Hz. Adem’in unuttuğu şey nedir?
- A'raf suresindeki ayette böyle diyor:
"Rabbiniz bu ağacı başka bir şey için değil, ancak iki melek olacağınız yahut ebedî kalıcılardan bulunacağınız için yasak etti, dedi ve onlara: 'Şüphesiz ki, ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim.' deyip şeytan onları kandırmış.
- Ama Taha suresinde de "Âdem (as) sözünü unuttu.", der. Şeytan Rabbiniz ölümsüz olmanızı istemiyor dese, nasıl sözünü unutacak ki..
Değerli kardeşimiz,
Tâhâ suresinin 115. ayetinde geçen “nesiye” kelimesine farklı anlamalar verilmiştir:
- İbn Abbas ve Mücahid’e göre bu kelime unutmak değil, terk etmek anlamına gelir. (Taberi, ilgili, yer)
Buna göre ayetin manasışu şekilde olur:
“Doğrusu biz daha önce Âdem’e de (şeytanı düşman bilip ona uymaması konusunda) vahiy ve emir vermiştik, ne var ki o ahdi / emrimizi terk etti, onda bir azim bulamadık.” .
- İbn Zeyd’e göre, “nesiye” kelimesi aslı anlamında olup unutmayı ifade eder.
Buna göre ayetin manası şöyle olur:
“Doğrusu biz daha önce Âdem’e 'Ey Âdem! Bu şeytan senin ve eşinin düşmanınızdır. Dikkat edin ki, sizi cennetten çıkarmasın.' şeklinde vahiy etmiş ve emir vermiştik, ne var ki o bu ahdi unuttu, onda bir azim bulamadık.”
- Bir diğer rivayete göre İbn Abbas şöyle demiştir: İnsana “insan” denmesinin hikmeti, Âdem’in Allah’ın ahdini unutmasıdır.” (Taberi, a.y)
Buna göre, Hz. Âdem’in unuttuğu şey, “şeytanın onun düşmanı olduğuna” dair Allah’ın yaptığı ikazıdır. Bu ikaza rağmen, onun şeytanın sözüne kanması, bu ikazı unuttuğunu gösterir.
- Genel bir değerlendirme çerçevesinde diyebiliriz ki;
Hz. Âdem’in ahdi unutması, onun şeytanın dediklerine bilinçli bir şekilde uymasına aykırı değildir. Çünkü, unutulan şey “şeytanın düşman olduğu” hususudur.
Bu sebeple, onun şeytanın düşman olduğuna dair Allah’ın tavsiyesini unutması, onun şeytanın dediklerine bilerek uymasına aykırı değil, hatta daha da pekiştiricidir. Çünkü, Hz. Âdem’in şeytana uyması, onun dediklerine kanmasından kaynaklanmıştır. Onun sözlerine kanması ise, onu gerçekten nasihat eden bir dost gibi görmesinden ileri gelmiştir. Şeytanı dost gibi görmesi ise, “onun azgın bir düşman olduğuna” dair Allah’ın tavsiyelerini unutmasından kaynaklanmıştır.
Demek ki, Hz. Âdem’in “şeytanın, kendisine düşman olduğunu” unutması, ona kanmasına yol açmış ve bu da onun bilinçli bir şekilde şeytanın desiselerine kapılmasını sağlamıştır.
- Denilebilir ki, Kur’an’da Hz. Âdem’in özrünün kabul görmesinin önemli bir sebebi, onun “AHD”i unutmasıdır. Buna mukabil, “onun suç işlediği”ne dair ifadeler ise, bilinçli bir şekilde şeytana kanması ve ona uymasıdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. Adem, Allah'ın ahdini unuttu mu, yoksa unutmadı mı?
- Adem unuttu, bu yüzden nesli de unuttu, anlamındaki hadisi açıklar mısınız?
- Hz. Adem, neden ömründen Hz. Davud’a vermiş?
- Hz. Âdem ile ilgili Bakara suresi 36-38. ayetler arasında kopukluk yok mudur?
- Şeytanın tuzakları nelerdir?
- İnsan bir nefisten yaratıldıysa, düşman olarak inin, diye kime deniyor?
- İblisin (şeytanın) cinsiyeti var mıdır? Şeytanlar da cin kafilesinden olduğuna göre, iblisin cinsiyeti hakkında bir bilgi var mıdır?
- Peygamber masum ise, Adem babamız neden emre uymadı?
- M. Esed gibi, İblis’in/şeytanın bir şahıs olmadığı, düşünme yetisinden ibaret olduğunu iddia edenlere nasıl cevap verirsiniz?
- İnsanın “günah potansiyelli bir varlık olması” aleyhine midir?