Nisa suresi 82. ayet ile nesih arasında çelişki var mı?
- Nisa suresi 82. ayette Kuran-ı Kerimde ayetler arasında herhangi bir çelişkinin olmadığını söylüyor. Fakat nesih ve mensuha göre iki ayet çelişirse sonra gelen ayet öncekini iptal eder.
- Şimdi Kuran-ı Kerim bende çelişki yok diyor sonrasında eğer iki ayet çelişirse önceki iptal olur demesi bir tutarsızlık değil midir?
- Kuran-ı Kerimde bende çelişki yok diyor, fakat Bakara 106’da çelişki olursa nesihten bahsediyor bu bir çelişki değil midir?
- Sitenizde sorumun cevabını aradım güzel bir cevap bulamadım siz durumu açıklayabilir misiniz?
- Nisa 82 ne demek istiyor?
Değerli kardeşimiz,
Burada öncelikle nesihle ilgili kısa bilgi verelim.
Nesh ( النسخ ), sözlükte ilga, iptal ve izale etmek; nakletmek, yazılı bir şeyi bir başkasına aktarmak manalarına gelmektedir. Neshin terim (ıstılah) anlamı ise, şerî bir hükmün sonradan gelen şerî bir delille kaldırılmasıdır. Kaldırılan önceki hükme mensûh, onu kaldıran sonraki delile de nâsih denir. Tarifinden de anlaşılacağı üzere, neshin gerçekleşmesi için birtakım şartlar gereklidir.
Nesh kavramı anlam olarak, gizlilikten sonra aşikâr olmak veya daha önceden var olmayan yeni bir görüşün doğması manasındaki bedâ (البداء )’dan, tahsis ve istisnadan farklıdır. Çünkü tahsis, hükmün tamamını değil de bir kısmını izale etmek, hitabın kapsadığı şeylerden bir kısmını çıkarmak manasındadır. İstisna da tahsis gibidir.
Nesh ise, bunlardan farklı olup ilk emirle amel etme süresinin bittiğini, ikincisiyle amel etme zamanının başladığını bildirir. Kur'an’da şu ayetler nesh edilmiştir veya şu ayet şu ayetin hükmünü ortadan kaldırmıştır gibi ifadelere değil de sadece neshin bir hakikat olarak varlığını bildiren, neshe işaret eden veya nesh ifadesinin geçtiği bazı ayetleri görmekteyiz.
Kuran’da nesh edilmiş ayetler bulunduğu görüşünü savunanların en önemli dayanaklarından biri, şu ayetlerdir: Bakara, 2/106; Nahl, 16/101; Rad, 13/39 ve Al-i İmrân, 3/7. ayetleridir.
Nesh vesilesiyle, beşerin tarihindeki gelişim ve değişime paralel olarak, bir peygamber zamanında yürürlükte olan birtakım ilahî hükümler daha sonra gelen peygamber devrinde kaldırılarak, yerlerine o çağın ihtiyaçlarını karşılamada daha uygun olan başka hükümler getirilmiştir. İslâm’da önceki dinlerde bulunan birtakım hükümler kaldırılıp nesh edildiği gibi, cahiliye devrinden kalma pek çok batıl âdet ve gelenek de kaldırılarak değiştirilmiştir. Topluma iyice yerleşmiş bazı kötü alışkanlıkların kaldırılması ise yavaş yavaş, tedricî olarak gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında bir imtihan vesilesi olarak, kıble meselesinde olduğu gibi, bazı ilahî hükümlerin kaldırılıp yerine başkalarının getirilmesi de söz konusudur.
Kur'an’da nesh edilmiş, hükmü kaldırılmış ayetler bulunduğu kanaati ilk dönemlerden itibaren İslâm alimleri arasında kabul görmüş, hatta köklü bir şekilde yerleşmiş görünüyor. Bu konunun revaç bulması ve tartışmasız bir şekilde kabul görmesinde İbn Abbas’a nisbet edilen nesh görüşlerinin önemli bir rolü olduğu anlaşılıyor. Çünkü Hıbru’l-Umme ve Tercumânu’l-Kur’ân unvanlarına sahip, Kur'an’ın tevil ve tefsiri hususunda Peygamberimizin (asm) hususi duasına mazhar olmuş bir sahabiye nisbet edilen neshle ilgili çok sayıdaki görüş, çok ihtiyat gerektiren bu konunun tartışmasız olarak kabulüne yol açmıştır.
Keza bu durum, sonraları benzer ayetlerin tesbit edilerek onlar hakkında da nesh hükmünün verilmesi hususunda âlimleri cesaretlendirmiş ve neshedildiği söylenen ayetlerle ilgili çok sayıda eser kaleme alınmıştır.
Ancak, nesh konusunda İbn Abbas’a isnat edilen çok sayıdaki rivayet yakından incelendiğinde, bu rivayetlerin büyük çoğunluğunun ona nisbetinin doğru olmadığı, hatta bazen birbirine zıt görüşlerin ona nisbet edildiği görünmektedir.
Öyle anlaşılıyor ki, İsrailiyatta olduğu gibi, nesh konusunda da birtakım rivayetler, tefsîr ilminde meşhur olup sözü geçerli olduğu için ona isnad edilerek nakledilmiştir.
Ebû Ubeyd, Nehhâs, Mekkî ve İbnu’l-Cevzî gibi nesh konusunda önemli eserleri olan bazı alimler, bu konunun fazla abartıldığının farkına vararak, nesh konusunda ileri gidenleri kınamışlardır. Çünkü bu konudaki bazı eserlerde ayetler parçacı bir yaklaşımla birbirlerinden bağımsız olarak ele alınmış, aralarında çelişki var zannıyla, derhal mensuhtur hükmü verilmiştir. Çoğu kere ard arda gelen ve birbirinin manasını tamamlayan ayetlerin birbirini nesh ettiği, hatta bazen ayetteki bir cümlenin bir yarısının diğer yarısıyla nesh edildiği söylenmiştir.
Ancak şüphesiz, konunun bazılarınca bu derece abartılmış olması, bu iddianın tamamen haksız ve yersiz olduğu manasına gelmez. Abartılı taraflarını bir tarafa atarak meseleye aklıselimle yaklaşan alimler, bu konuda gerçeği ortaya koymak için, hakkında nesh iddiası bulunan ayetleri teker teker ele alarak bu iddiaları dikkatli bir şekilde değerlendirmişlerdir.
Bunlardan Suyûtî, Kur'an ilimlerine dair önemli eseri "el-İtkân fî Ulûmi’l-Kuran"da genelde geçmişteki alimlerin çoğu tarafından da nesh edildiği söylenen 20 ayeti mensûh saymış, bunların dışındaki ayetler hakkındaki nesh iddialarını doğru bulmamıştır. Bu ayetler şunlardır: Bakara, 2/115, 180, 183-184, 217, 240, 284; Âl-i İmrân, 3/102; Nisâ, 4/15, 33; Mâide, 5/2, 42, 106; Enfâl, 8/65; Tevbe, 9/41; Nûr, 24/3; Ahzâb, 33/52; Mücâdele, 58/12; Mümtehine, 60/11; Müzzemmil, 73/2.
Daha sonraları, Suyuti’nin mensuh saydığı ayetleri değerlendiren bazı müellifler, bu ayetlerin bir kısmı hakkındaki nesh iddialarını doğru bulmamışlardır. Zerkanî, "Menâhilu’l-İrfân"ında onun mensûh saydığı bu ayetlere kıbleyle ilgili ayeti de katarak, toplam 22 ayeti ele almış, bunlardan sadece 10 tanesinin nesh edildiğini söylemiştir. Bu âyetler şunlardır: Bakara, 2/180, 184, 240; Nisâ, 4/15-16, 33; Enfâl, 8/65, Nûr, 24/3; Ahzâb, 33/52; Mücâdele, 58/12; Müzzemmil, 73/2.
Dihlevî ise, "el-Fevzu’l-Kebîr fî Usûli’t-Tefsîr"inde İbnu’l-Arabî ve Suyûtî’nin ele aldığı ayetleri değerlendirerek, bunlardan sadece 5’inin mensûh olduğunu söylemiştir. Bu ayetler şunlardır: Bakara, 2/180, 240; Enfâl, 8/65; Ahzâb, 33/52; Mücâdele, 58/12.
Nesh hakkında kitap yazan başkaları, bu sayıyı daha da azaltmışlardır.
Çerçeveyi genişleterek -geçmişten günümüze- Kur'an ayetlerinde nesh edilmiş ayetlerin varlığını kabul eden âlimlerin, mensûh olduğunu belirttikleri ayetlere göz attığımızda, mensûhtur diye ittifakla görüş belirttikleri hiçbir ayetin bulunmadığını görürüz.
Bu özet bilgi ışığında sorulan soruya dönersek, özetle neshde iki ayetin çelişmesi gibi bir durum söz konusu değil.
Nesh, hükümlerle alakalı olup, bir hükmün müddetinin bitip başkasının süresinin başlamasıdır. Ayrıca alimlerin büyük çoğunluğuna göre Kur'an’da nesh edilmiş ayet yoktur. Birbiriyle çelişiyor zannedilen ayetlerde de böyle bir durum asla söz konusu değildir. Dolayısıyla Nisa suresi, 82. ayette ifade edilen durum gerçeğin ta kendisidir.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Nesh (Nesih) Ne Demektir?
- Kuran'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, ifadesi neden iki defa geçmektedir?
- Hadis, ayeti nesh eder mi; eder ise bundan-haşa- Kur'an'ın eksik olduğu anlaşılmaz mı?..
- Peygamber ücret ister mi?
- Allah, neden ilk ayette hükme bağlamayıp sonradan başka bir ayetle bağlıyor?
- Nur sûresi 2. âyet, Nisa sûresi 15. âyet tarafından neshedilmiş midir?
- Müslümanların 1'e 10 savaşmaları evrensel midir?
- Kur'an'daki bazı surelerin unutturulduğu iddiası doğru mudur?
- Ahzab suresi 52 ve 50. ayetleri çelişir mi?
- Peygamber Efendimiz (sav)'in Kur'an'ın açıklayıcısı olduğuna dair ayetler var mıdır?