Kafir ölmekten aşırı korkuyorum, nasıl kurtulurum?
- Ben kafir olarak ölmekten aşırı fazla korkuyorum, hatta bazen son nefeste şeytanın gelip imanımı alacağını hayal ediyorum ve bu durumdan aşırı rahatsızım, nasıl kurtulurum?
Değerli kardeşimiz,
Allah’ın adil olduğunda şüphe yoktur. Kişi cennete götürecek ameller işlediği halde, onun cehenneme girmesi adalete aykırıdır. Keza, imanı olduğu halde, günah işleyen kimse tövbe ederse tövbesi kabul olunur. Bu husus ayet ve hadislerle sabittir.
İslam’da din imtihanının başarılı geçmesi için, verilen (imanî ve amelî) sorulara cevap vermekle birlikte “Havf-Reca” (korku-ümit) arasında gidip gelen bir düşünceye sahip olması, bu dengeyi hep koruması elzemdir.
Bunun güzel bir örneği Hz. Ömer’in (ra) meşhur olan şu sözleridir:
"Eğer 'Bir kişi hariç, bütün insanlar cennete gidecek.' dense, o kişinin ben olabileceğimi düşünürüm; o kadar Allah’ın azabından, gazabından korkarım. Şayet 'Bir kişi dışında bütün insanlar cehenneme girecek.' dense, o kişinin ben olabileceğimi düşünürüm; o kadar Allah’ın rahmetinden ümit varım.”
Tabii ki, bu durum korku-ümit dengesinde bir zirvedir. Herkesin bu zirvede olması gerekmez, fakat bu konuda gücü nispetinde bir denge kurmaya gayret etmesi şarttır. İnsan korku ve ümit arasında olması gerekir. Günahlarına bakıp da ümitsizliğe kapılmayacağı gibi amellerine güvenip kurtuluşa erdiğini de düşünmemelidir. Hayatının sonuna kadar her an iman ve itaat üzerine olmalıdır.
Aşağıda mealleri verilen ayetlerde bu dengeye dikkat çekilmiştir:
“Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin; doğrusu kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez.” (Yusuf, 12/87)
mealindeki ayette, Allah’ın sonsuz rahmetinden ümit kesmenin samimi bir imanla bağdaşmadığına dikkat çekilmiştir.
“De ki (Allah şöyle buyuruyor): 'Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu o çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.'” (Zümer, 39/53)
mealindeki ayette küçük-büyük her türlü günahın af kapsamında olduğu Allah’ın bütün günahları af edebileceğine, dolayısıyla ümitsizliğe yer olmadığına işaret edilmiştir.
“Allah, kendisine şirk koşulmasını affetmez. Bunun dışındaki günahları istediği kimseler için bağışlar...” (Nisa, 4/48 ve 116)
mealindeki ayette de şirkten başka bütün günahların af kapsamında olduğu, Allah’ın dilediği kimselerin dilediği günahlarını affedebileceğine işaret edilmiştir.
Allah’ın rahmetinden ümit kesmek gibi, azabından emin olmak da iman şuuru ile bağdaşmaz:
“Allah’ın ansızın gelen azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası Allah’ın azabından emin olamaz.” (Araf, 7/99)
mealindeki ayette bu gerçeğin altı çizilmiştir.
Hülasa: İslam alimlerinin bildirdiğine göre, ümitsizlik haline yakın olan kimselerin "ümit" ayetlerini, “azaptan korkmayıp, emin / rahat olan kimsenin de "azap" ayetlerini okuması gerekir. Gerekir ki, dengeyi korusun.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Ölüm anında imanlı gitmek için ne yapmak gerekir? Mesela, bir ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. Aişe validemiz ve Hz. Ömer neden nifak endişesi taşıyan sahabeler arasındadırlar?
- Korku ve ümit arasında olmak hakkında bilgi verir misiniz?
- Günah işlememi kolaylaştıran ayet ve hadisler var, ne yapmalıyım?
- Allah’ın azabından emin olmak neden günah?
- "Müminin kalbinde korku ile ümit varsa,..." hadisini açıklar mısınız?
- "Kulumun zannı üzereyim" ile diğer kutsi hadisleri nasıl anlamalıyız?
- Psikolojik çöküntü içindeyim, ne yapmalıyım?
- Allah kuluna küser mi?
- Günahlara karşı ne yapmak gerekir? Şirk günahı affedilir mi?
- Allah günümüz Müslümanlarının yerine başkalarını getirir mi?