Kasas suresi 15. ayette Hz. Musa neden şeytanın işi, demiştir?
- Şeytan insana herhangi bir şeyi yaptırmaya kadir olabilir mi?
- Hz. Musa’ya nübüvvet kaç yaşında verildi, bu olaydan sonra verildiyse şeytanı nereden biliyor ve tövbe ediyor?
Değerli kardeşimiz,
Kur'an-ı Kerim'deki, "Şeytanın hilesi çok zayıftır." ayeti, şeytanın hile ve tuzaklarının zayıflığına dikkat çeker. (Nisa, 4/76) Pek çok ayet de şeytanın insanlar üzerinde bir yaptırım gücü (sultası) olmadığını bildirir. (Mesela, İbrahim, 14/22; Hicr, 15/42; Nahl, 16/99; İsra, 17/65; Sebe, 34/21)
Bu durum, insanın sorumluluğu açısından son derece önemlidir. Eğer şeytan, böyle bir güce sahip olsaydı, o zaman insanlar “Ya Rabbi, sen bize şeytanı musallat ettin. O da bizim irademizi elimizden aldı. Bize bu günahları zorla yaptırdı...” şeklinde Allah'ın huzurunda özür beyan ederlerdi. Halbuki, şeytanın yaptığı sadece vesvese vermekten, çirkinlikleri, günahları güzel göstermekten ibarettir. İnsan, isterse bu vesveseye uyar, günahkar olur; isterse uymaz, Allah katında derece kazanır.
Soruda geçen ayetin meali şöyledir:
“Mûsa, bir gün, halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. İki adamı, birbiriyle kavga eder vaziyette gördü. Onlardan biri kendi kavminden, öbürü ise düşmanının kabilesinden idi. Hemşehrisi, düşman olana karşı ondan yardım istedi. Mûsa da bir yumruk atıp onu öldürdü. Arkasından: 'Bu, dedi, şeytanın işindendir, kötü bir iştir. O gerçekten saptırıcı açık bir düşmandır.'" (Kasas, 28/15)
- Bundan önce zikredilen,
“Mûsâ yiğitlik çağına erip olgunlaşınca biz ona hikmet ve ilim verdik. Biz iyilik edenleri / iyi davranış sergileyenleri işte böyle mükâfâtlandırırız.” (Kasas, 28/14)
mealindeki ayette, “Hz. Musa’ya hikmet ve ilim verildiğine” işaret edilmiştir.
Bundan maksat, Hz. Musa’ya nübüvvet mi, yoksa nübüvvetten ayrı olarak bir hikmet ve ilmin verilmesi mi olduğu konusunda alimlerin farklı yorumları vardır.
Razi’ye göre, şayet bundan maksat nübüvvet olsa bile, yine de onun adamı öldürdüğü zaman peygamber olduğunu göstermez. Çünkü, 15. ayetin başında yer alan “vav” atıf harfi tertibi ifade etmiyor..
Bununla beraber, ayetteki hikmet ve ilmi nübüvvetten ayrı unsurlar olarak değerlendirmek bir kaç yönden daha doğrudur. Razi, özetle burada peygamberlik kastedilmiş olamayacağı konusunu bazı delillerle desteklemiştir. (bk. Razi, ilgili ayetlerin tefsiri)
Bursevi de bu olayın peygamberlikten önce vuku bulduğu kanaatindedir. (bk. Ruhu’l-beyan, ilgili yer)
- Ayette yer alan ve Hz. Musa’nın dediği bildirilen “Bu şeytanın işindendir...” mealindeki ifade iki şekilde yorumlanmıştır:
a) Hz. Musa; kendisinin hata ile de olsa bir insanı öldürmesini kötü bir eylem, dolayısıyla da şeytan işi olarak değerlendirmiştir. Bununla adam öldürmenin kötü bir iş olduğunu, bilerek onu öldürmediğini, vurduğu yumrukla öleceğini düşünmediğini… anlatmak istemiştir.
b) Hz. Musa, “Bu şeytanın işindendir.” derken, bununla öldürülen adamı kast etmiş olabilir. Yani; bu adam şeytan taraftarı, şeytanın askerlerinden bir kâfir olarak ölümü hakketmiş.. demek istemiştir. (krş. Razi, ilgili yer)
Kadı Beydavi’nin, “Hz. Musa’nın adam öldürmesi hata eseri olduğundan peygamberliğin ısmetine aykırı değildir.” (Beydavi, ilgili ayetin tefsiri) demesi, onun bu olayın Hz. Musa’nın nübüvvetinden sonra meydana geldiği” kanaatinde olduğunu göstermektedir.
Kurtubi’nin bildirdiğine göre, Katade, bu olayın peygamberlik döneminde tahakkuk ettiği kanaatindedir. Kab ise, bunun nübüvvetten önce olduğu görüşünde... (bk. Kurtubi, ilgili yer)
Şevkâni de bu olayın Hz. Musa’nin nübüvvetinden önce veya sonra olduğuna dair farklı görüşlere yer vermiştir. (bk. Şevkani, ilgili yer)
- Hz. Musa’nın nübüvvet yaşı konusunda kesin bir bilgi yoktur. Bazı alimlere göre, 30; bazılarına göre 33; bazılarına göre de 40 yıldır. (bk. Taberi, Razi, Beydavi, Kasas, 14. ayetin tefsiri)
- Özetlersek: Alimlerin önemli bir kısmına göre, bu olay Hz. Musa’nın peygamberliğinden önce olmuştur. Hz. Musa, (süt emzirmesinden ötürü) her gün annesiyle beraber kalıyordu. Bu beraberlik onun bazı şeyleri anlayacak yaşına kadar devam etmişti.
Hz. Musa, babalarının gerçek dinini, ilim ve hikmetle ilgili bazı malumatları o zaman annesinden öğrenmiştir. Bu arada günah kavramını, şeytanın varlığını da ondan öğrenmiştir. (krş. İbn Aşur, ilgili yer)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Karun iman etmiş midir, nerede vefat etmiştir ve o da Kızıldeniz’den geçmiş midir?
- Firavun bir defa sübhanallah deseydi affedilir miydi?
- Hz. Musa peygamberlikten önce neye inanıyordu?
- Kur'an’da İsrailoğullarına neden çok yer verilmiştir?
- Meryem suresi 41. ve 51. ayetlerde ne denmek istenmiştir?
- Karun'un helaki, Hz. Musa'nın istemesiyle mi oldu?
- Hz. Musa’nın boyu ile ilgili rivayetler sahih mi?
- Alemlerin rabbi ile senin rabbinim ifadesi çelişki mi?
- Hz. Musa’nın bir kişiyi öldürmesi nasıl açıklanabilir?
- Hz. Musa’ya “Rabbin hiç uyur mu?” şeklinde bir soru sorulmuş mudur?