Bir peygamberin "Allah bilir." demesi için vahiy almasına ihtiyaç yokken, neden "Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir." (Kehf, 18/22) demesi istenmektedir?
Kureyş Peygambere Ashâb-ı Kehf'in kaç kişi olduğunu sorar. Kehf: suresi 22. ayet bu soruyla alâkalı iddiaları tekrarlar ve şöyle biter:
"De ki: Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir."
- Bir elçinin "Allah bilir." demesi için vahiy almasına ihtiyaç var mıdır?
- İnsanlar, zâten iyice emin olmadıkları hususlarda kanâat bildirirken "Alahuâlem" demezler mi?
Değerli kardeşimiz,
İlgili ayetin meali:
"İnsanların kimi: 'Onlar, üç kişi idi, dördüncüleri de köpekleri idi.' diyecekler. Bazıları da: 'Beş kişi, idiler, altıncıları da köpekleri idi.' diyecekler. Bunlar, gayb hakkında tahmin yürütmekten ibarettir. Kimileri de: 'Onlar yedi kişi olup sekizincileri de köpekleri idi.' derler. De ki: 'Onların sayısını tamtamına Rabbim bilir.' Onlar hakkında bilgisi olan çok az kişi vardır. Öyleyse onlar hakkında, sathî tartışma dışında kimse ile münakaşa etme ve bu konuda ileri geri konuşanlardan da hiç bir bilgi isteme." (Kehf, 18/22)
Kur'an'da Hz. Peygamber (asm)'e yapılan hitapların bir kısmı, Onun şahsından ziyade ümmetine bakar.
Meselâ Cenab-ı Hak, Peygamberimiz (a.s.m)'e hitaben şöyle buyurur:
“Eğer Allah’a ortak koşarsan, elbette amelin boşa gider." (Zümer, 39/65)
Soruda söz konusu olan durumu da benzeri bir şekilde değerlendirmek mümkündür. Bu şekilde ümmete ders verilmiş, benzeri durumlarda ne demeleri gerektiği öğretilmiştir.
Buna göre, "De ki: Onların sayısını tam tamına Rabbim bilir." cümlesi, hakkında bilgimiz olmayan konuları Allah'ın bilgisine havale etmenin ve vahyin bildirdiğinden fazla bir şey söylememenin daha uygun olduğunu, böyle konular hakkında ileri geri söz söylemenin bir fayda sağlamayacağını İfade etmektedir.
Diğer taraftan, bu cümlenin, ashab-ı kehf hakkında ileri geri konuşanlara ait olduğu da söylenmiştir.
Buna göre sanki onlar, Ashâb-ı Kehf'in durumunu müzakere edip, isimleri, halleri ve ne kadar uyudukları hususunda karşılıklı fikirler ileri sürüp, işin hakikatine ulaşamayınca, bunu elde edemeyince "Rableri onları daha iyi bilendir." demişlerdir. (bk. Razi, ilgili ayetin tefsiri)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kehf suresi 22. ayette geçen olay kafamı karıştırdı. Neden hâlâ Ashab-ı Kehf'e, "yedi uyurlar" diyorlar?
- Allah mağarada kalanların sayısını neden açıklamaz?
- Ashab-ı Kehf ile ilgili hadisler hangileridir?..
- Ashab-ı Kehf, mağarada üç yüz yıl mı kaldılar?
- Ayette hem kuvvet hem de besili at geçiyor, bunun hikmeti nedir?
- Peygamber Efendimiz neden Berre / Berra ismini değiştirmiştir?
- Al-i İmran Suresi 113-115. ayetlerde, Yahudi ve Hristiyanların hepsinin bir olmadığı, bazıların hayırlı olduğu ifade edilir. Buna göre ehlikitabın bazıları cennetlik midir?
- İçinde, müzn, anan ve sehab ifadelerinin geçtiği bir hadis var mıdır?
- "Allah(cc) Alim’dir, her şey bilir." demek kadere iman etmek için yeterli midir?
- Münâfıkların reisi Abdullah bin Übeyy bin Selûl'ün ölümü ve Peygamberimiz'in onun cenaze namazını kıldırması nasıl olmuştur?