Rabbimiz bize öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme, ayetinde kimlerden bahsediliyor?
1. Bakara 286. ayette Allah kimseye gücünün üstünde yük yüklemez buyuruyor ancak devam eden ayette dua mahiyetinde Rabbimiz bize öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme ayetinde kimlerden bahsediliyor? Bu ağır yükler nelerdir?
2. Rabbimiz bize gücümüzü aşan yük de yükleme buyuruluyor. Allah gücümüzü aşan yükü yüklemeyeceğini bildirmişken niçin böyle dua ediliyor yada böyle dua etmemiz isteniyor. Bu ayeti her okuduğum aklıma bu soru geliyor açıklarsanız çok sevinirim?
Değerli kardeşimiz,
Cevap 1:
"... Rabbena, bizden evvelkilere yüklediğin gibi üstümüze ağır bir yük yükleme..." (Bakara, 2/286) ayetinde geçen ve "ağır bir yük" diye mela verdiğimiz kelime “isran”dır.
Ayetteki "isran" kelimesi lügatte "ağırlık ve şiddet" manasına gelmektedir.
Anlaşmalar ve verilen sözler ağır olduğu için “isr” diye isimlendirilmiştir. Nitekim Allah Teala, "Ve üzerinize bu ağır ahdimi alıp kabul ettiniz mi?" (Al- İmran, 3/81) buyurmuştur.
"İsr" kelimesinin bir manası da "temayül ve şefkat"tir.
Temayül ve şefkat de "isr" diye isimlendirilmiştir. Çünkü senin bir kimseye olan temayül ve şefkatin, ona dokunan her türlü kötülüğü, kalbine ağırlaştırır. (Razi, ilgili ayetin tefsiri)
Müfessirler, bu ayetle ilgili şu iki açıklamayı yapmışlardır:
1. "Bizden önceki Yahudîlere katı ve sert davrandığın gibi, mükellefiyetler konusunda bize sert davranma."
Bu manayı veren müfessirler şöyle demişlerdir:
Allah Teala Yahudilere elli vakit namazı farz kılmış, mallarının dörtte birini zekat olarak vermelerini ve elbiselerine pislik bulaştığında, o kısmı kesmelerini emretmiştir.
Yine Yahudiler bir şeyi unutup yapmadıklarında, daha dünyada iken hemen cezalandırılmışlardır.
Ayrıca bir hata işlediklerinde, daha önce kendilerine helal olan yiyeceklerin bir kısmı onlara haram kılınmıştır. Nitekim Allah,
"Yahudilerden bir zulüm sebebiyle biz onlara, kendileri için helal kılınan temiz ve güzel şeyleri haram ettik." (Nisa. 4/160) ve,
"Gerçekte biz onlara, 'Kendinizi öldürün, yahut yurtlarınızdan çıkın.' diye yazsaydık, içlerinden birazı müstesna olmak üzere, bunu yapmazlardı..." (Nisa, 4/66)
buyurmuştur.
Yine, Talut'un kavminden yolcu olanlara, nehirden su içmeleri haram kılınmış ve onların azabı, bu dünyada hemencecik cezalandırılması olmuştur. Nitekim Allah,
"Biz birtakım yüzleri silip ve belirsiz edip de enselerine çevirmezden yahut cumartesi yaranına ettiğimiz lanet gibi kendilerini de lanetlemeden önce..." (Nisa, 4/47)
buyurmuştur. Onlar bundan dolayı domuzlara ve maymunlara çevrilmişlerdir.
Kaffal şöyle demektedir: "Kim şu Yahudilerin iddia ettikleri Tevrat'ın beşinci bölümüne bakarsa, Cenab-ı Hakk'ın onlardan ne derece sert ve katı olan ahitler almış olduğunu fark eder ve çok şaşırtıcı şeyler görür. İşte müminler bundan dolayı Allah’tan, bu gibi ahitlerden kendilerini korumasını talep etmişlerdir. O da lütfundan, kereminden ve fazlından olarak, müminlerden bu tür ahitler almamıştır.
Nitekim Cenab-ı Hak, bu ümmetin vasfıyla ilgili olarak, "O, onların ağır yüklerini sırtlarında olan zincirleri indiriyor..." (Araf, 7/157) buyurmuş, Hz. Peygamber de "Ümmetimden 'mesh' (maymuna çevrilme), "hasf (yere batırılma) ve boğulma gibi ilahî cezalar kaldırılmıştır." buyurmuştur. (bk. Razi, ilgili yer)
Yine Cenab-ı Hak,
"Sen onların arasında bulunurken, Allah onlara azap edici değildir. Onlar istiğfar ederlerken de Allah yine onları cezalandırmaz." (Enfal, 7/33)
buyurmuştur. Hz. Peygamber (asm) de "Ben, kolay ve müsamahakar olan Haniflik (tevhid inancı) ile gönderildim." (Müsned, 5/266) buyurmuştur.
Bu ayette Müminler, Cenab-ı Hakk'ın tekliflerini hafifletmesini istemişlerdir. Çünkü ağır olan mükellefiyetlerde kusur işlemek ihtimali fazladır. Kusur işlemek ise, Allah tarafından cezalandırmayı gerektirir. Halbuki, onların ilâhî azaba dayanacak takatleri yoktur. İşte bu sebeple muhakkak ki, tekliflerde kolaylığı talep etmişlerdir.
2. "Şiddet ve katılık bakımından bizden öncekilerin misak ve ahdine benzer bir misak ve ahdi bize yükleme, Allah'ım!"
Bu görüş öz olarak, birinci görüşe dayanır. Ancak ne var ki, bunda, fazladan bazı kayıtlar bulunmaktadır. (Razi, ilgili yer)
Cevap 2:
Bilgi için tıklayınız:
- Bakara Suresi 286. ayette geçen, "Allah hiçbir nefse gücünün ...
- Allah kaldıramayacağımız yükleri yükletmez ise, Kur'an'da neden ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. Fatıma’nın, en hayırlı kadınlardan olmasının hikmeti nedir?
- Yük olmadan cennet yoksa, bize yükleme demek çelişki olmaz mı?
- İmani sorulara yanıt aramamak neden yanlıştır?
- Çok Önemli Bazı Dualar | Dua İklimi 24
- Allah kaldıramayacağımız yükleri yükletmez ise, Kur'an’da neden "kaldıramayacağımız yükleri yükletme" duası var?..
- İç yağ, azgın olmayan Yahudilere de mi haramdı?
- Müslüman yaptığı her hareketten sorumlu mu?
- Bakara Sûresi 286. ayette geçen, "Allah hiçbir nefse gücünün yeteceğinden öte yük yüklemez." ayetini nasıl yorumlarsınız?
- ZANN-I GÂLİB
- Teklif-i ma la yutak, “güç yetirilemeyen şeyin insana yüklenmesi” caiz midir?