Hz. Musa döneminde hafta kaç gündü?

Tarih: 28.01.2023 - 20:02 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu hadislerin sıhhatleri nedir, açıklaması nasıldır?
1. Allahü teâlâ, Nuh aleyhisselamı Receb ayında gemiye bindirdi. O da, Receb ayını oruçlu geçirip oradakilere oruç tutmalarını emretti. (Taberanî) Bu hadis sahih mi?  Sahih ise bizim için de geçerli mi?
2. Hz. Musa döneminde haftanın kaç gün olduğu hakkında buna işaret eden hadis veya ayetlerde geçer mi? Mesela Mısırlılar eskiden haftayı 10 güne bölünmüş bir takvim kullanıyormuş. (Hz. Davud döneminde haftanın 7 gün olduğunu biliyorum Cumartesi yasağı verilmiş İsrailoğullarına)
3. Hakim Müstedrek’te geçen, deniz cehennemdendir. ben ona ayağımı bile sokmam anlamında bir hadis var sahih mi  Şerhini yapar mısınız?
4. Tirmizi’de geçen yeryüzü ilk yaratıldığında sallanıyordu, Allah dağları yarattı… hadisin sonunda da bir elin verdiğini diğer el görmeyen kişi daha güçlüdür gibi bir şey geçiyordu sanırım. Bu hadis sahih mi? Çünkü fay hatları o kadar eski tarihte yokmuş? (Kuran’da da dağlar deprem ilişkisini biliyorum orada bilimsel mucize olduğunu biliyorum ama burada farklı bir şey söylenmiş gibi)
- Lütfen bunları cevaplar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1) Bu hadis için bk. Taberani, el-kebir, 5538.

Recep ayının orucu hakkında söz konusu hadiste (Hz. Nuh’un dışında da) bilgiler vardır. Burada, Hz. Nuh ile ilgili bir cümlelik bir Recep orucu yerine, hem aynı hadiste hem de sitemizde, değişik sorulara verilen cevaplar vardır. 

Fakat bu hadis rivayetinin zayıf veya uydurma olduğu bildirilmiştir. (bk. Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, h.no: 5132)

2) Bu konuya işaret eden ayet veya hadis rivayetine rastlayamadık. Bunların dışındaki literatürlerde de bu konuda sağlam bir bilgiyi bulamadık.

3) Bu hadis rivayeti için bk. Hâkim, h. no: 8762.

Hakim bu hadisin sahih olduğunu bildirmiş, Zehebi de "Telhisi"nde onu tasdik etmiştir. (bk. el-Müstedrek, a.g.y, et-Telhisi, a.g.y)

- Bu hadis-i şerifi Safvan b. Yalâ babasından naklen diyor ki, Hz. Peygamber (asm) “Deniz cehennemin kendisidir.” (Oradakiler, hadisin ravisi olan Ebu Yalâ’ya) dediler ki: Allah şöyle buyurmuştur:

(Resulüm!) de ki: Gerçek, Rabbinizden gelendir. Artık dileyen iman etsin dileyen inkâr etsin. Biz, zalimler için alevleri kendilerini çepeçevre kuşatan bir ateş hazırladık.” (Kehf, 18/29)

Bunun üzerine Ebu Yalâ: “Nefsim elinde olan (Allah)a yemin ederim ki, ben Allah’a kavuşuncaya kadar ebedi olarak oraya girmem ve ondan bana bir damla bile dokunmayacaktır.” dedi.

Hakim bu hadisin açıklamasında şöyle demiştir:

“Denizin cehenneme benzetilmesi, onun cehennem gibi çok zor olduğu” manasına gelir. Bu sebeple bu hadisin peşinden şu hadis rivayetini zikretmekte fayda vardır:

Abdullah b. Amr’ın rivayetine göre, Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurdu: “Denizin altında ateş vardır, ateşin altında da deniz vardır. Ateş yedi kat yerin (veya denizin) altındadır.” Bazı sahabeler ve onlardan sonra gelen bazı kimseler, onun dumanını müşahede etmişlerdir. (bk. el-Müstedrek, a.g.y)

Bediüzzaman Hazretlerinin bu konudaki ifadelerinden biri şöyledir:

“Meşhurdur: 'Cehennem yer altındadır.' Fakat biz Ehl-i sünnet ve cemaat kat'an ve yakînen yerini tayin edemeyiz. Lakin zahir olan tahtiyettir ve yer altında olmasıdır. Buna binaen derim: Şecere-i Tûbâ gibi olan hilkat-ı âlemin sair nücumları gibi bizim küremiz dahi bir semeresidir. Semerenin altı o ağacın umum ağsanı altına şamil olur. Buna binaen cehennem yer altında o dallar içindedir. Nerede olsa yeri vardır. Tahtiyetin mesafesi uzun ve ittisali iktiza etmez. Hikmet-i cedidenin nokta-i nazarında, ateş ekser kâinata müstevlidir. Bu hâl arka tarafında gösterir ki: Bu ateşin asıl ve esası ve nev'-i beşer ile beraber ebede giden ve yolda refakat eden cehennem, bir gün perdeyi yırtacak, hazır olun diyecek, meydana çıkacaktır. Bu noktada dikkat isterim..." (Muhakemat, s. 71)

Deniz de yer küresi ile birlikte olduğuna göre, hadisteki ifadeler de bu nokta-i nazardan dikkat ister.

İlave bilgi için tıklayınız:

Cennet ve cehennem yaratılmış mıdır?

Cehennem nerededir? (Video).

4) İlgili hadis rivayeti için bk. Tirmizi, h. no: 3369.

Hadisi rivayet eden Tirmizi bizzat bu hadisin garip olduğunu belirtmekle bunun zayıf olduğuna işaret etmiştir. (bk. Tirmizi, a.g.y.)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun