Allah mağarada kalanların sayısını neden açıklamaz?

Tarih: 13.03.2022 - 11:25 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kehf Suresi'nde Allah mağarada kalanların sayısını açıklamıyor, Allah sadece gençlerin mağarada kaldıkları yılların sayısını belirtiyor, NEDEN?
- Allah mağarada kalanların sayısını açıklamıyor, bu konudaki bilgi Rablerinin katındadır, diğerleri şüphededir diyor, Allah mağarada bulunanların sayısını neden açıkça söylemedi, bu beni düşündürüyor.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayet ve meali şöyledir.

سَيَقُولُونَ ثَلٰثَةٌ رَابِعُهُمْ كَلْبُهُمْۚ وَيَقُولُونَ خَمْسَةٌ سَادِسُهُمْ كَلْبُهُمْ رَجْماً بِالْغَيْبِۚ وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْؕ قُلْ رَبّٖٓي اَعْلَمُ بِعِدَّتِهِمْ مَا يَعْلَمُهُمْ اِلَّا قَلٖيلٌࣞ فَلَا تُمَارِ فٖيهِمْ اِلَّا مِرَٓاءً ظَاهِراًࣕ وَلَا تَسْتَفْتِ فٖيهِمْ مِنْهُمْ اَحَداًࣖ ﴿٢٢﴾

(Sonra gelenler) bilmedikleri konuda karanlığa taş atar gibi tahminler yürüterek, 'Onlar üç kişidir; dördüncüleri de köpekleridir.' diyecekler; 'Beş kişidir, altıncıları köpekleridir.' diyecekler. Bunlar, gayb hakkında tahmin yürütmekten ibarettir. Bazıları da 'Onlar yedi kişidir, sekizincisi köpekleridir.' diyecekler. De ki: 'Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir.' Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. Artık onlar hakkında gerçeği açıklama dışında tartışmaya girme ve kimseden de onlarla ilgili bilgi isteme!” (Kehf, 18/22)

Ayette Ashab-ı Kehf’in sayısı hakkında “üçtür, dördüncüleri köpekleridir; beştir, altıncıları köpekleridir” dendikten sonra “racmen bi’l-ğayb” denilerek, bu iddialarda bulunanların kesin bilgiye sahip olmadan, bilmedikleri konularda ileri geri konuştuklarına işaret edilmiştir.

Daha sonra ise, “yedi kişidirler sekizincileri köpekleridir” görüşüne yer verilip bu görüş eleştirilmeden, sadece “De ki Rabbim onların sayısını daha iyi bilir.” denilmiştir.

Nitekim Hasan Basri Çantay’ın mealinde bu durum dikkate alınarak şöyle meal verilmiştir:

“(Sayıları) «üçdür, dördüncüleri köpekleridir» diyecekler, «Beşdir, altıncıları köpekleridir» diyecekler. (İkisi de) ğaybı taşlamakdır. «Yedidir sekizincileri kelbleridir» diyecekler. Söyle ki: «Rabbim onların sayısını daha iyi bilendir. Onları (insanların) birazından başkası bilemez.» O halde bunlar hakkında zaahiri bir münâkaşadan gayrı ile mücadele etme. Bunlara dair içlerinden hiçbir kimseden fetva da isteme.”

Elmalılı vb. başka meallerde de bu husus dikkate alınmıştır. Biz de buna uygun meal verdik. Zaten ayetin ifadeleri de bunu gerektirir.

Dolayısıyla başta İbn Abbas gibi sahabiler olmak üzere müfessirler bu durumu onların sayısının yedi olduğu dair bir işaret saymışlardır.

Hz. Abdullah b. Abbas, kendisinin bunu bilenlerden olduğunu ve bu gençlerin yedi kişi olduğunu söylemiştir. (İbn Kesîr, ilgili ayetin tefsiri)

Burada, peki neden açıkça “Onların sayısı yedidir?” denilmedi diye sorulabilir.

Kanaatimizce burada çok ince bir nükte yatmaktadır. Şöyle ki:

Onların sayıları hakkındaki tartışmaya yer verdikten sonra, sayılarının ne olduğunu kesin olarak bildirmeyerek sanki Cenab-ı Hak şöyle demektedir:

“Bu tür tartışmaların bir faydası yoktur. Onların sayısı üç olmuş, beş olmuş, yedi olmuş ne önemi var! Önemli olan bu kıssadan ibret almak, Allah’ın ölüleri mutlaka dirilteceğine dair deliller çıkarmaktır…”

Nitekim bu durum Kur'an’da genel bir ilke olup, pek çok kıssada benzer durum söz konusudur. Çoğu kere yer ismi, olayın kahramanının ismi vs. zikredilmeden kıssa anlatılır. Örneğin “Ya da bir şehre uğrayan kişinin durumu gibi…” (Bakara, 2/259) vb. ayetlerde olduğu gibi.

Bu durum Kur'an’ın beşer kelamı değil de ilahi bir kelam olduğunun, yanı Allah’ın sözü olduğunun çok önemli bir delilidir. Çünkü insanlar böyle durumlarda, örneğin Ashab-ı Kehf'in sayısı hakkındaki tartışmada olduğu gibi veya Hz. Nuh’un gemisinin boyu, eni, şekli hakkındaki tartışmalarda veya Hz. İbrahim’in kestiği kuşların türleri hakkındaki tartışmalarda olduğu gibi, isimlere, sayılara, yer ismine vs. çok önem verirler. Nitekim bugünkü Tevrat’ta bolca şahıs ve yer isimlerinin yer alması, onun tahrif edildiğinin önemli bir delilidir.

Oysa ilahi kitapların hedefi insanlara sırf tarihi bilgi vermek değildir. Kıssalar yoluyla hisse ve ibret almalarını sağlamaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun