Hazreti Ömer Hazreti Muaviye'nin yüzüne toprak attı mı?

Tarih: 19.04.2025 - 20:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

Anlatılana göre Bir gün Hazreti Ömer Hazreti Muaviye'yi teftiş etmek için Şam'a gelmiş Hazreti Muaviye Hazreti Ömer'i ihtişamlı bir heyetle karşılamış ve Hazreti Ömer buna kızıp Hazreti Muaviye'nin yüzüne toprak atmış Hazreti Muaviye Şam toprakların rumlara yakın olduğunu ve rum casusların olduğu söyleyip Müslümanların kuvvetli gözükmesi için bunları yaptığını anlatmış Hazreti Ömer bunları ne kabul etmiş ne de reddetmiş bu sahih bir vakıa mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu soruya konunun aslı açısından kısaca şöyle cevap vermek mümkündür:

1. Bedir Gazasında Kureyş’in büyükleri ve Mekke seküler devletinin başkanı olan Ebu Cehil öldürülünce; Ebu Süfyan (Sahr b. Harb), Kureyş’in Mekke devleti reisi ve başkomutanı olmuştu.  Hicretin üçüncü yılında, Uhud’da Müslümanlarla savaş için müşrik başkumandan olarak ordusunun başında Medine’ye gelmişti ve savaşta başarılı oldu.[1]

2. 8/630’da Mekke fethedilince, içlerinde Hz. Muaviye’nin de olduğu oğulları ile Medine’ye göçtü. Kendisi ve mensup olduğu Emeviler (Haşimîlere akraba Abdumenâf oğulları) İslam’a çok geç girdiği için, Ebu Süfyan’ın hilafeti söz konusu olmadı. Oğulları Yezîd ve Muaviye de babaları gibi siyaset ve insanları yönetmede çok becerikliydiler, ilk üç halife döneminde önemli konumlara gelmekte gecikmediler. Mesela Muaviye (r.a.), ağabeyi Yezid b. Ebu Süfyan Şam Eyaleti valisi iken ölünce, Hz. Ömer tarafından onun yerine Şam valisi olarak atandı. Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali döneminde 20 yıl Şam valiliği yaptı. Benzeri bulunmaz bir yönetici ve komutandı. Babası gibi, meşru dairede kalmak şartıyla ihtişam ve saltanatı (yöneticiliği) seven biriydi.

3. Hz. Ömer, hilafeti döneminde hicretin 15. yılında (636) Kudüs’ün anahtarlarını almak için, yerine halife vekili olarak Hz. Ali’yi Medine’de bırakıp yola çıkmıştı. Şam topraklarında, Cabiye’de Şam beldesi emirleri/valileri ve komutanlarıyla görüşmek için onlara mektuplar gönderdi. Hz. Ömer yamalı bir elbise ile bir kısrağa binip Cabiye’ye girmeden önce, valilerden Ebu Ubeyde, Yezîd b. Ebu Süfyan ve Halid b. Velid, güzel atlara binip, pek güzel giyinmiş oldukları halde, Hz. Ömer’i Cabiye’de şehir dışında karşıladılar. O sırada bazı Şam bölgeleri ve Ürdün valisi olan Hz. Muaviye de[2] halifeyi karşılayanlar içindeydi.

Hz. Ömer (r.a.) vali ve yöneticileri şık elbiseleri içinde, bu kılıkta görünce hiddetlendi. Hayvanından indi ve onları taşa tuttu:

Bir yandan da onlara şöyle diyordu:

“Siz ne çabuk (eski, güzel) fikir ve reyinizden dönmüşsünüz, bu kılıkla beni istikbale mi çıktınız? Siz iki yıldan beri doydunuz (doyuncaya kadar yediniz). Vallahi bunu iki yüzüncü yılın başına kadar yaparsanız, sizden başkaları sizlerin yerini alacaktır.”[3]

Böylece onların giyim tarzını onaylamadığını, gelecekle ilgili birtakım düşüncelerini dile getiriyordu ve ayrıca onları azarlıyordu. Ona göre bu tavır; İslâm’ın safiyetine, zühdüne, nübüvvet ve onu takip eden ve izinden giden hilafet tavrına uymuyordu.[i]

Bu durum dünyeviliği ve dünya sevgisini çağrıştırıyordu ve fitnelerin habercisiydi. Fakat Hz. Muaviye, komutanlar ve yöneticiler bu konuda şöyle özür beyan ettiler:

“Ey Müminlerin Emiri, bu kuru bir gösterişten ibarettir. Üzerimizde ancak silahlarımız vardır.”

Onlar Bizans geleneklerinin hakim olduğu Şam halkı nazarında, bu şekilde giyinmenin ve iyi atlara binmenin yerinde olacağını düşünüyorlardı. Bu yalnızca düşmana kuvvetli görünmek içindi ve günümüzün tabiriyle bir psikolojik savaş icabıydı. Onlar düşman Bizans’a, onların casuslarına heybetli görünmek için Bizans yöneticileri gibi iyi giyinmişlerdi;[4] fakat kalpleri dünyevileşmiş, dünya ziynet ve konforuna meyillenmiş değildi.  Dindarlık için asıl olan dünyayı kalben terk etmekti.

Hz. Ömer: “Peki” deyip, onların açıklamalarını ve özrünü onayladı, neden böyle giyindiklerini ve niyetlerini anlamıştı. Yapılanlarda niyet önemliydi. Niyet yerine göre helali haram, haramı helal yapabilirdi.[5] Tekrar kısrağına bindi[6] ve yola devam edildi.

Görüldüğü gibi konu sadece Hz. Muaviye ile ilgili değildir. Bütün komutan ve valileri ilgilendirir. Ayrıca olayda Hz. Muaviye’ye toprak saçma söz konusu değildir.

4. Hz. Ömer Şam beldesine geldiğinde Muaviye’yi de görmüş, onunla konuşmuş ve onunla ilgili intibaları hakkında şu değerlendirmede bulunmuştu:

“Bu adam Arabın Kisrası’dır.”

Onun bu değerlendirmesi, Hz. Muaviye için bir zem değil medihti.[7] Onu bu sözleriyle zemmetmiş, tenkit etmiş olsaydı, görevinden alırdı. Hz. Muaviye’nin tavrı, kendisinin nasıl bir karakter ve yöneticilik anlayışı içinde olduğunu, saltanat ve ihtişamı sevdiğini gösterir.[8]


[1] Aycan, İrfan, “Ebu Süfyan”, DİA, X, İstanbul 1994, s.230- 232; Sarıcık, Murat, Hz. Peygamber’in Çağrısı- Medine Dönemi, Nesil Yayınları, İstanbul 2009, s. 119-124.
[2] Sarıcık, Murat, Hz. Muaviye, Hilal Ofset Matbaası, Isparta, 2019, s. 95- 99.
[3] Muhammed Hudari, İtmâmu’l-Vefâ, Dâru’l- Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut ty. s. 100; Cevdet Paşa, I, 371. “Mutlaka bu iş Nübüvvet ve Rahmet olarak başladı. Sonra rahmet ve Hilafet olarak devam eder. Sonra Isırgan (disiplinli) bir saltanata (melikliğe) döner...” hadisine bkz.  Bilmen, Ömer Nasuhi,  Ashâb-ı Kirâm Hakkında Müslümanların Nezih İtikadları, İstanbul ty., s. 250-251; İslâm Akâdi, s. 327; Sarıcık, Murat, Hulafây-ı Râşidin  Döneminden İlginç Problemler, Tuğra Matbaası Isparta 2001, s. 54.
[4] Aycan, İrfan, “Muaviye b. Ebu Süfyan”, DİA, XXX, Ankara 2020, s. 330- 332.
[5] Gösteriş ve riya için helalleri yapmak helali haram yaptığı gibi, zaruretle günah olan bir suçu işlemek, mesela Susuzluk durumunda ölmeyecek kadar şarap içilmesi veya meyte yenmesi de helaldi, bir haramın helale dönüşmesiydi..
[6] Muhammed Hudari, İtmâmu’l-Vefa, Dâru’l- Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut ty., s.100; Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya, I-II, Bedir Yayınevi İstanbul 1981, I, 371.
[7] Geniş bilgi için bkz. Sarıcık, Hz. Muaviye, s. 433- 442.
[8] Konu ve kaynakları hakkında ayrıca bkz. Sarıcık, Murat,  Dört Halife Dönemi, Nesil Yayınları, İstanbul 2016, s. 212, 393- 394.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun