Kadınlarla ilgili hadisler sahih mi?

Tarih: 08.08.2024 - 20:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Resulullah’ın bu hadisleri sahih midir ve kaynakları doğru mu?
1. “Kadının evinin özel odasında kıldığı namaz oturma odasında kıldığı namazdan, odasının gizli bir köşesinde kıldığı namaz, odasında kıldığından daha hayırlıdır.” (Ebû Dâvud, Salat, 52-53)
2. “Kadın avrettir (namustur), dışarıya çıktığı zaman şeytan onunla hep beraber olur. Onun Allah’a en yakın olduğu zamanı evinin içinde bulunduğu anıdır.” (Taberani/Kebir, Heysemi/Zevaid, 2/35, ayrıca bk. Tirmizî, Reda’, 18.)
3. "Bir kadın yanında mahremi olmadan yolculuğa çıkmasın." (Buhârî; hadis no: 1729. Müslim; hadis no: 2391.)
4. (Sokakta erkeklerle karışık yürüyen kadınlara:) "Geri çekilin! Sizin yolun ortasında yürüme hakkınız yoktur. Siz yolun kenarlarında yürümeye bakın." (Ebu Dâvud ve Tirmizî'den naklen.)
5. "Bir kadın güzel bir görünüm içerisinde dışarı çıkıp erkekler ona baktığı vakit evine dönene kadar Allah'ın gazabı altındadır." (Taberani, Mecmau'z-Zevaid)
6. "Bir erkeğin başına demirden bir şişin batması namahrem bir kadına dokunmasından daha hayırlıdır." (Heysemi, 7718)
7. "Bir erkek mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın." (İbni Battal, Şerh'ul Buhari 3/79)
8. "İki zayıf ve aciz kimse hakkında Allah'tan korkun: Onlar yetimler ile kadınlardır." (Tefsir-i Kebir 6/441)
9. "Eğer ben bir kimsenin bir kimseye secde etmesini emretmiş olsaydım kadına, kocasına secde etmesini emrederdim. Ve eğer bir erkek karısına kırmızı bir dağdan siyah bir dağa ve siyah bir dağdan kırmızı bir dağa taş taşımasını emretse uygun olan kadının bunu yapması olurdu." (İbni Mace, 1852)
10. "(Kadınlara:) Sizden kim evinde oturursa Allah yolunda cihad edenlerin ameline erişir." (Ruh'ul Meani 11/177)
11. "Kadınların en hayırlı mescitleri evlerinin köşesidir." (Ahmed b. Hanbel, VI, 297)

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kuran-ı Kerim'in hitap tarzı ve hadisler incelendiğinde, İslam’ın asıl üzerinde durduğu konu; toplum ve aile asayişinin yanı sıra, insanın dünyevi ve uhrevi menfaati gereği fitneye ve şüpheye sevk etmeyecek, karşı cinsin arzusunu celbetmeyecek tarzda, usulüne uygun olarak maddi ve manevi örtünmesi olduğu görülmektedir.

Bu nedenle, maddi ve bedensel örtünmeyle beraber, takva elbisesi denilen manevi ve ruhsal örtünmeye de her erkekler hem de kadınlar dikkat etmeleri gerekir.

Bu kısa bilgiden sonra soruda geçen rivayetlere gelince:

1. Bu hadis sahihtir. Burada kadına kapalı bir yerin tavsiye edilmesi, kadının tesettürü ile ilgilidir. (bk. Avnu’l-Mabud, 570)

Bu durum kadınlar için bir pozitif ayrımcılıktır. Namazda bile kadınların himaye edilmesine, bazı serserilerin tacizine uğramalarını engellemeye yöneliktir. Yani gözbebeği en ufak bir kırıntıdan korunduğu gibi, ailenin ve aile hayatının göz bebeği olan kadınların da -hatta ibadet esnasında bile, en ufak bir zarar ihtimali de olsa- korunmaya alınması çok ciddi bir hassasiyettir. Kadının değerine ve önemine işaret eder.

2. Tirmizi bu hadisin hasen, sahih ve garip olduğunu bildirmiştir. (bk. Tirmizi, 1173)

Sorudaki son cümle Tirmizi’de yoktur. Yalnız Taberani Kebir’de vardır, (10115). Hafız Heysemi de (216) Taberani’deki rivayetin sahih olduğuna işaret etmiştir.

Bu da birinci sorudaki gibi kadınları korumaya yöneliktir. Az bir ihtimal de olsa kadınları gören bazı kem gözler şeytanın telkinleriyle onları çok güzel fikredebilir. Böyle bir taciz ihtimalinden de olsa kadınlara artı koruma tedbirlerinin ön görülmesi özel bir muameledir.

3. Bu konuda Buhari’de farklı rivayetlere yer verilmiştir: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadın, yanında mahremi olmadan (üç gün, iki gün, bir gece bir gün sürecek) bir yolculuğa çıkmasın.” (Buhari, h.no: 1086-1087, 1088; Müslim, 1339, 1340,1341).

Bu rivayetlerde de kadınların yolculuğa çıktıklarında onları himaye eden bir yakınlarının olmasının gerekliliği de kadınların özel korumalarına verilen değerdir.

İlginçtir, çoban olan kadının hayvanları tek başına otlatırken aranmayan bu şart, yolculuğa çıkarken gerekli görülmüştür. Çünkü çoban bir kadına karşı şeytanın dürtüleri çok fazla olmaz. Şayet ciddi bir tehlike ihtimali olursa, onun da bu işi bırakması söz konusu olabilir. Şayet yolculukta da çobanlıkta olduğu emin bir çevre ve güvenli bir ortam olursa bu da caiz olur. (krş. Nevevi, Şerhu Müslim, 5/24)

4. Bu hadis rivayeti için (bk. Ebu Davud, 5272). Elbani bu rivayetin “Hasen” olduğunu bildirmiştir. (bk. a.g.y, Tâlik)

Burada kadınların yolun ortasından gitmeleri birkaç yönden hata olduğuna işaret edilmiştir. Evvela, İslam’ın çok önem verdiği kadın-erkek karışımı bir ihtilatın olması. İkincisi: Yolun ortasından yürümekle erkeklerin o yolda yürümelerine engel olmaları; üçüncüsü yolun kenarlarından geçmeleri mümkün iken bu imkânı kullanmamaları, adeta namaz kılarken safların sonlarında durmaları gibi, yolun sonlarında durmamalarından kaynaklanan hatalar gibi bazı hataların işlemelerine fırsat vermemek adına bu tedbirler alınmış olabilir.

Sahabe döneminden daha sonraki devir incelendiğinde ve sahabe devriyle kıyaslandığında kadınların mescide gitmesi hususunda alimlerin farklı görüşleri ortaya çıkmış, kimi mescitlere gidebilmelerinde bir sakınca görmeyip cevaz vermiş, diğer bir kısım ise bu cevazı bazı şartlara bağlı kılmıştır. Kadınlar adına zararlı olacak uygunsuz durumların gerçekleştiği zamanlarda kadınların mescide cemaate gitmeleri uygun görülmemiş, ancak şartlar elverişli olduğunda ise yasak hükmü kalkmıştır.

Bu kısıtlamalar, geçici sebeplere dayanmaktadır. Bundan dolayı da bu sebeplerin kalkması veya arızayı giderici önlemler alındığı zaman asıl hükümle amel edilmesi mümkün olabilir.

Sahabe dönemine baktığımız zaman ve gelen rivayetleri incelediğimizde bayram namazları musalla denilen geniş mekânlarda kılındığı, kadınların da katıldığı (Sibai, el-Merʾe, Beyrut, 1999, 148) hayızlı olan hanımların yine o ortamda bulunup uzaktan vaazı dinlediği ve bilhassa toplu dualarda bulunmaya gayret sarf ettiklerini anlamaktayız.

5. "Bir kadın güzel bir görünüm içerisinde dışarı çıkıp erkekler ona baktığı vakit evine dönene kadar Allah'ın gazabı altındadır." (Taberani’nin Kebir’de rivayet ettiği bu hadisi zayıftır, bk. Mecmau'z-Zevaid, 2117)

6. "Bir erkeğin başına demirden bir şişin batması namahrem bir kadına dokunmasından daha hayırlıdır." (Taberani’nin rivayet ettiği bu hadis sahihtir. bk. Heysemi, 7718)

Bu hadiste, kişinin başına temas edip onu yaralayan bir demirin bu acısı, gerçekte yabancı bir kadına temas eden bir elin bu temasla meydana getirdiği manevi bir yaranın acısından daha çok olduğu ifade edilmiştir. Bu benzetmeden maksat, maddi olan eziyetlerin manevi olan eziyetlerden daha önemli olmadığına dikkat çekilmiştir.

Bu dünya fâni olduğundan insana dokunan maddi sıkıntılar da geçici olur. Fakat maneviyatla ahirete bakan eziyetler ise baki bir ceza yerine bakar. Dünya hayatının geçici, fâni ve günah olan lezzetlerini, ebedi, sonsuz ve hakiki olan ahiret lezzetlerine tercih edenlerin kulakları çınlasın.

Dinini dünyaya satan ahmaklardan olmama hususunda Allah’a sığınırız.

7. "Bir erkek mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın." (Buhari, 5232; Müslim, 2172)

Kufe alimleri, İbn Ömer ve Ebu Hüreyre’nin ilgili hadisine dayanarak bir kadının mahremi olmadan hacca gidemeyeceğini söylerken, İmam Malik’in başını çektiği diğer bazı alimlere göre, yol emniyeti ve güvenlik olduğu takdirde caizdir. (İbni Battal, Şerhu’l-Buhari 3/80; Fethu’l-Bari, 4/71)

8. "İki zayıf ve aciz kimse hakkında Allah'tan korkun: Onlar yetimler ile kadınlardır." (Tefsir-i Kebir 6/441)

Bu hadis rivayeti sahihtir. Onu Hakim rivayet etmiş ve Müslim’in şartına uygun olduğunu bildirmiştir. Zehebi de onu tasdik etmiştir. (bk. Müstedrek, Telhis, 211)

Bunlardan yetimin kendini savunacak, malını koruyacak bir gücü olmadığı gibi, yaşlanmış bir kadının durumu da ondan farksızdır. Hadiste ikisinin aynı yerde zikredilmesi nübüvvetin ve peygamberliğin hikmetli bir parıltısı olarak görülmelidir. 

9. "Eğer ben bir kimsenin bir kimseye secde etmesini emretmiş olsaydım kadına, kocasına secde etmesini emrederdim. Ve eğer bir erkek karısına kırmızı bir dağdan siyah bir dağa ve siyah bir dağdan kırmızı bir dağa taş taşımasını emretse uygun olan kadının bunu yapması olurdu." (İbni Mace, 1852, 1853; Tirmizi, 1159; Ebu Davud, 2140)

Konuyla ilgilenen alimlere göre bu hadis rivayeti sahihtir. (bk. Haşiyetu’s-Sindi ala süneni İbn Mace, 1/570) Buradaki "secde"den maksat tazim ve saygı secdesidir. Meleklerin Hz. Âdeme secde etmelerinde olduğu gibi; yoksa asıl ibadet secdesi Allah’tan başkasına caiz değildir. (bk. Munavi, Feyzu’l-Kadir, 5/329)

10. "(Kadınlara) Sizden kim evinde oturursa Allah yolunda cihad edenlerin ameline erişir." (Ruh'ul Meani 11/177)

Bu hadis rivayeti zayıftır. (bk. Müsnedu Ebi yala, 3415-3416; Hüseyin Selim Esed’in taliki; Beythaki, Şuabu’l-İman 8368) Beyhaki bir ravinin teferrüdünden söz ederek zayıf olduğuna işaret etmiştir.

11. "Kadınların en hayırlı mescitleri evlerinin köşesidir." (Ahmed b. Hanbel, VI, 297)

Referans verilen yerde ilgili hadis rivayetine rastlayamadık. Fakat bu manada bir hadis vardır. (bk. 44/164, h. no: 26524)

Hakim de bu rivayete yer vermiş, fakat tashihi konusunda Zehebi sessiz kalmıştır. (bk. Müstedrek, Telhis, 756) Bu da bir zafiyeti göstermektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun