Alyuvarlardki hassas denge ve ölçü kimin eseridir?
Değerli kardeşimiz,
Yirmi Beş Trilyon Alyuvar
Kandaki toplam alyuvarların sayısı için verilen rakam 25 trilyondur. İnsan vücudunda ortalama 100 trilyon hücre vardır. Demek ki alyuvarlar vücuttaki toplam hücre sayısının dörtte birisini teşkil eder. Alyuvarlar diğer vücut hücreleri için hayati bir önemi olan oksijeni hücrelere taşırlar. Vücut hücrelerinin faaliyeti neticesi hücrelerde meydana gelmiş olan karbondioksiti de, hücrelerden alıp akciğerlere götürürler.
Şayet vücuttaki toplam alyuvar sayısı olan 25 trilyon alyuvarı üst üste bozuk para gibi dizebilse idik 50 000 km yüksekliğinde bir sütün meydana gelebilirdi. Bir tek insandaki alyuvarları yani kanın kırmızı kürelerini yan yana bir zincir gibi dizebilse idik, takriben 187 500 km’lik bir uzunluk meydana gelecekti. Bu ise Dünyayı Ekvatordan itibaren 4,5 defa dolabilecek bir uzunluktur.
Gene bir insandaki bütün alyuvarlar bir halı gibi zemine serilecek olsa idi, 3800 m2’lik bir sathı, yüzeyi kaplayabilmektedir. Bu ise, aşağı yukarı dört dönümlük bir araziye eşdeğerdir. (Carola R : Human Anatomy& Physiology. Mc Graw Hill İnc, New York, 1992, p.694.)
Boyu 1,5-2 metre arasında değişen bir insan vücuduna bütün bunlar nasıl sığdırılmaktadır? Zaten işin fevkaladeliği, mu’cizeliği buradadır.
Saniyede 2,5 Milyon Alyuvar Ölüyor
İnsan vücunda yenilenme hemen her dokuda olsa bile, bunun en tipik, en açık, en güzel misalini kanımızda yer alan alyuvarlar teşkil eder. İnsan bedeninde, her saatte değil, her dakikada da değil, her saniyede evet her bir saniyede 2,5 milyon alyuvar ölmektedir. Bu insan vücudunda, dakikada 150 milyon alyuvarın, günde ise 216 milyar alyuvarın ölümü demektir. (Sağlam M: Genel Histoloji. 4. Baskı, Yorum Matbaacılık, Ankara, 1993, s. 212.)
Alyuvarların yani kanın kırmızı kürelerinin bir diğer özellikleri de, vücuttaki çoğu hücrelerin aksine mitoz dediğimiz tarzda bölünüp yeni yavru hücreleri verememesidir. Yani alyuvarlar öldüklerinde, yerlerini alacak yeni hücreleri verecek kapasitede yaratılmamışlardır. Öyle ise, alyuvarlardaki bu her saniye ölen 2,5 milyon hücrenin yerini, hangi hücreler alacaktı? İşte bu büyük yıkımın telafisi için, Allah (CC) insan vücudunda, kan hücrelerinin yapıldığı organları yaratmıştır.
Vücutta kan hücrelerinin yaratıldığı organlar, belki en son hatırımıza gelecek olan kemik ilikleridir. Kemiklerin asıl vazifesi, tahmin edeceğimiz gibi, binalardaki beton direkler gibi vücut iskeletinin ayakta durmasına yardım etmektir. Binaların ayakta durmasına yardımcı olan beton direklerin içleri doludur. Vücut binasını ayakta tutmaya yardımcı olan kemiklerin içleri boştur, daha doğru bir ifade ile kemik iliği ile doludur. Kemik iliği vücutta en çok hücre çoğalmasının yani mitoz dediğimiz hadisenin olduğu dokudur. Kemik iliği kan hücrelerinin, bu meyanda kanın kırmızı kürelerinin yani alyuvarların da yapım yeridir. İşte alyuvarların yani kanın kırmızı kürelerinin yaşlanmış olanları devamlı olarak ölmekte, bu eksiklik de, kemik iliğinde devamlı yaratılmakta olan alyuvarların kana geçmesi ile telafi edilmektedir.
Her bir insanda her saniye 2,5 milyon alyuvar ölür ve bu ölenlerin yerine her saniye 2,5 milyon yeni ve taze yaratılmış olan alyuvarlar kemik iliğinden kana geçerler. (Kahn F: The Human Body. Random House, New York, 1965, p.134.)
Bu hassas denge ömür boyu devam eder gider. Şayet saniyede 2,5 milyon yerine üç milyon alyuvar kana geçse idi, denge bozulacaktı. Veyahut tam tersi olarak, 2,5 milyon yerine iki milyon alyuvar kemik iliğinden kana geçse idi, gene kandaki denge bozulacaktı. İşte her saniye 2,5 milyon alyuvar ölür ve 2,5 milyon alyuvar yeniden yaratılır. Ve bu denge ömür boyu sürdürülür. İşte vücudumuzda hemen her organda, her dokuda, hatta her bir hücrede görülen bu hassas denge, kanın kırmızı küreleri olan alyuvarlarda çok daha aşikârdır. İşte bu hassas denge Cenab-ı Hakk’ın (CC) Adl yani her şeyi ince bir ölçü ile yaratıp, bir denge içerisinde muhafaza eden isminin sadece bir tecellisidir.
Vücut hücrelerinde meydana gelen bu değişiklik, hücrelerin kendi içerisinde molekül seviyesinde de görülür. Özel mikroskoplarla çekimleri yapılan canlı hücrelerin mikroskobik filmlerinde, hücrelerin sitoplâzmaları adeta kaynayan su gibi, devamlı bir hareket halindedir. Hücre içerisinde, moleküler seviyede meydana gelen bu değişikliğe hücre zarındaki değişiklik gösterilebilir. Bir hücre zarında yer alan yağ molekülünün, saniyede evet sadece bir saniye içerisinde 10 milyon defa yer değiştirdiği tespit edilmiştir. (Genç Z, Tokullugil A: Hücre Biyolojisi. Güneş& Nobel Tıp Kitabevi, Bursa, 1996, s. 22.)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Alyuvarlardaki Mu'cizevî Sanat
- Evrimciler kanın pıhtılaşma sisteminin indirgenemez komplekslikte olmadığını söylüyorlar?
- Günde damarlara on ton kan gönderen kalp ile yüz elli bin kilometrelik damar şebekesi hangi tesadüfün eseri olabilir?
- VÜCUD HÜCRELERİ TESADÜFÜ REDDEDER
- KÂİNATTAKİ ÖLÇÜ VE DENGELER
- Evrende en ufak bir başıboşluk var mı?
- İçki hastalıklara şifa mıdır?
- Kendi kendine meydana gelemeyecek hayat çorbası:Kan plâzması
- Alerji kusursuz yaratılışla çelişki midir?
- PROTEİN VE ENZİMLER TESADÜFÜ REDDEDİYOR