Tüm tanrılar gibi Allah, insan üretimi bir Tanrı'dır, iddiasına ne dersiniz?

Tarih: 07.01.2016 - 08:37 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ateistlerin bu iddiasına cevap verir misiniz?
- Tüm tanrılar gibi Allah, insan üretimi bir Tanrıdır. Bir ilk sebebin var olup/olmaması farklı bir konu, Allah, Tanrı, God, Yehova'nın varlığı başka bir konudur.
- Ortadoğu halklarının, 6. yüzyıldaki Tanrı fikri anlayışına, Muhammed isim takmış (Allah), onu konuşturmuş, biraz da kendi çıkarına alet etmiştir. Allah, Arap yarımadasında uydurulmuş, bölgesel, arabesk, obsessif, şiddet eğilimleri fazla, kısmen ergen, bunalımlı, bipolar bir Tanrıdır.
- Allah, eski Arap putudur. Sembolü hilaldir. El-İlah esas adıdır. Mekke döneminin büyük putları: Lat, Menat, Uzza, Hubel ve El-İlah'tır.
- İslam yokken, dönemin meşhur isimleri, AbdulUZZA, AbdulLAH’dır.
- Kadim Arap mitolojisine göre, El-Lat, el-Uzzâ ve Menât isimli tanrıçalar,El-İlah (Allah) isimli tanrının kızlarıdır. El-İlah (Allah), Lat, Menat, Hubel ve Uzza'nın rakibiydi. Onlara tapınamaman, onlara ibadet etmemen içindi her şey.
- Hacerü’l-Esved taşının aslında bir put olduğu, El-İlah'a onun içinden bir yol olduğu söylenir.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- “Tüm tanrılar gibi Allah, insan üretimi bir Tanrıdır.” ifadesi, bir ateistin amentüsüdür. Çünkü, kâinatın yaratıcısına inanmayan bir insanın hasta zihninde ancak bu cümle şekillenir.

Fakat bu iddianın doğru olup olmadığını bilimsel olarak kanıtlamak, onların üzerinde durmayacağı bir konudur. Çünkü “rüşvetin belgesi” olmadığı gibi, şeytanın bunlara verdiği bu gibi “palavra rüşveti”nin de belgesi olmaz, olamaz..

- “Bir ilk sebebin var olup/olmaması farklı bir konu, Allah, Tanrı, God, Yehova'nın varlığı başka bir konudur” şeklindeki açıklamanın asıl nedeni şudur:

Ateist, Türkçesiyle “tanrıtanımaz” insanın hastalığı dinlerledir. Çünkü, semavi dinlerde her şeyden önce Allah tarafından tayin edilen bir “hesap günü” vardır. Bu gün, inananlara büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Yani, her bir din, kendi dönemindeki insanları evrenin yaratıcısı, dinlerin kurucusu ve hesap gününün hâkimi olan yüce yaratıcıya karşı sorumluluğunu yerine getirmeye davet eder. Son din İslam ise, kıyamete kadar bütün insanları Allah’a kulluk etmeye davet etmekte ve bu davete icabet etmeyenlerin zorlu ve zorunlu bir hesaba çekileceklerini ve bu muhasebenin altından kalkmanın çok zor olacağını ilan etmiş bulunmaktadır.

Ateistlerin bu yazıda olduğu gibi, dinlerde yer alan “Allah, Tanrı, God, Yehova” gibi unvanlarla anılan yaratıcıyı inkâr etmelerinin altında yatan asıl sebep, bu sorumluluktan kaçmaktır. Nitekim bu yazıda bu isimlerle anılan yaratıcıyı inkâr ederken, “bir ilk sebebin varlığını” kabul etmiş görünüyorlar. Çünkü, failsiz bir fiilin tasavvuru ahmaklığın en belirgin bir alameti olduğundan, evrenin tamamen failsiz, ustasız, mimarsız, yaratıcısız, tesadüf oyuncağı olarak var olduğu hususunu seslendirmekten çekinirler.

Demek ki, onlara göre de bu evreni yaratan bir ilk sebep olabilir. Fakat bu sebep, dinlerde anlatılan yaratıcı değildir. Çünkü, isminden başka hiçbir varlığı olmayan o “tesadüf oyuncağı, kör, sağır, şuursuz ve cansız bir ilk sebebin” onlara zararı yoktur. Zira, bu hayal mahsulü sebebin ne bir dini var, ne bir hesap günü vardır. Onun için böyle “Anka kuşu” gibi varlığı asla söz konusu olmayan bir “ilk sebep” formülü, ateistlerin hayali dünyalarının hayali lezzetlerini kaçırmaz diye hayal ederler.

- Biz bütün semavi dinlere iman ederiz. Fakat şu anda yürürlükte olan ve en son din olan İslam dinin kabul ettiği “Allah” tasavvuru, bir hayal değil, hakikatin ta kendisidir. Çünkü Kur’an, bütün insanlara meydan okuyarak, Allah’ın sözü olduğunu ispat etmiştir. Gaybi haberleriyle Allah’ın kelamı olduğunu ispat etmiştir.

- Evrenin başından sonuna kadar, değişik safhalarının inşası ve kıyamet vaktinde tahrip edilmesiyle ilgili beyanlarının ciddiyeti, modern bilimler tarafından (Evrenin sonradan var olduğu ve sonunda yıkılacağına dair gerçeği) tasdik edilmesiyle Kur’an’ın sonsuz ilim sahibi Allah’ın sözü olduğunu ispat etmiştir.

Hz. Peygamber (asm) de gösterdiği mucizeleriyle, güzel ahlakıyla, Kur’an’ın emirlerine herkesten daha fazla bağlılığıyla, okuma yazması olmayan “ümmilik” kimliğiyle, çocukluğundan beri “Muhammedü’l-emin” (asla yalana tenezzül etmez, en güvenilir) unvanıyla peygamberliğini ispat etmiştir.

İnsanüstü konumlara sahip olan Kur’an’ın ve Hz. Peygamber (asm)'in tanıttığı Allah tasavvuru, elbette şüphesiz bir hakikattir. Kâinat da baştanbaşa gösterdiği harika nizam ve intizamıyla aynı tasavvurla Allah’ı tanıtmaktadır.

Aklıselim sahibi insanların hepsi böyle bir Allah’ın varlığına iman etmektedir. Gerek semavi, gerek beşeri dinlerin hepsinde, hayat sahibi, sonsuz ilim ve kudret sahibi, sonsuz hikmet ve irade sahibi, her şeyi hakkıyla bilen, gören, işiten, her şeyi yapmaya kadir olan bir yaratıcıya inanırlar.

- Güneş’e, farklı dillerde, farklı isimlerin kullanılması, onun mahiyetini değiştirmediği gibi, farklı dinlerin farklı dillerinde Allah için farklı isimlerin kullanılması da onun mahiyetini değiştirmez. Bilakis, her dilde başka kelimelerle de olsa Güneşin söz konusu edilmesi, onun varlığının inkâr edilmez bir gerçek olduğunu gösterdiği gibi, değişik dinlerde de yüce yaratıcı için farklı isimler kullanılması da Allah’ın varlığını güneş gibi gösterir.

- Lat, Uzza, Menat gibi putların varlığı bile, insanların bir yaratıcıya olan vicdani imanlarını göstermektedir. Çünkü, bu durum, müşriklerin bile kalplerinde bir yaratıcıya tapma duygusu olduğunun göstergesidir.

“Onlar, Allah’tan başka kendilerine ne zarar ne de fayda veremeyen birtakım nesnelere ibadet ediyor ve 'Onlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir.' diyorlar. De ki: Böyle bir şey olacak da Allah bilmeyecek ha! Ne o, yoksa siz Allah’a göklerde ve yerde olup da bilmediği şeylerin varlığını mı haber vereceğinizi iddia ediyorsunuz? Hâşâ! O, onların iddia ettikleri her türlü ortaktan münezzehtir, yücedir.” (Yunus, 10/18)

mealindeki ayetten, puta tapanların da aslında Allah’ı bildikleri ve ona tapmak istedikleri, putlara taparak onun katında kendilerine şefaat etmelerini arzuladıklarını anlamak mümkündür.

İlave bilgi için tıklayınız:

Allah'ın varlığına kanıt göremiyorum?
Ateist düşünce, okudukça, araştırdıkça, düşündükçe ulaşmak ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun