Hazreti Muaviye namazda neden Allah merhamet etsin dedi?
Ben eskiden bir hadis duymuştum hadisi hatırladığım hadarlyla yazacağım Cemmatle namaz kılar'iken hazreti Muaviye namazın rükünlerinde bazı zikrler yapmış Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vəsəlləm bu zikrleri duymuş namazdan sonra üç defa cemaata seslenip zikrleri kimin yaptığını sormuş hazreti Muaviye'ye hiçbir şey söylememiş Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vəsəlləm o zikrin faziletli olduğunu cemaate söylemiş, Bu şekilde bir hadis var mı varsa sıhhati ve kaynağı nedir?
Değerli kardeşimiz,
Evet bu anlamda bir hadis-i şerif vardır ve sahihtir.
Ancak, burada ismi geçen sahabi, Peygamberimizin vahiy katiplerinden ve Halife olan Hz. Muaviye b. Ebu Süfyan değil, Hz. Muaviye b. Hakem es-Sülemi’dir. Allah onlardan razı olsun.
İlgili rivayet şöyledir:
Muaviye b. el-Hakem es-Sülemi'den nakledilmiştir ki: Ben Resulullah’ın yanına gelip İslamiyet ile ilgili bazı şeyler öğrendim. Öğrendiklerimden biri de (Resulullah sallallahü aleyhi ve sellemin) bana söylediği şu sözdür:
Aksırdığında elhamdülillah (Allah'a hamd olsun) de ve bir kimse aksırıp da Allah'a hamd edecek olursa sen de: Yerhamukallah (Allah sana merhamet etsin)" de."
Bir gün ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile namaz kılarken bir adam hapşırınca ben: "Yerhamukellah (=Allah sana merhamet etsin)" dedim. Bunun üzerine oradakiler bana bakmaya başlayınca ben: "Analarınız sizi kaybetsin! Neden bana öyle bakıyorsunuz?" dedim. Cemaatin elleriyle bacaklarına vurup beni susturmaya çalıştığını görünce sustum. Anam babam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e feda olsun. Annem babam ona feda olsun, namazı bitirince beni ne azarladı ne sövdü ne de dövdü. Ondan ne önce ne de sonra onun gibi güzel öğreteni görmedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu namazda insan sözünden bir şey konuşmak caiz değildir. Namazda, ancak tesbih, tekbir ve Kuran okunur.'' veya buna benzer bir şey söyledi, demiş, devamında da, kavim ve kabilesi arasında hâlâ kahinlere inananlar, kuşların uçuşunu uğursuzluğa yoranlar ve çizgilerle remilcilik yapanlar bulunduğunu arz etmiştir. Fahr-i Kainat (asm) Efendimiz ona, kahinlere gitmemesini tenbih buyurmuştur. (bk. Müslim, Mesâcid 33; Nesâî, Sehv 20; Ebû Dâvûd, Eymân 16)
Esas itibariyle hadiste geçen ifade "vay yavrusunu kaybeden annemin haline manasına gelirse de, maksat, söyleyenin kendi acınacak halini açıklamak için söylenir. Biz bu makamda "vay halime" yahut "vay başıma gelenlere" gibi tabirler kullanırız.
Görülüyor ki, namazdan sonra Hz. Peygamber (asm) Efendimiz, Hz. Muaviye'ye kendisine has olan terbiye ve nezaketi ile nasihatte bulunmuş, namazda konuşmanın namazı bozacağını bildirmiştir. Resulullah (asm)'in bu görülmedik terbiye ve nezaketine hayran kalan Muaviye (ra), kendisinin yeni Müslüman olduğundan bahsederek özür dilemiştir.
Bu vesileyle namazda konuşmakla ilgili bilgi verelim:
Namazda bilerek, bilmeyerek, yanılarak, unutarak veya korkutma sonucu konuşmak namazı bozar.
Zeyd İbn Erkam (r.a) şöyle der:
“Biz namazda konuşurduk, bir kimse namazda yanındaki arkadaşı ile konuşurdu. “Gönülden boyun eğerek Allah için namaz kılın” (2) ayeti inince, susmakla emrolunduk ve namazda konuşmaktan men edildik.” (3)
Cabir İbn Abdillah (r.a)’den şöyle dediği nakledilmiştir:
“Nebî (asm)’in yanında idim. Beni iş için bir yere gönderdi. Dönünce onu, yüzü kıbleden başka yöne doğru olduğu halde, biniti üzerinde namaz kılarken buldum. Selam verdim, selamımı almadı. Namazdan ayrılınca şöyle buyurdu: Beni, senin selâmına karşılık vermekten, namazda olmamdan başka bir şey menetmedi.” (4)
Başta detayını verdiğimiz Muaviye İbn Hakem es-Sülemî’nin açıkladığı rivayette de Peygamberimiz: “Bu namazda insan sözlerinden bir şey konuşmak uygun olmaz. Namaz ancak tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktan ibaret bir ibadettir.” demiştir. (5)
Diğer yandan, Allah’ın Elçisi Habeşistan hicretinden önce, kendisine verilen selâmı namaz içinde de olsa alırken, Habeş dönüşü selâma cevap vermemesi üzerine, sorulan bir soruya karşılık; “Şüphesiz namazda, namazın kendine mahsus bir meşguliyeti vardır.” (6) buyurmuştur.
Bu hadis-i şeriflerin ışığında namaz kılarken konuşma sayılıp sayılmayan sözler ve sesler şu şekilde belirlenebilir:
1) Aksıran kimseye namazda “yerhamükellah” denilmesi veya başkasının “rahimekellah” demesi üzerine “âmin (ey Rabbim kabul buyur)” denilmesi namazı bozar. Ancak aksıran kimsenin kendi nefsine karşı “yerhamükellah” demesi namazı bozmaz. Çünkü bu sonuncuda, başkasına cevap verme niteliği yoktur.
2) Bir hastalıktan veya bir malın ya da arkadaşın kaybolması gibi musibetten dolayı harfler belli olacak şekilde sesle ağlamak veya “ah, uf, of” gibi sesler çıkarmak yahut bir toza üflemek veya bir şeye bezginlik göstermek için “uf, tuh” demek namazı bozar.
Ancak kendine hakim olamayacak durumdaki hastanın inlemesi, ah, of demesi namazı bozmaz. Çünkü bu durumdaki hastanın inlemesi, elde olmayan sebeplerle aksırmak, öksürmek ve esnemek gibidir. Bu gibi durumlarda zaruret bulunduğu için bazı harfler telaffuz edilmiş olsa bile namaz bozulmaz.
Allah Teâlâ’nın korkusundan veya cennet ya da cehennemi hatırlamaktan dolayı ağlamak, inlemek ve ah demek namazı bozmaz.
3) İmamın okuduğu Kuran-ı Kerim hoşuna gittiği için ağlayan kimsenin durumuna bakılır. Eğer bu bir huşu eseri ise namazı bozulmaz. Fakat mücerret olarak ses güzelliğinden aldığı zevk sebebiyle ağlamışsa namazı bozulur. Yine imamın Kur’an okuyuşu sırasında cennet veya cehennemi hatırlayarak huşudan ötürü “belâ (öyle)”, “neam (evet)” diyerek ağlayan cemaatin de namazı bozulmaz.
4) Namaz kılarken işitilen kötü bir habere; “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Biz Allah’tan geldik ve sonunda yine O’na döneceğiz)” (7) diye cevap verilmesi namazı bozar. Çünkü bu ifade, namaz dışındaki bir habere cevap verme niteliğindedir.
5) Namazda meydana gelen şeytanî bir vesveseden dolayı; “lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” denilse, eğer bu vesvese ahiretle ilgili bir şey hakkında ise namaz bozulmaz, dünyaya ait bir vesvese ise bozulur. Çünkü vesvese bir elem ve acıdır. Bu takdirde dünyevi bir elemden ötürü “lâ havle” sözü söylenilmiş olur.
6) Namaz kılan kişi, Allah’ın adını duyunca cevap vermeyi kasdederek “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka hiç bir ilâh yoktur)” veya “Celle celâlühü (O’nun şanı yüce oldu)” dese, yahut Hz. Peygamber’in adı anılınca “salavât” getirse yahud da imam okurken; “Sadaka’llahü’l-azîm (Yüce Allah doğru söyledi)” gibi sözleri söylese namazı bozulur.
Ancak bu sözleri ile dışarıdaki bir kimseye cevap vermeyi kastetmeyip, belki Allah ve Rasûlü’nü övmeyi ve onlara saygıda bulunmayı kastederse namazı bozulmaz. Çünkü Allah Teâlâ’ya tazim göstermek, Resul’üne salât ve selâmda bulunmak namaza ters düşmez.
7) Namaz kılan kimse, kendini çağıran veya içeri girmek için izin isteyen bir kimseye, namazda bulunduğunu anlatmak için; “elhamdülillah”, “Allahu Ekber” veya “Sübhânallah” dese veya okuyuşunu sesli hale getirse namazı bozulmaz.
8) Kuran-ı Kerim veya hadis-i şeriflerde bulunan bir duayı namaz içinde okumak, namazı bozmaz. Namazda; “Allahümme ekrimnî (Ey Allahım! Bana ikram et)”, “Allahümme en’ım aleyye (Ey Allah’ım! Bana nimetlerini ver)”, “Allahümme’ğfirlî ve li vâlideyye ve li’l-mü’minîne yevme yekûmu’l-hısâb (Allah’ım! Beni, ana-babamı ve bütün mü’minleri hesabın görüleceği kıyamet gününde mağfiret et)” duaları gibi.
Ancak; “Allahümme’ğfir li ammî (Allah’ım! Amcamı bağışla)” veya “Allahümme’ğfir li hâlî (Allah’ım! Dayımı bağışla)” gibi bir dua namazı bozar. Çünkü böyle bir dua şekli Kuran ve hadiste bulunmamaktadır. Namaz dışında ise, Kuran ve sünnette örneği bulunsun veya bulunmasın meşru olan istekler için her çeşit duanın yapılması mümkün ve caizdir.
İnsanların sözlerine benzeyen, yani Kuran ve sünnette örneği bulunmayıp da, insanlardan istenmesi mümkün olan bir şeyin Allah’tan istenilmesi namazı bozar. “Allahümme et’ımnî lahmen (Allah’ım! Bana et ver)”, “Allahümme akdı deynî (Allah’ım! Borcumu öde)”, “Allahümme’rzuknî zevceten (Allah’ım! Bana bir eş ver)” diye dua edilmesi gibi.
9) Bir kimseye diliyle selâm vermek veya başkasının selâmını diliyle almak yahut musafaha suretiyle selâmlaşmak namazı bozar. Bu selâmlaşmanın bilerek veya unutarak yahut yanılarak yapılması sonucu değiştirmez.
Namazda el veya baş ile selâm alınsa veya istenilen bir şey için baş, göz veya kaş ile işarette bulunulsa namaz bozulmaz.
10) Namaz kılana “ileri git” veya “başkasına safta yer ver” denilip de, bu kimse emre uyarak harekette bulunsa namazı bozulur. Çünkü namazda Allah Teâlâ’dan başkasının emrine uymuş olur. Ancak kendi kendisine biraz yana çekilerek, başkasına yer vermesi namazı bozmaz.
11) Namazda yazılmış bir şeye bakıp onu anlamakla namaz bozulmazsa da bunu yapmak mekruhtur. Ebû Hanîfe’ye göre, namaz kılarken Mushaftan bakarak okumak namazı bozar. Çünkü mushafı taşımak, ona bakmak ve yapraklarını çevirmek “amel-i kesir”dir. Bu durum aynı zamanda başkasının dışarıdan telkinde bulunmasına da benzer. Ebû Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise namaz bozulmaz, sadece mekruh Çünkü Mushaftan okumak bir ibadet olup, namaz kılarken yapılırsa, başka bir ibadete ilave olmuş sayılır. Bunun mekruh oluşu ise ehl-i kitaba benzeme yüzündendir. (8)
12) İmam kıraat sırasında yanılır veya okuyuşunda tereddüt gösterirse, başka bir ayete intikal etmeden önce, cemaatin onun kıraatini düzeltmesi ve önünü açması caizdir. Ancak imamın hatasını düzeltmede cemaatin acele etmemesi gerekir. İmam takılır takılmaz onun önünü açmak mekruh Böyle bir imamın cemaatten yardım beklemesi de mekruhtur. İmam, zorlanınca eğer namaz sahih olacak kadar okumuş durumda ise ya rükû etmeli veya başka bir âyete geçmelidir.
İmam başka ayete geçtikten sonra, önceki takıldığı yeri düzelten cemaatin namazı bozulur. İmam başka ayetlere geçtikten sonra, yeniden okuyuşunu düzelten kişinin sözünü alır ve ona göre okumaya devam ederse imamın da namazı bozulur. Çünkü bu durumda, zarûret olmaksızın telkinde bulunmak ve telkini kabul etmek söz konusudur.
Misver İbn Yezîd el-Mekkî (r.a) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber namaz kıldırdı ve okurken bir ayeti atladı. Namazdan sonra, cemaatten biri kendisine; “Ya Resulallah! Falan falan ayetleri okumadınız” uyarısında bulununca, Hz. Peygamber; “Keşke bana hatırlatsaydın, buyurdu.” (9)
Namazda kıraat hatasını düzeltmenin caiz olduğunu gösteren ikinci bir delil İbn Ömer (r.a)’in naklettiği şu hadistir: “Hz. Peygamber (s.a.s) namazı kıldırdı ve namazda Kur’an okurken bir yerde takıldı. Namazdan ayrılınca babama: “Sen namazda bizimle beraber miydin?” diye sordu. Babam da: “Evet” cevabını verdi. Bunun üzerine Allah Elçisi (asm): “O halde takıldığım yeri, bana hatırlatmaktan seni alıkoyan şey ne idi?” buyurdu. (10)
Bir kimse namazda kendi imamından başka bir zatın okuduğu Kuran’daki yanlışlığı düzeltse ve önünü açsa namazı bozulur. Çünkü bu bir öğretme ve öğrenme sayılır. Öğretme ve öğrenme ise, namaz dışı çok işle uğraşmak niteliğindedir. Fakat imama yol göstermek değil de, kıraat kastıyla okuyup da, bunun sonucunda imam okuyuşunu düzeltse namazı bozulmaz.
Kaynak:
1) bk. Kâsânî, Bedai, I, 233-242; İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, I, 574 vd.
2) Bakara, 2/238.
3) Buhârî, Amel fi’s-Salât, 2; Müslim, Mesâcid, 35; Tirmizî, Mevâkît, 180; A. İbn Hanbel, I, 435, IV, 368.
4) Müslim, Mesâcid, 37.
5) Şevkânî, Neylü’l-evtar, II, 314.
6) Buhârî, Amel fi’s-Salât, 2, 15, Menâkıbu’l-Ensâr, 37; Müslim, Mesâcid, 34; Ebû Dâvud, Salât, 166.
7) Bakara, 2/156.
8) İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, I, 280-286; İbn Âbidîn, I, 574 vd;
9) Ahmed İbn Hanbel, IV, 74;
10) Şevkânî, age, II, 322.
11) Zeylâî, Nasbu’r-Râye, I, 47-54.
12) İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, I, 285; İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, I, 583; Zeylâî, Tebyînü’l-Hakâik, I, 158.
13) Zühaylî, el-Fıkhu’l-islami, II, 22; bk. Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Namazda iken Peygamberimizin (asm) ismini duymaktan dolayı salavat getirmek gerekir mi? Salavat getirilirse namaz bozulur mu?
- Namazda konuşmak namazı bozar mı?
- Namazda ameli kesir nedir? Namaz kılarken cisimlerin yerlerini değiştirmek namazı bozar diye biliyorum. Peki istemeden yapılırsa da namaz bozulur mu?..
- Namazda Peygamberimiz (asm)'in ismini duyduğumuzda salavat getirmek namazı bozar mı?
- Namazda kusulursa namaz ve abdest bozulur mu? Ağza gelen kusmuğu yutmak namazı bozar mı?
- Yorgunluktan bazı sesler çıkarmak namazı bozar mı?
- Namazdayken rahatsız edilecek olursak el işareti ile dur diyebilir miyiz?
- Öndeki safı doldurmak için yürümek namazı bozar mı?
- Abdesti Bozan Şeyler Nelerdir?
- Gözyaşı, ter veya abdest suyunu yutmak namazı bozar mı?