Neden şirk tüm günahların en büyüğü?

Tarih: 20.01.2023 - 12:29 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Neden şirk (yani Allah'a ortak koşmak) tüm günahların en büyüğü?
Bir kimse şu soruyu sorar:
- Allah neden kendisine şirk koşmayı nefsine bütün kötülüklerin en büyüğü sayar? O, sahiplenici midir? EGO'sunu incitiyor mu?
- Cezalandırmak için fırsatlar mı arıyor?
- Korumak istediği bir çıkarı var mı?
- Lütfen Kuran ve hadislerden alıntı yaparak cevaplar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Soruda Allah ile ilgili yakıştırmalar, aklı başında bir müminin imanına asla yakışmaz.

Şirk; göklerin, yerin ve bunlarda bulunanların, maddenin ve hayatın zorunlu olarak teslim olduğu külli bir kanuna isyan etmektir.

Şirkin zulüm oluşu, sadece Allah'ın hukukuna karşı bir tecavüz, iftira ve hakaret oluşu sebebiyle değildir. Şirk, aynı zamanda kâinatın ve umum mahlukatın hukuklarına karşı da büyük bir hakaret ve tecavüzdür. Kâinatın birinci maksadı, Allah’ı insanlara tanıtmak ve tevhid hakikatini isbat etmektir. Bütün mevcudat bu maksat etrafında kümelenmiş hizmet ederken, insanın bu ana maksadı görmezden gelmesi ve inkâr etmesi, bir cihetle atomdan gezegenlere kadar her mevcudun hareket ve vazifesini hafife almak olup, onların haklarına bir tecavüzdür. Öyle ise basit gibi duran inkâr, neticesi itibari ile çok büyük ve zulümlü bir harekettir.

Bunu belirttikten sonra konuyu açıklayıcı olduğuna inandığımız bazı bilgileri maddeler halinde takdim edeceğiz:

a) Allah, sadece şirkten ötürü değil, bütün emir ve yasaklarına karşı isyan sayılan saygısızlıktan dolayı hoşnutsuz olur. Fakat şunu unutmamak gerekir ki, “Allah’ın hiçbir benzeri yoktur. O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (bk. Şura, 42/11) mealindeki ayette bu gerçeğin altı çizilmiştir.

Dikkat edilirse, ayette “Allah’ın benzeri hiçbir şeyin var olmadığı” belirtilmiş, ardında da “Allah’ın işiten ve bilen olduğuna” dikkat çekilmiştir. Bunun anlamı şudur:

Allah’ın ilim, hikmet, kudret, görmek, işitmek gibi sıfatları vardır, fakat bunlar insanların ve diğer mahlukların vasıflarına benzemez. Bunun gibi, hadiste ifade edildiği gibi:

"Allah gayurdur (kıskançtır), mümin de kıskançtır. Allah'ın kıskanması, müminin Allah'ın haram ettiği şeyi yapmasıdır." (Buhârî, Nikâh 107; Müslim, Tevbe 36; Tirmizî, Radâ 14)

Yani Allah kendisi için değil, kullarının ilahi kanunları çiğnemelerinden kıskanır. Fuhuş yapmalarından, adam öldürmelerinden, içki içmelerinden, namazı terk etmelerinden kıskanır. Yani hoşnutsuz olur.

b) Hiç kimse itaat etmekle Allah’a bir yarar dokundurmadığı gibi, ona karşı isyan etmekle de ona bir zarar vermez.

“Muhammed yalnızca bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip geçti. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geri dönecek misiniz? Kim geri dönerse bilsin ki Allah’a asla bir zarar vermiş olmayacaktır. Allah şükredenleri ödüllendirecektir.” (Al-i İmran, 3/144)

mealindeki ayette bu hakikate işaret edilmiştir.

c) Allah’ın bir adı Samed’dir. Yani, her şey ona muhtaçtır, fakat o hiçbir şeye muhtaç değildir:

Bu sebeple, Allah’ın vahiy ile gönderdiği kitabında / Kuran’da yapılmasını emrettiği hiçbir şeyden bir yararı olmadığı gibi, yasakladığı hiçbir şeyden de zararı olmaz. Onun bu emir ve yasaklarıyla mahlukların en şereflisi olarak yarattığı insanların hem dünyada hem ahirette huzurlu bir hayat yaşamalarını ve ona kulluk etmelerini sağlamaya yöneliktir:

"Eğer inkâr ederseniz, şüphesiz Allah, size muhtaç değildir. Bununla beraber o, kullarının küfrüne razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizden bunu kabul eder. Hiçbir günahkâr diğerinin günahını çekmez. Nihayet hepinizin dönüp gidişi, Rabbinizedir. Yaptıklarınızı o size haber verir. Çünkü o, kalplerde olan herşeyi hakkıyla bilendir." (Zümer, 39/7)

mealindeki ayette de bu gerçeğin altı çizilmiştir. 

d) Suçların, günahların özgül ağırlıklarının farklı olduğunu bilmeyen yoktur. Bir elma çalan ile bir adam öldürenin suçu elbette bir olmaz. Bir başka ifadeyle, bir ülkenin kanunlarını çiğnemek ile o ülkenin anayasasını ilga etmeye teşebbüs etmek arasında dağlar kadar fark vardır. Bir hırsız hapse atılır, devlete ortak olmak isteyen, devleti ortadan kaldırmak veya hukuk sistemini yok etmek isteyenin cezası idamdır veya müebbet bir zindandır.

Bunun gibi, İslam dininde de suçlar, günahlar farklıdır. Bir insanı öldürmek ile soygunculuk yapmak arasında çok fark vardır.

Allah’ın zat-ı akdesini inkâr etmek veya Allah’ın otoritesini başkalarına peşkeş çekmeye teşebbüs etmek yahut da ilahi devleti yıkmaya yönelik yapılan eylemler en büyük bir suçtur. “Şüphesiz şirk / Allah’a ortak koşmak büyük bir zulümdür.” (Lokman, 31/13) mealindeki ayetin ifadesi, yukarıdaki açıklamaların doğruluğunu tescil etmektedir.

Bu konuda bir kitap yazılabilir. Biz bununla iktifa edeceğiz.

İlave bilgi için tıklayınız:

Tanrı, kendi egosunu tatmin etmek için mi bizi yarattı? 

Allah'ın, insanlar kendisine ibadet etsinler diye yaratması gibi bir ...

Allah, karşılık bekleyerek mi nimetler vermiştir? 

Lokman suresi, 13. ayette geçen; muhakkak ki şirk büyük bir ...

Ebedi cehennem sadistlik olmuyor mu? 

Kâfirlerin ebedi cehennemde kalması nasıl adalet olur?

Allah'ın iyi bir ateisti diğer zalimlerle aynı cehenneme gönderecek ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun