Kanserin çaresini nerede aramalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Her hastalıkta olduğu gibi, kanserin çaresi de Allah’ın Şafi isminde aranmalıdır. Allah her derdin devasını vermiştir. Bunu Peygamberimiz aleyhissalatü vesselam şöyle beyan buyurmaktadır:
“Ey Allah'ın kulları! Tedavi olun. Cenâb-ı Hak her dertle birlikte şifasını da yaratmıştır. Yalnız bir derdin devası yoktur; o da ihtiyarlıktır.” (Buhârî, Tıbb 1, Ebu Dâvud, Tıbb 1; Tirmizî, Tıbb 2)
Kuran'ın müminler için şifa olduğunu Cenab-ı Hak Kur'an’da şöyle beyan buyurmaktadır:
“Biz Kur'an'dan öyle ayetler indirmekteyiz ki, müminler için şifa ve rahmettir…” (İsra, 17/82)
Buradaki şifadan hem maddî ve hem de manevî hasatlıkları anlamak mümkündür.
Bir kimse Allah’ı bilmiyor, Peygamberi tanımıyorsa onda öyle manevî bir hastalık vardır ki, vücuttaki bel ağrısı, baş ağrısı, mide ağrısı gibi maddî hastalıklar onun yanında hiç kalır.
Allah’a ve ahirete inanmamaktan kaynaklanan manevi hastalık, insanın hem dünyasını ve hem de ahretini mahveder. Akıl ve kalplerdeki bu manevî hastalığı, şüphe ve inkâr kirlerini Kur'an temizler ve tedavi eder.
İşte Kur'an bu manevî hastalıklara şifa olduğu gibi, kanser gibi maddî hastalıklara da şifadır. Bunu elde etmenin yolu da Allah’ın Şafi ismine müracaattır.
Allah’ın Şafi isminin tecellisi de hem fiili hem de sözlü dua iledir. Derdi veren Allah olduğu gibi, dermanı verecek olan da O’dur. İlaçlar ve doktorlar birer sebeptir. Ancak Allah hastanın iyileşmesini de o sebeplere bağlamıştır.
Fiili dua, o hastalıktan şifa bulmaya vesile olacak ilaçların araştırılması ve bulunan ilaçların kullanılmasıdır.
Kavli, yani dil ile kalp ile yapılacak dua da fiili duaya kuvvet vermektedir.
Kanser hastalığının sebebi, vücuttaki normal hücre çoğalma düzenin bozulmasıdır.
Bilindiği gibi insanda trilyonlarca hücre vardır. Bu hücreler Allah’ın emir ve iradesi ile belli süreler içerisinde devamlı olarak yenilenir. Mevcut hücrelerin ölümüyle yerlerini yeni yaratılan hücreler alır. Vücudun bazı bölgelerinde ölen hücrelerin yerine onların sayısı kadar hücre yaratılırken, bazen İlahi irade ile hücre sayısı arttırılır. Böylece vücudun o bölgesindeki organda hücre sayısının artmasıyla denge bozulduğu için artık orada kanser hastalığı adı verilen anormal yapı ortaya çıkmaktadır.
Herhangi bir organda hücre sayısının anormal artışının ve dolayısıyla kanser teşekkülünün pek çok sebebi vardır. İşin zor tarafı, her organdaki bu anormal hücre artışının tek sebebi olmadığı gibi, her organdaki sebepler de birbirinden çok farklılık göstermektedir. Dünyada binlerce bilim adamı, her bir organın kanser olmasının sebeplerini ve bunların tedavi çarelerinin neler olabileceğini araştırmaktadırlar.
En yaygın kullanılan usul, kanserli bölgedeki hücrelerin radyoaktif metotla yakılmasıdır. Bu ve benzeri metotlar aslında vücudun savunma sistemini de zayıflatmakta ve birtakım yan etkilere sebep olmaktadır.
Aslında hastalıklar, manen günahlardan temizlenmeye ve manevî makamın yükselmesine sebeptir. Bu sebeple, hem maddi hem de manevi tedaviye devam etmekle beraber, hastalığın bir nimet olduğunu bilerek sabır ve tevekkül içinde olmak gerekir. Hastalık sebebiyle şahıs dünya cihetiyle belki biraz sıkıntı ve ızdırap çekiyor, ama onun mükafatını düşünüp sabır içerisinde şükredilmelidir. Çünkü Allah sabır içerisinde şükredenlere ahrette büyük mükafatlar vaat etmektedir.
Bazen çok ağır hastaların, Allah’tan şikâyet etmeyerek sabır içinde şükretmeleri halinde, hastalıklı geçen her bir dakikasının bin dakika nafile ibadetten sayıldığını bildiren müjdeler vardır. Hastalığın tedavisi için gerekli sebeplere teşebbüs edildikten sonra sabredilerek şükredilirse böyle bir manevî kazancı elde etmek mümkündür.
İşte insana ahirette çok büyük sevap kazandıracak olan hastalığa bu nazarla bakmalı, dünyanın geçici zevk ve eğlencelerine aldanarak hastalıktan şikayet etmemelidir. Eğer hastalık ağır gelir ve şikayet etmek gerekirse, o zaman o hastalığı insanlara değil, Allah’a şikayet etmek ve sabır, şükür ve şifa vermesini istemek gerekir.
Ümit ve dua ediyoruz ki, kanser gibi çoğu zaman ölümcül olan hastalıkların gerçek tedavi çaresi yakın zamanda bulunsun inşallah.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hastalıklara Karşı Manevi Reçeteler
- Gen modifikasyonu caiz olabilir mi?
- Çaresi bulunamayan hastalıklarda ne yapmalı?
- Sizden hiçbiriniz yaşlanmadıkça ölmezsiniz, diye bir hadis var mı?
- Alerji kusursuz yaratılışla çelişki midir?
- İbadet, insanların ihtiyacı olduğu için ise ben neden böyle bir ihtiyaç hissetmiyorum?
- Kök hücre tedavisi caiz midir?
- Domuz eti niçin haramdır?
- Dinimizin tedavi olmakla ilgili hükümleri nelerdir? Haram şeylerle tedavi olmanın caiz olduğu yerler var mıdır?
- BALIK YAĞINDA TEVHİD DELİLLERİ