Ayetteki “sümme”yi “rütb-i terâhî” ile tefsir etmek batıl mı?
- Ayette geçen sümme kelimesini bizim rütb-i terâhîdir diye tefsir etmemiz bâtıl mı oluyor?
Değerli kardeşimiz,
İlgili ayetin meali şöyledir:
“Dahası O, duman halinde olan semaya iradesini yöneltti; ardından ona ve arza, 'İsteyerek veya istemeyerek (varlık sahnesine) gelin!' buyurdu. 'İsteyerek geldik.' dediler.” (Fussilet, 41/11)
Ayette geçen “Sümme” kelimesi, terahi/daha sonra manasında değildir. Yalnız yer küresi ile göklerin yaratılışı arasındaki farkı göstermek içindir. (Beydavi, ilgili ayetin tefsiri)
Bu sebeple mealde “daha sonra” yerine “Dahası” sözcüğü tercih edildi.
“Geliniz” anlamındaki “i’tiyâ” fiili tefsirlerde farklı şekilde yorumlanmıştır:
a) Bu ilahî emir, var edilmeden önce göklerin ve yer kürenin yaratılmasını, oluşmasını (tekvîn) sağlayan ilâhî buyruk olarak mecazi anlamda yorumlanmıştır.
“Bir şeyi irade ettiğimiz zaman, bizim emrimiz yalnız ‘Ol!’ demekten ibarettir, o da hemen oluverir.” (Nahl, 16/40)
mealindeki ayette de bu kevnî emre işaret edilmiştir. (bk. Maverdi, Kurtubi, ilgili ayetin tefsiri)
b) Alimlerin büyük çoğunluğuna göre, bu ilahî emir, göklerin ve yerkürenin yaratılmasından sonra söz konusudur. Bu görüşü savunanların ayeti açıklamaları dört noktada yoğunlaşmıştır:
1) “Ey gökler ve yer küresi! Sizin için takdir ettiğimiz yolda / yörüngelerde hareket ederek bize itaat edin."
2) "Ey gökler ve yer küresi! Beni hakkıyla tanıyın ve görevinizi bihakkın yerine getirmek suretiyle bana olan itaatinizi gösterin."
3) “Ey gökler ve yer küresi! İçinizdeki varlıklar beraber bize ister istemez itaat edin.”
4) “Şiddette, yumuşaklıkta, sıkıntılı ve kolaylıkta, engellemekte ve izin vermekte, bize itaat edin.” Bunun üzerine onlar 'Sana isteyerek itaat edeceğiz.’ dediler. Böylece gökler, güneş, ay ve yıldızları ile yer küresi de ağaçlar, nehirler ve ürünleriyle ortaya çıkıp geldiler. (Maverdi, Maverdi, a.g.y)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Kainatın yaratılmasıyla ilgili ayette geçen ''sonra, sümme'' kelimesi ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- “Yer, gökleri ve arasındakileri altı günde yaratan” (Secde, 32/4) ayetinde geçen “Yer ve gök arasındakiler”den kasıt nedir? Hayvanlar ile bitkiler midir?
- Allah canlı cansız her şey ile konuşur mu?
- Kur'an-ı Kerim'de "Yerlerin ve göklerin yaratılması, insanların yaratılmasından elbette daha büyüktür..." (Mümin, 40/57) deniliyor. Bu büyüklük acaba hangi yöndendir?..
- Kainatın yaratılmasıyla ilgili ayette geçen ''sonra, sümme'' kelimesi, öncelik sonralık anlamına mı geliyor?
- "O'dur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için size rahmet etmekte; melekleri de (size dua etmektedir). O, mü'minleri çok esirgeyicidir." (Ahzab, 33/43) ayetini nasıl anlamalıyız?
- Kalem suresi 13. Ayette geçen “ba'de” kelimesi hangi anlamdadır?
- Evren olmadan dünya nasıl var olabilir?
- Rabbin seni hoşnut kılacak, ne demektir?
- “Çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hallerine bırak.” anlamındaki ayetten maksat kıyametin kopması mıdır?
- Yer ve gök, şuurlu varlıklar mıdır? Anlar, ister, seçer, cevap verir, emri yerine getirir mi?