Terörist ve cani suçluya tavrım nasıl olmalı?
- Bir gardiyan olarak suçluya tavrımız nasıl olmalı?
- Bir gardiyan olarak birçok suçluyla iletişim kuruyorum ve bunların içerisinde terör ve canice hislerle öldüren insanlar da bulunuyor bunlara karşı nasıl davranacağımı bilemiyorum?
- İçimde onlara merhamet etmekte geliyor ama yaptıklarından dolayı öyle de davranmak istemiyorum…
Değerli kardeşimiz,
Sizin gibi zor bir görevde bulunan biri için bu tür karmaşık duyguların olması son derece insanidir ve anlayışla karşılanabilir. Çünkü imanlı bir gardiyan olarak suçlularla çalışmak, özellikle ağır suçlar işlemiş kişilere karşı nasıl bir duruş sergileneceği konusunda büyük bir içsel çatışma doğurabilir.
Neden mi?
Çünkü Müslümanın en temel özelliği merhametli olmasıdır. Merhamet duygusu ile görev bilinci arasında çatışmanın olması kaçınılmazdır. Buna karşı bazı tavırları geliştirebilirsiniz.
1. Profesyonellik Temel Olmalı
Gardiyan olarak öncelikli göreviniz güvenliği sağlamak, düzeni korumak ve yasal çerçevede hareket etmektir. Bu, kişisel duyguların ötesinde bir profesyonel duruş gerektirir.
Suçlunun kim olduğu, ne yaptığı sizi kişisel olarak etkilememeli. Sizden istenen şey, görevinize bağlılık, tarafsızlık ve disiplindir. Yani ne çok yumuşak ne de sert ol. Nefretle değil, kurallarla hareket et. Kendi duygularını bastırmak değil, yönetmek önemlidir.
2. İnsanlık Onuruna Saygı Esas Olmalıdır
Ne kadar ağır suç işlemiş olursa olsun, hükümlü artık cezasını çekmekte olan bir bireydir. Cezaevinde gardiyanın görevi, hüküm giymiş kişiye cezasını çektirmek değil, onun cezasını çektiği ortamın güvenliğini sağlamak ve insan haklarına uygun şekilde davranmaktır.
Bundan dolayı insan onurunu zedeleyecek söz, davranış ya da tavırlardan kaçın.
Bunun en güzel örneğini Peygamber Efendimizin (asm) esirlere karşı tavrında görüyoruz. Onların onurlarına zarar verecek davranışlardan kaçınmış, kendisine karşı savaşan, sahabelerini öldüren düşman esirlerine, Müslümanlardan on kişiye okuma yazma öğretmesi şartıyla serbest bırakmıştır.
Bu güzellik, Müslüman birisini gayri müslimlerden ayıran en önemli mihenk taşıdır.
Unutmayınız: Merhamet göstermek, suçunu affetmek anlamına gelmez. Bu, sizin insan olmanız ve merhametli olmanızla ilgilidir.
3. Duygusal Sınırlarınızı Koruyun
Bazı mahkûmlar sizin duygusal boşluklarınızı kullanmaya çalışabilir. Özellikle manipülatif ya da psikolojik olarak etkileyici profillerle karşılaşabilirsiniz. Bu yüzden, duygusal mesafenizi koruyun samimi ama kontrollü bir iletişim kurun, empati yap ama özdeşleşme (onun duygularını kendi duyguların gibi hissetme).
Sonuç olarak şunu diyebiliriz:
Göreviniz yargılamak değil, cezayı vermek değil; düzeni ve güvenliği sağlamaktır. Bunu yaparken hem insanî değerleri korumanız hem de görev bilinciyle hareket etmeniz gerekiyor.
Merhametli olmak, zayıf olmak değildir; adil olmak, duygusuz olmak değildir. Bu ikisi arasındaki dengeyi kurduğunuzda hem mesleğinizde sağlam durabilir hem de ruh sağlığınızı koruyabilirsiniz.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Karşı cinse güvenmiyorum?
- İçimizde olan şefkat ve merhamet duygusunu nasıl daha da artırabiliriz?
- Erkeğin çok fazla kibar olması normal mi?
- Ergenlikle nasıl baş ederim?
- Duygusal zekanın "başkalarına ait duyguları yönetme ve yönlendirme" yeteneğini açıklar mısınız?
- Çocukların başına gelen musibetlerin hikmeti nedir?
- Ümmetin hali ne olacak?
- Çocukların ruh ve ahlak gelişimi için anne babaya düşen vazifeler nelerdir?
- Bir Müslüman psikoloğa nasıl gider?
- Karımdan boşandım, bundan sonrası için Müslümanca nasıl bakmalıyım?