Bir şey Allah rızası için yapılmadığında neden değersizdir?

Bir şey Allah rızası için yapılmadığında neden değersizdir?
Tarih: 03.04.2019 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Her şeyin sadece Allah rızası için yapıldığında değerli olmasının sebeplerini anlatabilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Allah, “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 51/56) buyurmaktadır. Yani yaradılışın gayesi insanın yaratıcısını tanıyıp Ona ibadet etmesidir.

Müfessirlere göre ibadet, insanın yaptıklarına Allah’ın razı olmasıdır. Ubudiyet ise, Allah’ın yaptıklarına insanın razı olmasıdır. Yanı tevekkül ve teslimiyetle karşılamasıdır.

Allah rızasının olmadığı hiçbir işin değeri yoktur. Üstelik insanı değersiz yapar. Ayrıca Allah’ın gazabına sebep olur.

Müminde esas olan, Allah için sevmek, Allah için buğzetmek ve Allah için hüküm vermek düsturuna sahip olmaktır. Yanı sevmesi de nefret etmesi de hüküm vermesi de Allah rızasına dayanmalıdır. Aksi takdirde adalet gerçekleşemez, toplumda fitne ve huzursuzluk meydana gelir. Onun için söz ve davranışlarımızda, ibadetlerimizde Allah rızası esas alınmalıdır.

İnsan bazen, Allah’ın rızasına karşı, nefsin veya başka insanların rızasına göre hareket edebilir. İradesini dünyevi maslahatlar için yanlışa kullanabilir. Bunlar, her ne kadar zahiren kazanmış gibi görünse de netice itibarıyla kaybederler. Bu konuda Allah Resulü aleyhisselatü vesselam insanı şöyle uyarıyor:

"Kim insanların rızasına karşı (insanlar gücense bile) Allah’ın rızasını gözetirse, insanlardan gelen sıkıntılara karşı Allah onu korur. Kim de Allah’ın rızasına karşı insanların rızasını gözetirse, Allah, o insanları ona musallat eder. -onların insafına bırakır-. (Tirmizi, Zühd, 64)

Bediüzzaman Hazretleri de bu konuda şu açıklamayı yapar:

“Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksad yapmak gerektir.(bk. Lem'alar, Yirmi Birinci Lem'a)

Sonuç olarak diyebiliriz ki, her işte Allah’ın rızası gözetilmelidir. Allah’ın rızası ise ancak ihlas ile kazanılır. İhlas ise yapılan bir işin Allah rızası doğrultusunda yapılmasıdır. Onun rızası dışında yapılan hiçbir amelin değeri yoktur. İnsanı Allah’tan uzaklaştırır. Sonuçta her iki dünyada da kaybedenlerden olur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun