Hz. Adem, Allah'ın ahdini unuttu mu, yoksa unutmadı mı?
- Hz. Âdem (as) unuttu, diye geçiyor Tâhâ suresi 115. ayette. Â'raf suresi 21. ayette şeytan: "Elbette ben size öğüt verenlerdenim." diye de yemin etti. Ayet 22: “Böylece onları aldatarak aşağı sarktı.” diye geçiyor. Hem unutmak var hem bilinç var, sanki? Çelişkili gibi durum...
- İlaveten, A'raf suresi 20. ayette de şeytan şöyle diyor, Hz. Âdem ve Hz. Havva'ya:
"Rabbiniz, başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedî kalıcılardan olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti."
- Anlamakta zorlanıyorum, gayet isteyerek, bilerek bir tercih var, bu ayetlerde sanki, Taha 115'te de unuttu diye geçiyor?..
Değerli kardeşimiz,
Tâhâ suresinin 115. ayetinde geçen “nesiye” kelimesine farklı anlamalar verilmiştir.
İbn Abbas ve Mücahid’e göre bu kelime unutmak değil, terk etmek anlamına gelir. (Taberi, ilgili ayetin tefsiri)
Buna göre ayetin manası şöyle olur:
“Doğrusu biz daha önce Âdem’e de (şeytanı düşman bilip ona uymaması konusunda) vahiy ve emir vermiştik; ne var ki o ahdi / emrimizi terk etti, onda bir azim bulamadık.”
İbn Zeyd’e göre, “nesiye” kelimesi aslı anlamında olup unutmayı ifade eder. Buna göre ayetin manası şöyle olur:
“Doğrusu biz daha önce Âdem’e ('Ey Âdem! Bu şeytan senin ve eşinin düşmanıdır. Dikkat edin ki, sizi cennetten çıkarmasın.' şeklinde) vahiy etmiş ve emir vermiştik, ne var ki o bu ahdi unuttu, onda bir azim bulamadık.”
Bir diğer rivayete göre İbn Abbas, insana “insan” denmesinin hikmetini, “Âdem’in Allah’ın ahdini unutmasıdır.” şeklinde açıklar. (Taberi, a.y.)
Genel bir değerlendirme çerçevesinde diyebiliriz ki;
Hz. Âdem’in ahdi unutması, onun şeytanın dediklerine bilinçli bir şekilde uymasına aykırı değildir. Çünkü, unutulan şey “şeytanın düşman olduğu” hususudur.
Bu sebeple, onun şeytanın düşman olduğuna dair Allah’ın tavsiyesini unutması, onun şeytanın dediklerine bilerek uymasına aykırı değil, hatta daha da pekiştiricidir. Çünkü, Hz. Âdem’in şeytana uyması, onun dediklerine kanmasından kaynaklanmıştır. Onun sözlerine kanması ise, onu gerçekten nasihat eden bir dost gibi görmesinden ileri gelmiştir. Şeytanı dost gibi görmesi ise, “onun azgın bir düşman olduğuna” dair Allah’ın tavsiyelerini unutmasından kaynaklanmıştır.
Demek ki, Hz. Âdem’in “şeytanın, kendisine düşman olduğunu” unutması, ona kanmasına yol açmış ve bu da onun bilinçli bir şekilde şeytanın desiselerine kapılmasını sağlamıştır.
Denilebilir ki, Kur’an’da Hz. Âdem’in özrünün kabul görmesinin önemli bir sebebi, onun “AHD”i unutmasıdır. Buna mukabil, “onun suç işlediği”ne dair ifadeler ise, bilinçli bir şekilde şeytana kanması ve ona uymasıdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. Adem’in unuttuğu şey nedir?
- Adem unuttu, bu yüzden nesli de unuttu, anlamındaki hadisi açıklar mısınız?
- Hz. Nuh ve diğer Peygamberler hangi dili konuşurdu?
- Hz. Adem, neden ömründen Hz. Davud’a vermiş?
- Nisa Sûresi, 28. ayette; "İnsan zayıf yaratıldı." buyurulmaktadır. Bu ayeti nasıl anlamalıyız?
- Kur'an'da; "İnsan zayıf yaratıldı" buyurulmaktadır. İnsanın belli başlı zayıflıkları nelerdir?
- Hz. Âdem ile ilgili Bakara suresi 36-38. ayetler arasında kopukluk yok mudur?
- Peygamber masum ise, Adem babamız neden emre uymadı?
- İnsan bir nefisten yaratıldıysa, düşman olarak inin, diye kime deniyor?
- Hz. Âdem, öküz yetiştirmiş veya ekin ekmiş mi?