Ahzab 59. ayette geçen cariye iffetsiz kadınlar mı?

- Ebu Hayyan’a göre Ahzab 59 tefsirindeki cariye iffetsiz kadınlar mıdır?
- Ahzab suresinin 59. ayeti tefsir edilirken çoğu tefsirde geçen (sizin de Ahzab 59 ile ilgili yazılarınızda da okudum) kadınlar tuvalet ihtiyaçlarını gidermeye giderken fasık-münafıklar tarafından rahatsız ediliyorlardı. Yakalandıklarında da "Biz onları cariye sanıyorduk" diyorlardı, böyle bir tarihi olaya veya rivayet anlatılıyor.
- Ahzab 59’daki "mümin kadınları" müfessir Ebu Hayyan iffetli hem hür hem cariye kadınlar olarak aktarıyor, Ebu Hayyan'a göre anlatılan tarihi olaydaki cariyelerden maksat iffetsiz köleler veya iffetsiz kadınlar mıdır?
- Müstakil bir cevabınız olursa çok memnun kalırım. 

Değerli kardeşimiz,

Bu ayetin meali şöyledir:

“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle (evlerinden dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların (iffetli kadınlar olarak) tanınmaları ve (kötü insanlar tarafından sözlü veya fiilî tacize uğrayıp) eziyet edilmemeleri açısından en uygun yoldur. Allah, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” (Ahzab, 33/59)

Bazı meallerde bulunan ve parantez içine aldığımız ifadeler ayette yoktur. Onlar birer tefsir, açıklamadır. Ayette “onların tanınmaları ve eziyet edilmemeleri” ifadesi genel olarak tefsirlerde “onların cariye olmayıp hür kadın olduğunun bilinmesi..” şeklinde yorumlanmıştır. Bazı yorumlara göre ise, “örtünün, onların iffetli olduklarını gösteren bir simge olduğu” şeklindedir. (bk. Razi, ilgili ayetin tefsiri)

Ebu Hayyan’ın ifadeleri şöyledir:

“Cahiliye döneminde gerek hür ve gerekse cariye olan kadınlar geceleri ihtiyaçlarını gidermek için dışarıya çıktıklarında, yüzleri açık olarak çıkıyorlardı. İffetsiz bazı kimseler onları bir şekilde taciz ediyorlardı. Bazen de 'onları cariye sanmıştık' deyip, bu bahane ile hür olan kadınları da rahatsız ediyorlardı. Bunun için hür kadınların cariye olanların giysilerinden farklı bir elbise giymeleri, başlarını ve yüzlerini örtmek suretiyle heybetli ve haşmetli bir kılık-kıyafetle dışarı çıkmaları emredildi ki, kimse onlara kem gözle bakmasın.” (el-Bahru’l-Muhit, ilgili ayetin tefsiri)

Arapçasını da aşağıda verdiğimiz Ebu Hayyan’ın ifadelerinde, sorudaki gibi bir işaret veya imanın bulunmadığını düşünüyoruz. Onun yorumları diğer tefsir âlimlerinden pek farklı olmadığı görülmektedir.

كَانَ دَأْبُ الْجَاهِلِيَّةِ أَنْ تَخْرُجَ الْحُرَّةُ وَالْأَمَةُ مَكْشُوفَتَيِ الْوَجْهِ فِي دِرْعٍ وَخِمَارٍ، وَكَانَ الزُّنَاةُ يَتَعَرَّضُونَ إِذَا خَرَجْنَ بِاللَّيْلِ لِقَضَاءِ حَوَائِجِهِنَّ فِي النَّخِيلِ وَالْغِيطَانِ لِلْإِمَاءِ، وَرُبَّمَا تَعَرَّضُوا لِلْحُرَّةِ بِعِلَّةِ الْأَمَةِ، يَقُولُونَ: حَسِبْنَاهَا أَمَةً، فَأُمِرْنَ أَنْ يُخَالِفْنَ بِزِيِّهِنَّ عَنْ زِيِّ الْإِمَاءِ، بِلُبْسِ الْأَرْدِيَةِ والملاحف، وستر الرؤوس وَالْوُجُوهِ، لِيَحْتَشِمْنَ وَيُهَبْنَ، فَلَا يُطْمَعُ فِيهِنَّ

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet