Hz. Ali'nin namazdayken dünyadan haberi olmuyorsa, dilenciye nasıl sadaka verebilir?
- Hz. Ali’nin ayağına ok saplanmış Hz. Ali ben namazdayken oku çıkartın demiş. Oku çıkardıklarında Hz. Ali dış dünyadan o kadar çok bağlantısını kesmiş ki o acıyı hissetmemiş.
- Bir başka öğrendiğim hadise ise şöyle: Bir gün fakir biri başkalarından sadaka istiyormuş o esnada Hz. Ali namazdaymış ve yanından geçen o fakire rükuya gitmeden veya giderken parmağındaki yüzüğü vermiş o fakirin önüne atmış. Yani o esnada dışarıda olan bitenleri duymuş.
- İlk olayda namaz kılarken dışarısı ile bağlantısını kesmiş olan Hz. Ali ikinci olayda dışarısı ile ilişkisini kesmemiş gibi duruyor.
- (Hz. Ali gibi büyük bir zatın hareketini sorgulamak bize elbette düşmez ama kafama takıldığından soruyorum) bize tezatlık gibi görülen bu iki olayın aslı var mı, varsa nasıl yorumlamalıyız?
Değerli kardeşimiz,
- Daha çok Şii kaynaklarında bulunan "ok çıkarma" olayı, Sünni kaynaklarda da yer almıştır. (bk. Deylemi, İrşadu’l-Kûlub, c. 2, s. 26)
- Sadaka konusuna gelince;
“Sizin veliniz ancak Allah'tır, Resulüdür, bir de namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, Allah huzurunda eğilen, rükû’ eden mü'minlerdir.” (Maide, 5/55)
mealindeki ayetin nüzul sebebi, Vahidi tarafından şöyle açıklanmıştır:
Hz. Ali, namazda rükû halinde iken kendisinden bir şey isteyen bir dilenciye parmağındaki yüzüğünü çıkarıp vermiştir. Bunun üzerine bu ayet inmiştir. (Vahidi, Esbabu’n-Nüzul, Maide 55. ayet)
- Bu iki olay da Kütüb-ü Sitte gibi sahih kaynaklarda yer almamıştır. Bunun için yüzde yüz kesin bir bilgiye dayanmamaktadır.
- Bununla beraber, şayet bu iki olay da doğru ise, aralarındaki şöyle bir fark olduğunu düşünebiliriz:
Prensip olarak Hz. Ali namaz kılarken âdeta kendinden geçer, dünya ile irtibatı kesilir. Ok meselesi de bunu göstermektedir. Ancak, bu istiğrak hali, Allah için meydana gelen çok harika konsantrasyondur. Allah’la olan irtibatı, diğer bütün irtibatları kesiyordu.
Sadak konusunda ise, mesele yine Allah ile bağlantılıdır. Çünkü Kur’an’da “Dilenciyi mahrum etme!” (Duha suresi) emri vardır. Sadaka ile ilgili birçok ayette kuvvetli emirler vardır. Dolayısıyla, sadaka konusu Allah’ın dışında, dünyevi bir konu değildir.
İşte bu sebeple, Hz. Ali’nin bu konuda dilenciyi fark etmesi, hatta namazın içinde iken dilenciye yüzüğünü vermesi, onun namaz esnasındaki istiğrak haline ve Allah’a karşı gösterdiği konsantrasyonuna aykırı değildir...
İlave bilgi için tıklayınız:
Sahabeler, olayları kalp gözü ile bilip, neden engel olamadılar ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Namazda ayet okurken, melekler ağızlarını ağızlarımıza mı yapıştırırlar?
- "Sizin dostunuz yalnız ve yalnız Allah,.." (Maide, 5/55) ayeti Hz. Ali hakkında mı nazil olmuştur?
- Hamd etmek varken, şükür etmek doğru mudur?
- Beni, sana verdiği dertten koruyan Allah'a hamdolsun, sözü nasıl anlaşılmalı?
- Maide suresi 67. ayette “Ali’nin müminlerin mevlası olduğunu tebliğ et” ifadesi var mı?
- Maide suresi 67. ve 3. ayetler Hz. Ali hakkında mı nazil oldu?
- Maturidi’nin İmamet konusuna bakışı nedir?
- Hz. Ali'ye, Ali ismini kim verdi?
- Hz. Ali, "Eğer perde-i gayb açılsa Allah’a imanım artmayacak." demiş. İnsanın bu denli imana sahip olması mümkün mü? İnsanın Allah’ı görmesi ile perde-i gayb arkasında inancı farklı olmaz mı?
- Şia kaynaklı bazı rivayetlerin bazı Sünni eserlerde olmasını anlamıyorum?