Nisa suresi 82. ayete göre, Kuran’da birkaç çelişki olabilir mi?

Tarih: 03.12.2019 - 20:02 | Güncelleme:

Soru Detayı

“Hâlâ Kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.” (Nisa 82)
- Bazı sitelerde bu ayeti tefsir ederken bazı insanlar şöyle diyor: Bu ayete göre Kuran’da 1 veya 2 tane çelişki olabilirmiş, ama birçok çelişki olmazmış. Yani birkaç tane çelişki dışında çelişki olmaz diyorlar, bu ayete göre, doğrumu acaba?
- Bu ayete göre kuranda bir veya iki çelişki olabilir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Böyle bir iddia kesinlikle doğru değildir.

Ayette vurgulanan husus, Kur'an'da hiçbir çelişki olmadığıdır. Çünkü Kur'an ilahî kelamdır. Onda çelişki olması zaten aklen de düşünülemez. Çelişki var diyenler, ayetleri yeterince anlamadıkları, sathi baktıkları veya art niyetli olduklarından öyle zannedebiliyorlar.

Kur'an'a inanmayan, Allah ve Resulüne itaat etmeyen gayri müslimlerin Kur'an üzerinde düşünmeye davet edilmeleri iki önemli gerçeğe dayanmaktadır:

a) Kur'an'ın eşsizliği (i'câz) inancı, bir bilgi ve hidayet kaynağı olarak öne­minin anlaşılıp tasdik edilmesi, yalnızca müminlerin -imana dayalı- sübjektif değerlendirmelerine bağlı ve bunların sonucu değildir.

Normal, akla ve mantığa sa­hip her insan, düzgün düşündüğü ve Kur'an'ı peşin hükümsüz incelediği zaman bu sonuca varacaktır.

b) Kur'an'ı Allah'tan alıp tebliğ eden Resûlullah ona güvenmektedir. Yâre ve ağyâre onu sunarak incelemelerini, onun Allah'tan olduğuna aklen hükmettik­ten ve vicdanen kanaat getirdikten sonra inanmalarını istemektedir. Bunu isteyebilmektedir; çünkü onda hiçbir tutarsızlık ve çelişki yoktur.

Kur'an-ı Kerîm yirmi üç yıl içinde;

- Gece ve gündüz,
- Kışın ve yazın,
- Hazarda ve yolculukta,
- Sıkıntıda ve rahatlıkta,
- Darlıkta ve bollukta,
- Savaşta ve barışta

parça parça gelmiştir.

Muhtevası fevkalâde zengin ve çeşitlidir:

- İnsan ve insaniyetle il­gili her konuya,
- Varlığın başlangıç ve sonuna,
- Yaratılış ve yok edilişe,
- Ahlâkî er­demlere,
- Fert ve cemiyet olarak insanla ilgili kurallara ve kanunlara,
- Tarihî olayla­ra, kıssalara

temas etmekte, "insanları eğitmeye yönelik öğüt ve ibret tablolarına" yer vermektedir.

Buna rağmen onun ne üslûbunda (eşsiz ifadesinde, edebî seviye­sinde) ne de temas ettiği konular, getirdiği hükümler ve verdiği bilgiler arasında bir tutarsızlık, bir çelişki ve -kaynak farkı düşüncesine götürecek- bir farklılık vardır.

İnansın inanmasın düz mantıkla düşünen herkesin Kur'an'ı inceleyerek ulaşabileceği bu sonuç, onun Allah'tan geldiğinin reddedilemez bir delilini teşkil et­mektedir.

Şu halde onun davetini kabul etmeyenlerin bu tavır ve kararları, akıl muhakemesinden ve bilgiden ziyade kökleşmiş peşin hükümlere, beşeri zaaflara, ak­lıselimin işleyişini engelleyen duygu ve tutku hâkimiyetine dayanmaktadır.

Nite­kim "Kur'an'ı okuyup düşünmezler mi? Yoksa kalpler üzerinde kilitleri mi var!" (Muhammed, 47/24) mealindeki ayet, sağlıklı düşünmeyi engelleyen bu psikolojik etkenleri daha canlı bir biçimde vurgulamaktadır. (Kur’an Yolu, ilgili ayetin tefsiri)

Sorunuzun cevabı için tıklayınız:

"Hâlâ Kur'an'ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah'tan ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun