Dini ehil olanlar üstlendi mi din için kaygılanma, anlamında bir hadis var mı?
- Dâvûd bin Ebî Sâlih dedi ki: Bir gün Mervan; yüzünü Rasûlullâh’ın kabr-i şerîfinin taşına koymuş bir kişiyi gördü ve yakasından tuttu ve: – Ne yaptığını sanıyorsun, dedi. Adam başını çevirince bir de baktı ki bu kimse Ebû Eyyûb el-Ensârî imiş. Şöyle dedi: – Evet, ne yaptığımı biliyorum. Ben Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e geldim, taşa gelmedim. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in şöyle dediğini işittim:
“Dini ehil olanlar üstlendi mi din için kaygılanma; ancak ehil olmayanlar dini tedvîre başladılar mı din için ne kadar endişelensen ve ağlasan yeridir.”
- Böyle bir hadis var mı, varsa sıhhati nedir?
Değerli kardeşimiz,
- Evet, böyle bir hadis vardır. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/422)
- Bu hadis rivayeti zayıftır. Çünkü, senedinde yer alan Dâvûd bin Ebî Sâlih mechulu’l-haldir, Zeyd b. Kesir ise önemli bazı alimler tarafından cerhedilmiş/rivayet bakımından yaramaz olarak görülmüştür. (bk. İbn Hanbel, el-Müsned, Müessetu’r-risale, 1421/2001; 38/558-Muhakkik Şuayb el-Arnavut’un tahkiki-)
- Ancak aynı senetle bu hadisi rivayet eden Hâkim, bunun sahih olduğunu belirtmiş ve Zehebi de bunu onaylamıştır. (bk. Hâkim/Telhis, 4/560)
- Din ve dünya ayrılığı söz konusu olmayan İslam’da, her hadisenin bir dinî yönü ve kıymet hükmü vardır. Dolayısıyla bu dinin mensuplarının idaresini üstlenen kişilerin yaptıkları işler de ister istemez İslam’ı ilgilendireceği için ayrıca önem taşımaktadır.
- Hadîs-i şerifte geçen olayda Ebu Eyyübi’l-Ensari’nin (r.a.), idareciyi ikaz işini –dinen sakıncalı olduğu sanılan, fakat aslında bir mahzuru olmayan– dikkat çekici bir fiille yaptığını görüyoruz. Böylece kendisine uyarıda bulunan Mervan’ı, bir cevapla uyarmış oluyor.
Hz. Ebu Eyyüb şunu demek istiyor: Ben taştan bir şey beklemiyorum, benim münacat ve müracaatım Resulüllah’adır. Onun tavsiyesini tutuyorum. Zira o, ehil olmayanlar din işlerini idare etmeye başladığı zaman, din için ne kadar ağlasanız yeridir, buyurmuştu. O günlere geldik, çünkü sen başımızdasın...
- Bu davranışıyla ayrıca, çok mühim bir inceliğe de işaret ederek, böyle bir hareketin yapılabileceğini gösteriyor.
Bugün de Peygamber Efendimiz (asm)'in, evliyaların kabrini ziyaret edip onların türbelerini, sandukalarını öpen müminler, bu işi aynı niyetle yapmaktadırlar. Niyetleri taşı, toprağı, tabutu öpmek değil, o zatın eşiğine yüz sürüp, onu vesile edinerek taleplerini Allah’a havale etmektir. (bk. Erbilî, Mehmed Emin, Tenvîru’l-Kulûb, s. 534)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Cuma cünü kılınacak namazla ilgili rivayet hadis midir?
- Kendisine bir talep gelmeden, riyaset ve makama talip olmak haram mıdır?
- SÜNNETLE YAŞAMAK 10
- Aracılık yapmak günah mı?
- Camiye abdestli gitmek şart mı?
- "Allâh’ım, bana sâlih kullarına verdiğinin en fazîletlisini ver." anlamında bir dua var mıdır?
- Buğyetü’l-bâhis ‘an zevâidi Müsnedi’l-Hâris isimli eser hakkında bilgi verir misiniz?
- Fatiha suresi 4. ayette meliki kıraati sahih mi?
- Aklı olmayanın dini yoktur, sözü hadis midir?
- Ezan duası hakkında bilgi verir misiniz?