İnsan vücudu her an yeniden mi yaratılıyor?
Değerli kardeşimiz,
Vücut binamızı, âdeta tuğlaları devamlı olarak yenilenen bir binaya benzetebiliriz. Şüphesiz böyle bir hadise binalar için mümkün değildir. Binalarda ufak bir tadilat, bir değişiklik yapsak, bir tuğlayı bile değiştirmeye kalksak ortalık toz duman olur. Vücut binamızda meydana gelen değişiklikler, yenilenme hadiseleri yani teceddüt dediğimiz olaylar, öylesine intizamla cereyan etmektedir ki, bizim hiçbir haberimiz bile olmamaktadır. Bu değişiklikler vücutta meydana gelirken vücudun bütün faaliyetleri de hiç aksamadan devam etmektedir. Bunu motoru çalışmakta olan bir otomobilin motor parçalarının değiştirilmesine benzetebiliriz.
İnsanın maddî yapısı hemen her yıl büyük çapta yenilenir. Ancak insan huy, karakter olarak aynı özelliklerini muhafaza eder. Onlarda bir değişiklik olmaz. Buradan şunu anlayabiliriz. İnsanda maddeye bağlı olmayan, onunla değişikliğe uğramayan bir mana var. O mana da ruhtur. Ruh maddeye bağlı olsa idi, insan vücudu değiştikçe manevi hislerde de değişikler olacaktı.
Ömür içerisinde insanda meydana gelen maddî değişiklikler tedricen yani yavaş yavaş cereyan eder. Ölüm anında ise bu değişiklik aniden olacak, hücrelerin, dokuların yıkımı kısa zamanda gerçekleşecektir. Ömür boyu cesette olan değişiklik, ruhta bir değişikliğe yol açmadığına göre, ölüm anında da ruhta bir yıkıma, bir değişikliğe rastlanmamak gerekir. Hayat boyu ruhta bir değişikliğe imkân vermeyen Kudret-i İlahi, ölümde de o kıymetli cevher olan ruhu aynen muhafaza edecektir.
Ciltte Yenilenme
İnsan bedeninde yenilenme hadiselerinde en göze görünen, en güzel örnek tırnaklarımız ve saçlarımızdır. Tırnaklarımız ve saçlarımız her gün belli miktarda uzamakta, günlük bu mikroskobik uzama zamanla bir yekûn tutmakta, saçlarımız ve tırnaklarımızın tamamı 6-7 ayda bir yenilenmektedir. Cildimizin en üst tabakası olan ve epidermis diye adlandırılan tabaka ayda bir yenilenmektedir. Bağırsaklarımızın en iç sathı olan epitel tabakası, en geç haftada bir yenileniyor.
Sadece insanlarda değil, hayvanlar ve bitkilerde de, yani, “Bütün canlılarda vukua gelen bu yenilenme hadiseleri nasıl oluyor?” diye aklımıza bir soru gelebilir. Bizi fevkalade bir şekilde yaratan ve bir nizam içerisinde hayatımızı devam ettiren Cenab-ı Hakk’ın (CC) koyduğu ölçüler içerisinde hücreler yenilenir. Mitoz dediğimiz bir bölünme, çoğalma mekanizması ile çoğalan ve yeni yaratılan hücreler, ölen hücrelerin yerini alırlar. Tıpta şimdilerde buna apoptozis adı veriliyor.
Apoptozis programlanmış hücre ölümü manasına gelen bir kelimedir. Yani insanoğlunun hayatı nasıl bir kaderin tecellisi ile cereyan etmekte ise, insanın yapı taşı hükmünde olan hücrelerinde de kaderin tasarrufatı vardır. Bir beyin hücresi ömür boyu yaşıyorsa, derinin en üst tabakasındaki bir hücrenin ömrü bir ay kadardır.
İşte bu şekilde kaderin tecelliyatı altında, hücreler bir intizam altında ölmekte, gene fevkalade bir intizam altında ölen hücrelerin yerini yeni yaratılanlar almaktadır. Âdeta her bir insanda ruh bir kalıp, bir model hükmünde olup, bu kalıp üzerine her yıl taze ve yeni bir ceset giydirilmektedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Evrende en ufak bir başıboşluk var mı?
- Alyuvarlardki hassas denge ve ölçü kimin eseridir?
- Alerji kusursuz yaratılışla çelişki midir?
- VÜCUD HÜCRELERİ TESADÜFÜ REDDEDER
- Orucun zararlı olduğunu söyleyenlere ne denilebilir?
- Kanserin çaresini nerede aramalıyız?
- Vücut Sıvılarının ve Suyun Dengesi
- Evrimciler kanın pıhtılaşma sisteminin indirgenemez komplekslikte olmadığını söylüyorlar?
- İnsan beyin hücrelerinin genetik yapısının genetik değişim evrim değil midir?
- Bir mutasyon, dört ve daha fazla mutasyon bir arada olursa köklü değişiklik olur mu?