Samiri hem dünyada hem de ahirette mi ceza çekecek?
95: Mûsâ, bu kez Sâmirî’ye dönerek: “Nedir bu yaptığın korkunç şey, ey Sâmirî?” diye sordu.
97: Mûsâ: “Defol, git!” dedi, “Artık hayatın boyunca: «Bana dokunmayın!» diyerek insanlardan uzak duracak, yalnız yaşamaya mahkûm olacaksın! Ayrıca senin için bir ceza daha var ki, ondan asla kaçıp kurtulamayacaksın. Şimdi tapınıp durduğun şu tanrına bak! Yemin olsun ki, biz onu ateşte yakacağız; sonra da küllerini denize savuracağız!”
98: Şüphesiz sizin ilâhınız ancak Allah’tır. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O’nun ilmi her şeyi kuşatmıştır.
- Taha suresinde yer alan ayetlere göre Samiri’nin dünyada bir ceza ahirette de bir ceza çekeceğini dünyadaki cezası yalnız yaşamak ahiretteki ceza ise cehennemdir bu da Samiri’nin cehennemlik olduğunu tövbe etmediğini gösterir demek ayeti bu şekilde tefsir etmek caiz mi?
Değerli kardeşimiz,
Evet, Samiri’nin dünyada bir ceza ahirette de bir ceza çekeceğini, dünyadaki cezası sürgün ve yalnız yaşamak ahiretteki ceza ise cehennemdir; bu da Samiri’nin cehennemlik olduğunu ve tövbe etmediğini gösterir.
Allah’ın hikmetinin öngördüğü cezalar her iki dünyada da olabilir, bunda bir adaletsizlik de yoktur.
"Firavun ve adamları sabah-akşam ateşe atılırlar. Kıyametin kopacağı gün de denilir ki; Firavun hanedanını ateşin en şiddetlisine sokun." (Mümin, 40/46)
mealindeki ayette de özellikle iki azaptan söz edilmiştir. Alimlerin çoğunluğuna göre, ayetteki ilk azap kabir azabıdır. (bk. Razi, Kurtubi, İbn Kesir, ilgili yer)
Tarih boyunca özellikle Kuran’da helak olduğu bildirilen kavimlerin bu helak olmaları dünyadaki bir cezadır. Ve bu kâfirlerin ahiretteki azapları da cehennemdir.
Toplumdan tecrit etmek suretiyle verilen Samiri’nin cezası, söz konusu kavimlerin helak edilmesinden çok daha hafiftir.
Samirî adı, Kuran-ı Kerim’de Hz. Musa’nın (as) önderliğinde İsrailoğullarının Mısır’dan çıkışından sonra yaşanan olaylar anlatılırken Tâhâ suresinde birkaç yerde geçmektedir. Allah’ın, Musa’ya kavminin Samirî tarafından saptırıldığını haber vermesi üzerine (bk. Taha, 20/85) Musa halkının yanına gelerek verdikleri sözden neden dönüp altın buzağıyı ilâh edindiklerini sormuş, onlar da bu işin sorumlusu olarak Samirî’yi göstermiştir (bk. Taha, 20/87-88)
İlgili ayetlerde, Hz. Musa (as) Tur’a Allah ile konuşmaya gittiğinde (bk. Arâf 7/142-143) Samirî’nin, İsrailoğullarını Mısırlılardan almış oldukları ziynet eşyalarından buzağı şeklinde bir put yapmaya ve buna tapınmaya ikna ettiği belirtilmektedir. Ayrıca Musa’nın Samirî’ye amacının ne olduğunu sorduğu (bk. Tâhâ 20/95), Samirî’nin de şu cevabı verdiği bildirilmektedir:
“Ben onların görmediklerini gördüm, bu yüzden elçinin (Mûsâ) öğretilerinden bir tutam alıp fırlattım. Nefsim beni böyle yapmaya sevketti.” (Tâhâ 20/96
Bunun üzerine Hz. Musa Samirî’ye,
“Defol git! Artık hayatın boyunca ‘Bana dokunmayın!’ diyeceksin; ayrıca seni kaçıp kurtulamayacağın bir ceza günü beklemektedir.” (Tâhâ 20/97)
diyerek bedduada bulunmuştur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kıssalarda geçen Samiri, Samarya antik kentinden mi?
- SAMİRİ
- Tâhâ suresinin 87. ve 96. ayetlerinde geçen "Samiri'nin heykel yapma olayını" açıklar mısınız?
- Hz Musa'nın, dilindeki bağın çözülmesi için yaptığı dua kabul oldu mu?
- A'raf 148. ayette, altın buzağının böğürmesinden bahsediliyor; bir heykel nasıl böğürebilir?
- Karun iman etmiş midir, nerede vefat etmiştir ve o da Kızıldeniz’den geçmiş midir?
- Hz. Musa (as) neden Allah´la konuşmak istemiştir? Haşa, Allah´ın varlığına inanmayıp tatmin olmak mı istemiştir?
- Samiriler Yahudi mi?
- Faili meçhul cinayet nasıl çözüldü?
- Bu dünyada da Allah ceza veriyorsa, öteki dünyayı niye yarattı?