İbn Ebu Davud Kuran’da hata olduğunu söylüyor mu?

Tarih: 07.04.2021 - 20:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Maide suresi 69. ayette geçen sabiun kelimesi hakkında bazı ateist sitelerde Kitabu’l-mesahif yazarı İbn Ebu Davud’un bu ayet hakkında, bu kelimenin sabiun değil sabiin şeklinde yazılmalıdır, dediğini burada bu kelimenin yanlış yazıldığını İbn Ebu Davud’un kabul ettiğini söylüyorlar.
- Gerçekten İbn Ebu Davud burada hata olduğunu söylüyor mu?
- Kitabında ya da başka yerde böyle bir şey söylemiş mi? 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hayır, bu bilgi doğru değildir. İbn Ebu Davud, bazı bilgilerin aslı astarı olmadığın göstermek için eserine almıştır. Böylece bu tür iddialarda bulunanlara, “dayandığınız kaynakların hiçbir bilgi değeri yoktur” demek istemiştir.

Demek ki, öncelikle İbn Ebu Davud'un bu kitabında yer alan bilgilerin rivayet tekniği açısından nerede durduğunu veya ne değer ifade ettiğini bilmek gerekmektedir.

Diğer yandan İbn Ebu Davud'un bu kitabı niye kaleme aldığını ya da bu rivayetleri neden topladığını da iyi tetkik etmek gerekir.

Bu iki husustan sonra bu eserde yer alan bilgilerin gerçeği ifade edip etmediği ve böylece İbn Ebu Davud'un bu bilgilere tabi olup olmadığı ortaya çıkar.

Bunları yapmak için de hem İbn Ebu Davud'un ilmi kişiliği hem dönemin bilimsel kültürel şartları hem de bu eserde yer alan bilgilerin genel yaklaşım içeren bilgiler karşısındaki senet ve metin açısından değerini birlikte değerlendirmek gerekir.

Hz. Osman istinsah eylemini gerçekleştirdikten sonra bilindiği gibi tüm özel Mushafları imha ettirdi. İbn Mesud kısa bir süre şahsi malı olması hasebiyle itiraz etti, ancak o da maslahat gereği bunun doğru olduğunu anlayarak neticede kendisi de mushafını imha etti.

İbn Ebu Davud'un yaşadığı hicri üçüncü ve dördüncü asırlara gelinceye kadar, ortada yazılı olmayan bu şahsi mushaflarla alakalı şifahi nakiller devam etti. Bu nakiller bilimsel rivayet mantığı içerisinde aktarılmaktan ziyade, daha çok kulaktan kulağa ve rivayet yönteminden uzak bir şekilde devam etti.

İbn Ebi Davud yaşadığı dönem içerisinde Kur'an'ın otantikliğine, orijinalliğine yönelik ortaya konan bir takım olumsuz yaklaşımlara karşı onların tutundukları bu zayıf, bilgi temelinden yoksun, rivayet metodolojisi açısından değer ifade etmeyen rivayetleri ortaya koyarak görüşlerini temellendirdikleri referansların zayıflığını veya geçersizliğini net bir şekilde ortaya koymayı amaçlamıştır. Çünkü bu rivayetlerin birçoğu senet açısından kopuk, metin açısından ise çelişkilerle doludur. İbn Ebu Davud'un hedefi de bu rivayetleri ortaya koyarak tabiri caizse "Alın, sizin tutunduğunuz, dayandığınız kaynakların bilgi değeri budur." demektir.

Ancak daha sonraki süreçte bu eserde yer alan bilgiler yukarıda bahsedilen açılardan değerlendirmeye tabi tutulmadan alıp kullanılmış ve Kur'an'a yönelik aykırı görüşler için referans olarak kullanılmıştır.

Özellikle oryantalistler bu eserde yer alan birçok bilginin işlerine yaramasından ötürü ele almışlar ve Kuran'ın tarihsel-eleştirel okunması gereğine dayanak yapmışlardır.

Aslında oryantalistler Kur'an ile alakalı var olan tarihsel bilgileri eleştirirken en önde zikrettikleri şey kaynakların güvenilir olmamasıdır. Oysa burada işlerine yarayan malzemeler olması hasebiyle hem bu kitabı tahkik ederek piyasaya sürmüşler (Arthur Jeffery) hem de içeriğinde yer alan bilgileri değerlendirmeye tabi tutmuşlardır.

Buna göre, Arthur Jeffery başta olmak üzere oryantalistler, kendi kurdukları tuzağa düştükleri halde görmezlikten gelmişlerdir.

Özetle, Kur'an nasıl indiyse öyle yazıldı ve günümüze kadar yazıldığı şekliyle geldi.

İlave bilgi için tıklayınız:

Kur'an'da gramer hataları var mı?
Kur'an'da gramer hatası olduğuna delil olarak; Yusuf suresi 12 ...
Kuran'da yazım hatası var mı?
Hz. Osman'ın, "Kur'an'da gramer hataları görüyorum ve Araplar ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun