Bir kişi sadece Kadir gecesi ibadet yapsa yeter mi?
Bir kişi bütün Kadir gecesini ibadete ayırsa elde ettiği sevaplar ona ömür boyu yeter mi? Çünkü 1000 aydan daha hayırlı olduğu için 1000 aylık sevap kazanmıyor muyuz yoksa başka bir şey mi var? Bir de Allah sevapları 700 misline kadar her zaman veriri mi? Eğer veriyor ise gıybet etmeden yaşayan birine bu sevaplar yeter mi?
Değerli kardeşimiz,
Sorunun özeti şöyle:
“Bir kişi Kadir gecesini ihya etse, zaten 1000 aydan daha hayırlı sevap kazanıyor. O halde bu sevap bir ömürlük ibadete bedel değil mi? O zaman artık ibadet etmese de olur mu?”
Bu sorunun özünde şu mesele yatıyor:
“İbadetin amacı sevap toplamak mıdır, yoksa kulluğu sürdürmek midir?”
Şimdi bunu ayet, hadis ve aklî mantık çerçevesinde açıklayalım:
1. Kadir Gecesi’nin mükâfatı “ömürlük izin” değil, “ömürlük fırsattır”
Doğrudur: Kadir Gecesi’nde yapılan ibadet, bin aydan daha hayırlıdır.
Ama bu ifade:
“Artık başka ibadete gerek yok” anlamında değil, “Bir gecede Allah’ın rahmetine olağanüstü bir şekilde erişebilirsin” anlamındadır.
Kuran açıkça der ki:
“Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” (Hicr, 15/99)
Bu, tüm kulluk anlayışını belirleyen ayettir. Yani Allah, kulluğu süreklilik üzerine kurmuştur; bir kere çok yapmak, sonrakini düşürmez.
Aynen şuna benzer:
Bir insan bir gün çok yemek yedi diye ömür boyu yemek yememesi mümkün değildir.
Ruhun da ibadete o şekilde muhtaçtır.
2. “Bin aydan hayırlı” ifadesi mutlak bir hesap değil, ilahi bir karşılıktır
“1000 ay = 83 yıl 4 ay” ifadesi, yaklaşık bir ölçüdür, ama bu: Bir “matematiksel formül” değil, “İlahi bereketi anlatan mecazî bir ifade”dir. Yani Allah, o gece yapılan ibadeti öyle değerlendirir ki, insan ömrüne sığmayacak kadar sevap verir.
Fakat bu sevap, “ömür boyu ibadeti telafi eder” anlamına gelmez. Çünkü her ibadet zamanında yapılması gerekir. İbadet de Allah emrettiği için yapılır. Sevap ise, o bağlılığın sonucudur, amacı değildir.
3. Sevap biriktirmek bir “kurtuluş garantisi” değildir
İslam’da kurtuluş, sadece “çok sevap yapmak”la değil, imanla, ihlasla, Allah’ın kabulüyle olur.
Peygamber Efendimiz (asm) buyurur: “Hiç kimse ameliyle cennete giremez.” (Yani: ‘Ben şu kadar sevap yaptım, kesin cennete girerim’ diyemez.) Ashab: “Sen de mi, ya Resulallah?” dediler. Bunun üzerine şöyle buyurdular:
“Evet, ben bile. Ancak Rabbimin rahmeti beni kuşatırsa.” (Buhârî, Rikak, 18)
Yani bin aylık sevap bile, Allah’ın rahmeti olmadan garanti değildir. Sevaplar bir araçtır, kurtuluşun anahtarı değildir.
4. Sevapların artması, süreklilikle bağlantılıdır
“Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.” (Enam, 6/160)
“Mallarını Allah yolunda sarf edenlerin durumu, her başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren tanenin durumu gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah’ın lütfu geniştir.” (Bakara, 2/261)
“Kim iyi bir Müslüman olur da bir iyilik yaparsa her bir iyiliğine karşılık 10 kattan 700 kata kadar karşılığı yazılır. Ancak, bu kişi bir kötülük işlerse o kötülüğe de sadece karşılığı yazılır.” (Buhârî, İman, 35)
Ama bu artış:
Süreklilikle,
İhlâsla,
Kulluğun devamlılığıyla ilgilidir.
Sadece bir defalık “patlama” şeklinde ibadet, sürekliliği bozduğu için, o bereket kalıcı bir ahlâka dönüşmemiş olur. Yani bir defalık büyük sevap, devam eden iman ve salih amelle desteklenmezse sönüp gidebilir.
5. “Gıybet etmemek” sevabı korur ama ibadeti kaldırmaz
Evet, gıybet etmemek, kul hakkından sakınmak, sevapların korunması açısından çok önemlidir.
Ancak gıybet etmeyen biri bile, Allah’a ibadeti terk ederse, kulluk görevini yerine getirmemiş olur. Çünkü insanın yaratılış amacı kulluktur ve ibadettir:
“Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zâriyât, 51/56)
Bu nedenle, “Kadir Gecesi’nde büyük sevap kazandım, artık yeter” demek, aslında “Artık Allah’a kulluk etmeye gerek yok” demek olur ki, bu düşünce imanın mantığına ters düşer.
Özetle:
Bir gece ihya eden kurtulur anlayışı, sevabın “miktarını” ibadetin “amacı” sanmaktan kaynaklanır.
Halbuki Allah’a kulluk, sayısal bir birikim değil, ömürlük bir yöneliştir.
Kadir gecesini ihlasla, içtenlikle ibadetle geçiren kimseye bin ay kadar sevap verilebilir. Bu ayetle sabittir. Fakat bin aylık sevap olması kişilerin durumuna bağlı olduğu gibi, Allah’ın da o ibadetleri kabul etmesine bağlıdır.
Amellerin karşılığı olarak belirlenen sevaplar, fertlerin durumuna göre değil, söz konusu amelin hususiyetine göre belirlenmiştir.
İlave bilgi için tıklayınız:
İbadetlere vadedilen netice ve sevaplara kavuşmanın şartları nelerdir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kadir gecesi bin yıl cihad etmek gibi mi?
- Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır deniyor. 1000 denmesinin özel bir sebebi var mı?
- Kadir Gecesini Kimler Bilir?
- Kadir Gecesini nasıl değerlendirebiliriz?
- Kadir Gecesi'nin 27. gece olduğu hakkında rivayetin sıhhati nedir?
- Sevapların, Kadir Gecesi'nde otuz bin katı geçtiği söyleniyor; bunun kanıtı nedir?
- Kadir Gecesi
- Kadir Gecemiz Mübarek Olsun
- Kadir Gecesi'nin Önemi
- KADİR GECESİ