Necranlıların süslü elbiselilerini çıkardıktan sonra Peygamberimizle görüşebilmelerinin hikmeti nedir?

Tarih: 29.06.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Necran Hristiyanlarından bahseden birçok siyer, tarih ve tefsir kaynaklarında “soruda işaret edilen” bilgiye rastlayamadık.

Ancak İbn Kesir tefsirinde (bk. Al-i İmran, 3/61) bu kıssayı İbn İshak’ın ve diğer bazı kaynakların verdiği bilgiler çerçevesinde değerlendirdikten sonra, “Beyhakî, Delailu’n-Nübüvve adlı eserinde, gerçekten çok uzun, çok faydaları ve de garabeti olan ve bu makamla münasebeti bulunan rivayetine de yer vermek istediğini...” söyleyerek, soruda geçen hususlara da işaret eden kıssayı Beyhakî’den de aktarmıştır.

Giydikleri elbiselerle ilgili olarak Efendimizin (asm) gösterdiği tavrın hikmetini anlamak için şu noktaya dikkat etmek gerekir. Şöyle ki;

Beyhakî’nin aktardığına göre, “Necran’dan gelen heyet, Medine’ye vardıklarında, üzerlerinde bulunan normal yolculuk elbiselerini çıkardılar, yanlarında getirdikleri süslü elbiselerini giyip, altın yüzüklerini takıp öylece Mescitte bulunan Hz. Peygamber (asm)’in huzuruna çıkıp selam verdiler, fakat o selamlarına cevap vermedi. O gün boyunca kendisiyle konuşmaya çalıştılar ise de Efendimiz (asm) onlarla hiç konuşmadı. Bunun üzerine -daha önceden tanıdıkları- Osman b. Affan ile Abdurrahman b. Avf’ı aradılar. Nihayet, Muhacir ve Ensar’dan bazı kimselerin bulunduğu bir meclis içinde buldular. Onlara, durumu bildirdiler ve bu durumda geri gidip gitmemeleri için görüşlerini almak istediklerini söylediler. Onlar da orada bulunan Hz. Ali’nin görüşüne başvurdular. Hz. Ali “Bu süslü elbiselerini, altın yüzüklerini çıkartıp, seferî elbiselerini giyip öyle gitsinler.” dedi. Onlar da öyle yaptılar ve Efendimizle (asm) konuşmaya muvaffak oldular. Ancak Efendimiz (asm) “Beni hak  peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki; bana ilk geldiklerinde İblis (şeytan) onlarla birlikte idi!" buyurdu.

Bize göre, bu ifadeden anlaşılması gereken husus şu olsa gerektir:

Gelen heyet, ilk geldiklerinde kendilerini üstün göstermek için maddi kılık kıyafetlerini özenle seçmiş ve altın yüzükler takmışlardı. Bu tavırları, onları hakkı aramak yerine, Hz. Peygamber (asm)’e ve Müslümanlara karşı kendilerini farklı gösterme çabasını ortaya koymuş, fazileti maddi şaşaada aramış ve mağrur bir eda ile gelip Efendimiz (asm)’e selam vermişlerdi. Halbuki gurura kapılmak, Garur olan şeytanın işidir.

İşte, bu gibi şeytanî mülahazalar taşıdıkları için, Hz. Peygamber (asm) onlara iltifat etmemiş, kibir ve gururlarını kursaklarında bırakmış ve bu tavırların şeytanın telkinleri olduğuna işaret etmek için “İblis onlarla beraber idi” diye buyurmuştur. Aslî hüviyetlerine dönüp insanca bir tavır içine girince Efendimiz (asm) de onları kabul buyurmuş ve kendi mescidinde ibadetlerini yapmalarına izin vermiştir.

Kaynakların önemle belirttiği noktalardan biri de ikindi namazının kılınmasından sonra Hz. Peygamber (asm), -çok güzel, göz kamaştırıcı Yemen elbiseler içinde, Necran Hristiyanlarından gelen bu heyeti ağırlamıştır. Hatta, onların ibadetlerini rahatlıkla yapmaları için Mescid-i Nebeviyi onlara tahsis etmiştir. Doğuya doğru namaz kılmalarını görünce, kimsenin müdahale etmemesi için arkadaşlarını uyarmıştır.(bk. Taberî, İbn Kesir, Razî, Kurtubî; Al-i İmran, 3/1-61; Tefsirlerin bir kısmı, bu konuyu surenin başında, bir kısmı mubahele / lanetleşme ayeti olarak bilinen 61. ayette söz konusu etmiştir).

Aslında tefsir kaynaklarının da önemli bir kaynakları İbn İshak’ın "Siyer"idir. O da bu konuyu arz edilen şekilde işlemiştir (bk. İbn İshak / İbn Hişam, 1/574). Beyhakî de bu konuyu diğer kaynaklarda olduğu şekilde işlemiştir.(Delailu’n-Nübüvve, 5/482-şamile). Ayrıca, sorudaki şekliyle de kıssayı diğer bir rivayet olarak anlatmıştır (Delailu’n-Nübüvve, 5/485-şamile).

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun