Mehdi, dört halifeden ve bazı peygamberlerden üstün mü?

Tarih: 15.09.2022 - 07:30 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İbni Sîrîn’den gelen bir rivayette, "Hz. Mehdi, Hz. Ebu Bekir (ra) ve Hz. Ömer (ra)'dan daha hayırlıdır, belki de bazı peygamberlerden bile efdaldir. " sözü hadis mi?
- Hadis ise bu sözü nasıl anlamalıyız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Peygamberler bütün insanların en üstünüdür. Sahabiler de peygamberler dışındaki bütün insanlardan daha faziletlidir.

Soruda geçen rivayet, üçüncü hicrî asır âlimlerinden Nuaym b. Hammad’ın (ö. 228/843) "el-Fiten" adlı eserinde tabiînden, hadis ve fıkıh alimi Muhammed b. Sirin’in (ö. 110/729) sözü olarak nakledilmiştir. (Fiten, 1/356)

İbn Sîrîn, bunu Hz. Peygamber’e (asm) isnad etmemiştir. Yani Hz. Peygamber’e nispet edilen merfu bir hadîs olmayıp, hadis ulemasının ıstılahınca maktu’ bir rivayettir. Aynı eserde farklı bir senetle yine İbn Sirin’in sözü olarak bazı ziyadelerle benzer manada bir rivayet daha bulunmaktadır.(Fiten  1/358)

"Muṣannef" adlı eseriyle tanınan hadis hafızı İbn Ebî Şeybe, İbn Sirin’in sözü olarak yukarıdaki rivayetten daha sağlam bir sentler ‘Bu ümmet içinde bir halifenin olacağı, Ebu Bekir ve Ömer’in ondan daha üstün olmadıkları’ gibi benzer manalı bir rivayet aktarmıştır. (İbn Ebî Şeybe, Musannef, 7/509)

Nuaym b. Hammad ve eseri "el-Fiten" ile ilgili olarak büyük hadis âlimi Zehebi, müellifin bir ilim kabı olmasına rağmen, bazı münker rivayetleri olduğunu ifade etmiştir. (Zehebi, Mîzan, IV,270) Hatta, gönlün onun teferrüd ettiği yani tek başına rivayet etmiş olduğu hadisler konusunda duraksadığını ve kabulde zorlandığını belirten âlimler vardır.  

Diğer bir âlim olan Celaleddin "es-Suyuti el-ʿUrfü'l-verdî fî aḫbâri'l-mehdî" adlı eserinde İbn Sirin’e atfen iki rivayet zikretmiştir. Bunlardan biri sözünü ettiğimiz rivayettir. İkincisi de “Bu ümmet içinde bir halifenin olacağı, Ebu Bekir ve Ömer’in ondan daha üstün olmadıkları” ifadesini ihtiva eden bir rivayettir. Suyuti’nin isnadını sahih olduğunu belirttiği bu ikinci rivayetin merfu’ olduğu da söylenmiştir. Yani bu ikinci rivayetin Hz. Peygamber’in (asm) sözü olduğuna dair bilgiler vardır.

Suyuti, iki rivayeti de aktardıktan sonra şöyle bir yorum yapmıştır:

“Birinci rivayet için yani yukarıdaki soruya konu olan rivayetteki münkerlik/gariplik bellidir. Ancak her iki rivayeti de ‘ahir zamanda sünnete uyanlara sizden (sahabilerden) 50 kişinin sevabı verilir’ hadisine yapılan yorumla açıklayabiliriz. Yani mehdinin zamanındaki fitnelerin çokluğu, kötü durumun tamamıyla müminleri çevrelemesi ve deccalın onları muhasara etmesinden dolayı sevaplarının çok olması anlamındadır. Bu üstünlük, sevap çokluğuna racidir. Yoksa hadiste kastedilen durum, fazilet üstünlüğü değildir. Çünkü sahih hadisler ve ümmetin ittifakıyla Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’i peygamberlerden sonra insanların en faziletlisi olarak kabul etmektedir.” (Suyûtî, el-ʿUrfü'l-verdî,  s. 118)

Rivayetteki gariplik ve münkerlik açık olarak anlaşılmaktadır. Çünkü mehdinin bazı peygamberlerden bile efdal olduğu ifade edilmektedir. Bu asla doğru olmayan bir durumdur.

Ayrıca bu rivayetleri yorum sadedinde mehdinin adaletinin Şeyheyn (Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer) zamanındaki gibi olacağı yorumu da yapılmıştır. 

Demek ki hususi bazı faziletlerde üstünlük olabilir. Bediüzzaman Said Nursi, bu manada gelen sorulara şu şekilde cevap vermiştir:

"Sual ediyorsunuz: Bazı rivayetlerde vardır ki, “Bid’aların revacı hengâmında ehl-i iman ve takvâdan bir kısım suleha, sahâbe derecesinde veya daha ziyade efdal olabilir.” diye rivâyetler vardır. Bu rivâyetler sahih midir? Sahih ise hakikatleri nedir?"

"Elcevap: Enbiyadan sonra nev-i beşerin en efdali sahâbe olduğu, Ehl-i Sünnet ve Cemaatin icmâı bir hüccet-i kàtıadır ki, o rivayetlerin sahih kısmı fazilet-i cüz’iye hakkındadır. Çünkü cüz’î fazilette ve hususî bir kemâlde, mercuh, râcihe tereccuh edebilir. Yoksa, Sûre-i Fethin ahirinde sitayişkârâne tavsifât-ı Rabbâniyeye mazhar ve Tevrat ve İncil ve Kur’ân’ın medih ve senâsına mazhar olan sahabelere, fazilet-i külliye nokta-i nazarında yetişilemez…(bk. Sözler, Yirmi Yedinci Söz)

"Başta müçtehidîn-i izam imamları mı efdal, yoksa hak tarîkatlerin şahları, aktabları mı efdaldir?"

"Elcevap: Umum müçtehidîn değil; belki Ebu Hanife, Mâlik, Şâfiî, Ahmed ibni Hanbel şahların, aktabların fevkindedirler. Fakat hususî faziletlerde Şah-ı Geylânî gibi bazı harika kutuplar, bir cihette daha parlak makama sahiptirler. Fakat küllî fazilet imamlarındır."

"Hem tarîkat şahlarının bir kısmı müçtehidlerdendir. Onun için, umum müçtehidîn, aktabdan daha efdaldir denilmez. Fakat Eimme-i Erbaa, sahabeden ve mehdîden sonra en efdallerdir denilir." (Mektubat, Yirmi Üçüncü Mektup)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun