İslam’ın fideizme bakışı nasıldır?

Tarih: 19.02.2020 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İslam alimlerinden Fideizm’e karşı olanlar ve Fideizm’i savunanlar kimlerdir?
  -Herkes az da olsa fideist değil midir?
- Bazı sorular var ki gerçekten de akıl ile çözülemiyor. Herhalde alimler bu sebepten dolayı ‘’Kur'an, uzaylılar tarafından yazdırılmış olamaz mı?’’ gibisinden bazı sorular üzerinde düşünmek yerine “Bir delile dayanmayan bir ihtimalin, ilmi hiçbir değeri yoktur.” kuralı ile inançlarına bağlı kalmışlardır.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İslam inancı, bilgi kaynakları ve akıl vasıtasıyla gelen bilgiler aracılığı ile imanın doğruluğuna ulaşmayı önemle kabul eder. Kur'an-ı Kerim de bu nedenle ısrarla akıl ve bilgi kaynaklarına doğru bir biçimde müracaat edilmesini ister. İslam gözü kapalı bir imanı esas almaz.

Hristiyanlıkta üçleme inancı aklen temellendirilmekte zorluk olduğu için fideist bir teslimiyete bağlanmıştır.

İslam tevhit inancının kesinlik bilgisini üç çeşitte belirler. Bunlar ilmelyakin, aynelyakin ve hakkalyakindir. Her üç çeşitte de bilmek esastır.

İlkinde ilim yoluyla yüce Mevlanın varlık ve birliği bilinirken, ikincisinde ise onun esma ve fiillerindeki niteliklerine soyutlamaya dayalı görme ve tanıklık yoluyla ulaşma vardır ki bu da tamamen bir bilgi çeşididir.

Hakkalyakinde ise müminin kendi iç dünyasında ve ruhani tecrübesinde ilahi mevcudiyetin aksini bularak, onun varlık ve birliğini en derin dünyasında bizzat tadarak tecrübe etmesine dayalı bir bilgidir.

Örnek verecek olursak, ilki dumanın ateşe delaleti iken, ikincisi ateşi gözleriyle görmek ve üçüncüsü ise ateşin yanında oturarak, ona dokunarak etkisinin ve varlığının farkına varmaktır. 

Akılla çözemediğimiz sorularımızın olması, bizim tanıklık ya da ruhani tecrübe alanına ait olan bilgileri ilim dairesinden sormamızdan ya da tersinden kaynaklanır.

İslam alimleri imana ait hükümlerin tamamını bu üç mertebede de doğrulanan ve tasdik edilen bir biçimde bulmuşlardır.

"Kur'an, uzaylılar tarafından yazdırılmış olamaz mı?"gibisinden sorular ise, ilme istinat etmedikleri için fideizme ihtiyaç duyarlar. Bu tür absürtlüklerin tamamı insanın gözünü gökteki Güneş'e kapatıp "İşte Güneş yoktur." demesi türünden psikolojik saplantılardır.

İnsanlar korkular ve vehimler ile baş başa kalırlarsa bunlara teslim olurlar.

İman ise her durumda aklın, kalbin ve ruhun ilim ve bilgi mertebelerine ve tanıklıklarına dayalı, aydınlık ve şüphesiz olan yoldur.

İlave bilgi için tıklayınız:

İnanmak ile yakinen inanmanın arasındaki fark nedir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun