

Eğer kaygı bozukluğunuz varsa, burada önemli olan bunun ilk ne zaman başladığıdır.

Sıkıntınız çocukluğunuzdan beri devam eden bir durum ise, bunun genetik yapınız, kişiliğiniz ve çocukluk dönemi yaşantınızla ilgili olabilir. Bunun tedavisi için, alanında uzman bir ruh sağlığı uzmanından profesyonel destek almanız gerekir.

Şayet çocukluğunuzda aşırı kaygılı değildiyseniz, yetişkinlik döneminde yaşamaya başladıysanız, o zaman başlangıç tarihinde yaşadığınız olumsuz olaylara bakmak gerekir. Çünkü bu durumda kaygı bozukluğu bir problemin sonucudur, problemin kendisi değil. Onun için buna neden olan problemin çözümü ile işe başlamanız gerekir. Aksi hâlde devam edip gidebilir.

Bunun yanında size ayrıca şunları tavsiye ederiz:

Öncelikli olarak, rahatsızlığınızın gerçek olmadığını, bunun sadece bir kaygı bozukluğundan kaynaklandığı konusunda farkındalık kazanıp, buna inanmanız önemlidir. Farkındalık kazanıp, bunu beyninize kazıdıkça şüpheleriniz de azalacaktır.

Bu çerçevede ilk yapılacak şey, aile çevresinde yakın zamanda hastalıktan dolayı vefat eden birilerinin bulunması veya uzun süre hastalık çekmesi gibi bir yaşanmışlığın olup olmadığına bakmanızdır. Böyle bir durum varsa, sizin aslında o yakınınızın sıkıntılarını çok içselleştirdiğiniz anlamına gelmektedir. Durum böyleyse, bu kaygıların onlardan kaynaklandığı ve sizinle bir ilgisinin olmadığına inancınız daha da artacaktır.

Sosyal medyada veya televizyonlarda hastalıklar konusunu takip etmemeniz, hastalıklarla ilgili haberlere bakmamanız da kaygılarınızın azalması için önemlidir.

Bunun yanında kendinize bir meşguliyet bulun. Çünkü zihni kaygı üreten düşüncelerden kurtarmanın en faydalı yolu, severek yapılan bir uğraştır. Bu bedenen çalışma olabileceği gibi, faydalı hobiler edinme, ilim tahsil etme, uzaktan eğitimle üniversite okuma da olabilir.

Bu durumu güvendiğiniz ve sizi sıkılmadan dinleyebilecek birisine anlatabilirsiniz. Yakın çevrenin tavsiyeleri, sizin kendinizi ifade etmeniz, şüphelerinizin yersiz olduğu konusunda kendinizden emin olmanızı sağlar.

Unutmayın ki hastalık ve ölüm korkusu her insanda bulunur ve aslında bulunmalıdır ki, tedbir alsın.

Bu vücut bizim kendi mülkümüz değildir, bize emanet verilmiştir. O vücudu her türlü hastalıklardan korumak ve hastalandığında tedavisine gayret etmek bizim vazifemizdir. Ancak bunun aşırıya varması, hayatı kişiye zehir eder. Burada bir mümine düşen şey, hastalanmamak ve ölmemek için normal önlemini aldıktan sonra kadere teslim olmak ve her şeyin tedbir ve dizgininin Allah’ın kudret elinde olduğunu bilip endişe ve telaş etmemektir. Çünkü mümin bilir ki, Allah bir musibeti alnına yazmış ise, bundan kurtuluş yoktur. Eğer yazılmamış ise, hiçbir güç o musibeti onun başına bela edemez.

Bu tevekkül ve düşünce, mümini rahatlatır ve cesur kılar.

İşte bu düşünce bir nevi psikolojik yükün, yani hadiseler karşısında endişe ve telaş etmenin tevekkül vasıtası ile kadere atılması demektir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet