Vas deferens kanalının çok uzun olması ve göz küresinin çalışma biçimi, bunların kendi kendine olduğunun kanıtı olamaz mı?

Tarih: 28.05.2012 - 18:52 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Testislerde üretilen spermi penise ulaştırmaya yarayan "vas deferens" kanalının çok uzun yol takip etmesi, akılsız tasarımın bir örneği değil midir?

- Zürafada da aynen insandaki gibi, ses tellerine giden sinirler boynun tepesinden çıkıp önce ta aşağıya iner, kalbin çevresinde dolanır ve tekrar yukarıya çıkıp ses tellerine bağlanır. Bu da akılsız tasarım örneği değil midir?

- Bir başka örnek, retinadaki ışığa duyarlı hücrelerdir. Bu hücrelerden beyne giden sinirler, göz küresinin içine doğru çıkar ve kaçınılmaz olarak retinaya düşecek ışığı azaltır. Bu sinirler göz küresinin içinde birleşip tek bir kabloya dönüştükten sonra, kürenin duvarında bir noktaya dalar ve buradan dışarıya çıkıp beyne bağlanır. Kablonun retina duvarını deldiği yer bizim kör nokta dediğimiz noktadır. Oysa retinadan çıkan sinirler göz küresinin arkasına doğru çıksaydı, bu problem hiç yaşanmayacaktı. Bu akılsız tasarım ürünü değil midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Ahmaka verilecek en iyi cevap susmaktır. Fakat bu işin içinde olmayanlar, burada bir geçek var zannederek tereddüde düştükleri için, bu konuda mecburen birkaç konuya temas etmek gerekir.

Her şeyden evvel, yukarıdaki ifadelerin ve değerlendirmelerin bilimsel bir yorumla hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen küfür ve Allah’ı inkâr üzerine bina edilmiştir. Daha doğrusu, bazı dinsizler, bilimsel olarak ortaya konamayan ve anlamadıkları bazı yaratılış hakikatlerinin ve sırlarını, dinsizliklerine âlet ediyorlar. Ya lüzumsuz organ olarak ya da plansız yaratılmaya, kendi akıllarınca örnek gösteriyorlar.

Testislerin içindeki yumurtaların aşağıya sarkık olması, sıcaklıklarının 37 derecenin üzerine çıkmaması için gereklidir. Çünkü yukarıya çıksa, belli sıcaklığın üzerinde spermler ölmektedir.

Bu yazıyı kaleme alan, aklınca "Vas Defans" kanalının dolaştığı yerleri gereksiz görüyor. Onun bu değerlendirmesi bile, insan vücudunun ne kadar harika ve planlı programlı olduğunun en büyük delilidir. Bu iddianın sahibi, vücutta dolaşa dolaşa, kendine göre sadece birkaç hataya işaret ediyor.

- Eğer olay onların iddia ettiği gibi, sonsuz ilim, irade, kudret ve rahmet sahibinin eseri olmayıp, şuursuz ve gelişigüzel tesadüflerin eseri olsaydı; onların ağızları ellerinde, ayakları sırtlarında, gözleri tepelerinde olmasına engel neydi?

Her şeyden önce, başlarının bu şekilde olması, sonsuz ihtimalde bir ihtimaldir. Yani, başları kedi başı gibi olabilirdi, ördek başı gibi olabilirdi, kuş başı gibi olabilirdi, at başı gibi olabilirdi, it başı gibi olabilirdi. Bunların hiçbirisi olmamış, nasıl olmuşsa olmuş, birisinin başı insan başı olmuş.

Gözlerin yeri ve şekli için de şimdiki yerde, sayıda ve bu şekilde olması, sonsuz ihtimalde bir ihtimaldir. Tek göz olabileceği gibi, üç, beş, on beş, yirmi beş de olabilirdi.

Gözlerin yeri kafada olabileceği gibi, sırtta da olabilirdi, ayakta da. Gözlerin yapısı, it gözü gibi olabileceği gibi, at gözü gibi de olabilirdi, öküzgözü gibi de olabilirdi. Haydi, nasıl olmuşsa, bir insanda bu gözler şimdi yerinde, sayısında ve şeklinde olmuş.

Dahası var: Bütün iç ve dış organların aynı şekilde, sayı, yapı ve yeri, şimdiki olduğu yerde bulunma ihtimali, sonsuz ihtimalde bir ihtimaldir.

Haydi, bir insanda bütün bu iç ve dış organlar, iddia edildiği gibi, tesadüfen yerli yerinde olsun. Ama bütün insanların bütün organları yerli yerinde, âdeta kılı kırk yararcasına, en ince ayrıntılarına kadar planlanarak ve ihtiyaca göre yapılmış ve ona uygun ruh verilmiş.

Şimdi bütün bunları görmezlikten geleceksin. Hikmetini ve varlığının sırrını bilimsel olarak ortaya koyamadığın birkaç organı ele alarak, -haşa- Allah’ın plansız ve programsız yarattığını iddia edeceksin. Bu, bilimin dinsizliğe alet edilmesinden başka bir şey değildir.

Herkes, inanıp inanmamakta serbesttir. Birilerinin Allah’ı inkâr etmesi, sadece onları ilgilendirir. Ancak, biz bu inkârın bilim kılıfı ile sunulması ve bu inkâr-ı Ulûhiyet fikrine bilimin âlet edilmesine karşıyız.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun