Açıklık, günahı teşhir ve kul hakkı olur mu?
Tesettürsüzlük olmak beraberinde ne getirir? Bir kadın tesettürsüz ise sadece tesettürsüzlük günahı değil aynı zamanda namahrem erkekleri de günaha maruz bıraktıkları için ekstradan birisini günaha maruz bırakmanın da günahını üstlenmiş olur mu? Ve kul hakkı olur mu? Hatta bu günahına bir sürü namahrem erkekleri şahit bırakmış olur mu? Eğer şahit tutmak sayılıyorsa hadis Buhari edep 60 hadisine göre günahını aleni işlemiş sayılır mı? Aleni işlemiş sayılıyorsa Allah onun günahını affeder mi?
Değerli kardeşimiz,
Tesettürsüzlük, öncelikle kişinin kendi işlediği bir günahtır. Bunun yanında namahrem erkekleri günaha düşürme söz konusu olduğu için, bu yöndeki harama sebep olmanın günahı da kişiye yansır.
Ancak bu durum kul hakkı değildir. Çünkü kul hakkı, bir kimsenin malına, canına, onuruna doğrudan zarar vermekle oluşur; burada durum “harama sebep olma” mesabesindedir.
Tesettürsüzlük açıkça yapıldığı için, kişi “günahını alenî işleyen” kimseler kapsamına girer. Nitekim hadis-i şerifte, gizli günahla aleni günah arasında fark zikredilmiştir. (Buhari, Edep, 60)
Bununla birlikte, aleni işlenen günah da tövbe edilirse veya Allah dilerse affeder. Alenilik, affa engel değildir; ancak günahın yayılmasına sebep olduğu için ağırlığı artar.
Tövbe samimiyse, Allah’ın mağfiret kapısı her zaman açıktır.
Açık giyinen birinin tövbesi nasıl olur?
1. Günahı terk etmek
Tövbenin ilk şartı, işlenen günahı hemen bırakmaktır. Eğer kadın tesettürsüz ise tesettüre girmeye karar verir ve gereğini yaparsa günah fiili terk edilmiş olur.
2. Pişmanlık
Kişi yaptığı davranışın Allah katında hoş olmadığını kalben kabul eder ve bunun için üzülür. Bu pişmanlık olmadan tövbe olmaz.
3. Bir daha dönmemeye azmetmek
Gelecekte tekrar aynı günaha dönmemeye niyet etmek gerekir. İnsan nefsi zayıf olabilir, ara ara zorlanabilir; ancak samimi niyet ve azim tövbenin şartıdır.
Kısaca özetlersek:
Tesettürsüzlük, kişinin kendi günahıdır; ayrıca namahremi günaha düşürmeye sebep olduğu için bu günahın sorumluluğunu da taşır. Bu durum kul hakkı değildir, fakat “harama sebep olma” yönüyle günahı artırır. Açıkça işlendiği için aleni günah sayılır; ancak bu, Allah’ın affına engel değildir. Samimi tövbe eden herkesin tövbesini Allah kabul eder.
Tövbe ise üç adımla olur:
1. Günahı terk etmek (tesettüre girmek).
2. Pişman olmak.
3. Bir daha dönmemeye niyet etmek.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet