Kur’anın etki (tesir) gücünü açıklar mısınız?

Değerli kardeşimiz,

اَلَمْ يَاْنِ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَنْ تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللّٰهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ

“İman edenler için, Allah’ın zikrine ve haktan inene karşı kalplerinin saygı ile ürperme zamanı gelmedi mi?” (Hadid, 57/16)

Şu olay, bir eşkıya olan Fudayl Bin İyaz’ın hayatında bir dönüm noktası olur:

Âşık olduğu bir kızı görmek için duvara tırmanırken, birisinin üstteki ayeti okuduğunu işitir. Son derece etkilenerek “Evet, geldi.” der ve eşkıyalığı bırakır. [Kadir Özköse, (Heyet) Tasavvuf, Grafiker Yay. Ankara 2016.  s. 127]

İnanan kimse açısından Kur'an'daki emir ve yasaklar en üst düzeyden gelen talimatlardır. Amirinin veya patronunun direktiflerini yerine getiren bir kimseye, âlemlerin Rabbinden gelen direktifleri yerine getirmek zor değildir ve olmamalıdır. Bununla beraber dünyanın cazibedarlığı, nefis ve şeytanın aldatmaları ve oyalamaları, imanî meselelerin gaybîliği, insanın peşin lezzetlere mübtela olması, kolaylıkla oyun ve eğlenceye kendini kaptırabilmesi gibi nedenlerle pek çok Müslümanda Kur'anın tesiri beklenen seviyede gerçekleşmez.

Bu engelleri aşabilmenin yolu, devamlı Kur'an'la hemhal olmaktan geçer. Her gün Kur'anın metnini, mealini ve tefsirini okuyan biri çok daha kolay bir şekilde Kur'anî bir hayat yaşayabilir. Kur'an'la olan meşguliyeti onu gafletten ve gevşeklikten kurtarır, bir disiplin altına alır, düzenli spor yapan birinin bedenen sağlıklı olması misali manen sağlıklı kılar.

Kur'anın mesajını ruhun ta derinlerinde duyabilmenin altın formülü şu ayette bildirilmiştir:

اِنَّ ف۪ى ذٰلِكَ لَذِكْرٰى لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ اَوْ اَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَه۪يدٌ

“Şüphesiz bunda, kendisinde (çalışan) bir kalp olan yahut gafletten uzak bir halde kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.” (Kaf, 50/37)

Görüldüğü üzere Kur'an'dan ders alabilmek iki özelliğe terettüp ettirilmiştir:

- Çalışan, fonksiyonlarını icra eden bozulmamış bir kalp.
- Can kulağıyla dinleyen hakikate müştak bir kulak.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet