Zor durumda, Rabbin seni terk etmedi, ayetini okusam olur mu?

Duha Suresi 1-5. ayetler
1. Kendimi kötü hissettiğim zamanlarda Duha Suresini özellikle de ilk ayetlerini duymak, okumak gönlüme ferahlık veriyor. Peygamber efendimiz (s.a.v) ile bir süre ayetler inmeyi kesildiği için çevredeki bazıların onunla Rabbimiz tarafından terk edilmesiyle ilgili laflar söylemesi üzerine indiğini duymuştum. Ancak benim kötü zamanlarımda da bu ayetleri okuyarak rahatlamak doğru bir düşünce midir? Sonuçta bu ayetler peygamber efendimize yapılanlar karşısında indi. Kendi hayatımdaki zorluklara karşı da bunları düşünmek hakkında ne dersiniz?
2. Bu ayetler bize neler söyler? Evrensel mesajları neler olabilir?

Değerli kardeşimiz,

Bu konuyu çok güzel bir hassasiyetle sormuşsun, tebrik ederiz.

1. Zor durumda, Rabbin seni terk etmedi, ayetini okusam olur mu?

Evet, Duha Suresinde geçen (özellikle “Rabbin seni terk etmedi ve darılmadı” mealindeki “mâ vedde‘ake rabbuke ve mâ kalâ” ayeti doğrudan Peygamber Efendimize (asm) hitap eder.

Ancak bu, ümmetin bu ayetlerden ders, teselli ve ümit alamayacağı anlamına gelmez.

Bu durumu hem ilmî hem de kalbe huzur veren bir dille şöyle açıklayabiliriz:

“Rabbin seni terk etmedi” ayetini kendimize hitap ediyor gibi okumak doğru mudur?

Duha Suresi, Peygamber Efendimize (asm) vahyin bir süre kesilmesi üzerine, Rabbimizin onu teselli etmek ve gönlünü ferahlatmak için indirdiği bir suredir.

Bu yönüyle ayet, bir “dua” değil, ilâhî bir haberdir:

“Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı.” (Duha, 3)

Yani Allah Resul’üne hitap ederek:

“Ey Habibim, Ben seni asla terk etmedim, sen Benim yanımdasın.” buyurur.

Senin bu ayetleri kendi zorluklarında okuyup teselli bulman ise yanlış değildir; bilakis doğrudur, ancak niyet önemlidir.

Eğer, “Bu ayet bana indi” veya “Allah bana da aynen böyle vahyediyor” gibi bir anlam yüklersen, bu elbette doğru olmaz.

Ama “Allah, Habibini yalnız bırakmadı; ben de Rabbimin merhametine sığınırım” diyerek okursan, bu imanın bir yansımasıdır, gönül terbiyesidir.

Kısaca:

Duha Suresi bir dua değil, bir ilâhî tesellidir.

Onu okurken “Ben de Rabbimin terk etmediği kullarından olmayı isterim” niyetiyle okumak güzeldir.

Ama “Bu söz bana doğrudan söylendi” gibi bir anlam çıkarmak edebe uygun değildir.

Allah’ın Habibini terk etmediğini hatırlamak, O’nun rahmetinin herkesi kuşattığını hatırlamaktır, bu da kalbe ferahlık verir.

2. Duha suresinin ilk 5 ayetinin mealleri:

Yemin olsun, kuşluk vaktine;

Kararıp sakinleştiğinde geceye ki;

Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı.

Elbette işin sonu senin için öncesinden daha hayırlı olacaktır.

Rabbin sana mutlaka lutuflarda bulunacak, sen de memnun olacaksın.

Bu ayetler bize ne söylüyor, hangi teselliyi fısıldıyor?

“Kuşluk vaktine andolsun…”

Her karanlığın bir sabahı vardır.

Hayat bazen geceye döner, ama sabah mutlaka gelir.

Duha Suresi, sabrın ardından doğacak ışığı müjdeliyor.

“Rabbin seni terk etmedi ve darılmadı.”

Allah uzak değil, daima seninle.

Sessizlik O’nun terk edişi değil, seni olgunlaştırma hâlidir.

Allah bazen görünmez, ama hep senin yanındadır, senden sana daha yakındır.

“Ahiretin senin için dünyadan daha hayırlıdır.”

En güzel günler henüz yaşanmadı.

Dünyanın dertleri geçicidir; gerçek huzur, Rabbine kavuştuğundadır.

Her kayıp, aslında sonsuz bir kazanca hazırlıktır.

“Rabbin sana verecek ve sen hoşnut olacaksın.”

Umut kesilmez. Yeter ki ona iman et, görevlerini yap ve tevekkül et.

Allah, seni bir gün öyle bir mutlulukla buluşturacak ki, geçmişin acılarını unutturacak.

O’nun vaadi kesindir; yeter ki sabırla bekle.

Duha Suresi’nin ruhu:

“Unutulmadın, yalnız değilsin, Rabbin seni görüyor.”

İşte bu, kalbi ferahlatan en güzel teselli cümlesidir.

Demek ki, ayetlerden alınacak evrensel rahmet yönleri vardır.

Unutmamak gerekir ki, ayetler doğrudan Hz. Peygambere (asm) hitap etse de, içerdikleri ilâhî merhamet, teselli ve ümit mesajı bütün insanlığa açıktır.

3. Duha Suresi’nden Her İnsana Düşen Pay

Duha Suresi ilk olarak Peygamber Efendimize (asm) hitap eder; fakat Rahmân’ın kelâmı yalnız bir döneme, bir kişiye değil, her kalbe seslenir.

Bu ayetlerdeki müjde ve merhamet, iman eden, günah içinde bocalayan, hatta inkâr eden herkese bir çağrı gibidir:

Müminlere: “Rabbin seni terk etmedi; sabret, daha güzel günler seni bekliyor.”

Günahkârlara: “Ne kadar batmış olursan ol, tövbe kapısı hâlâ açık. Yeter ki dönmek iste.”

İnanmayanlara: “Ümitsiz olma; kalbini imanla açarsan, rahmet seni de kuşatır.”

Yani bu sure, herkesin kendi hâline göre okuyup pay alabileceği bir rahmet sofrasıdır.

Yeter ki kişi layık olmaya yönelsin, Allah da mutlaka kapısını aralar.

Özetle:

Duha Suresi, “Rahmetten uzak değilsin.” mesajını her insana fısıldar.

Kim olursan ol, yeter ki yönünü Allah’a çevir, O seni terk etmez.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet