Rabıta yapmak farz mıdır?

Tarih: 22.12.2014 - 10:58 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Nakşî şeyhlerinden Mustafa Fevzi, sırf râbıta konusunda kaleme aldığı İsbât’ul-Mesâlik Fi Râbıtatis-Sâlik adlı manzum risâlesinde râbıtanın farz olduğunu ileri sürerek aynen şöyle demektedir:
“Elli dört farzdan biridir râbıta, Ehl-i aşkın rehberidir râbıta; Hubb-i fillâh'tır bu yolda râbıta. Bir muhabbettir gönülde râbıta.”
Rabıta farzdır ne demek?
- Hangi ayetten rabıtanın farziyetini çıkartıyorlar bunlar?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Bu zatın kastettiği rabıta, Allah ile kulun irtibat halinde olmasıdır. Bunu böyle anlıyoruz ki bu elbette farzdır.

Bir müminin hayatının bütün safhalarında Allah’ın emir ve yasaklarını düşünerek hareket etmesi ve böylelikle Allah ile irtibatını devam ettirmesinin gerekli olduğu açıktır.

- Tarikatlardaki bir şeyhe “biat etmek” ve onunla “rabıta yapmak” manasına gelen bir “rabıta”nın farz olmadığı çok açıktır. Sahabe ve tabiin döneminde böyle bir şey yoktur.

Kaldı ki, bu Müslümanların büyük çoğunluğu böyle bir rabıta ile ilgilerinin olmadığı da bilinmektedir.

Kim bütün Müslümanların bir farzı sürekli zedelediklerini, dolayısıyla tarikata girmeyenlerin bundan ötürü büyük günah işlediklerini söyleyebilir?

Nitekim, “İmansız cennete giden hiç yoktur, fakat tarikatsız giden pek çoktur.” sözü bu gerçeğin altını çizmektedir.

Özetle rabıta, zikirden önce veya günün uygun zamanlarında müridin (tarikat eğitimi gören kimsenin) şeyhini (mürşidini) hatırlamasıdır.

Uzun tartışmalara konu olan râbıta bir ibadet değildir, tasavvufta bir eğitim tekniğidir. Amacının dışına çıkarılır ve şirke vardırılırsa çok sakıncalı olur, amacının içinde kalırsa (yani şeyhi hatırda tutarak ondan meşru ölçüler içinde istifade etmeye; ilminden, ahlakından, güzel hallerinden yararlanmaya, onu özümsemeye yönelik bir teknik olursa) sakıncası olmaz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun