Harama bakmanın, ilmi öğrenmeye ve korumaya etkisi var mıdır?

Tarih: 27.05.2014 - 06:32 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İlim öğrenme ve onu muhafaza etme ile ilgili hadis var mıdır?

- Üstad Bediüzzaman’ın harama baksaydım bu ilmi muhafaza edemezdim gibi bir sözü var mıdır?

- Bir de harama bakmanın ilmi muhafaza etme veya öğrenme noktasında bir etkisi var mıdır? Bu bilimsel bir şey midir?

- Bir kişiye karşı meraktan ikinci bakışta haram hükmüne mi girer veya günümüzde ister istemez kız-erkek aynı ortamlarda bulunuyor ve konuşuyoruz, bunların ilmin muhafazasına etkisi nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Bildiğimiz adarıyla Üstad Bediüzzaman’ın “Harama baksaydım bu ilmi muhafaza edemezdim.” gibi bir sözü yoktur. Konuyla ilgili bir iki sözü şöyledir:

Bir bayram şenliğinde kadınların da bulunduğu bir yerde denizde gezintiye çıkan Üstad o günkü hatırasını şöyle anlatır:

“Hem kırk sene evvel İstanbul'da Kâğıthane şenliğinin yevm-i mahsusunda, Köprüden tâ Kâğıthane'ye kadar Haliç'in iki tarafında binler açık-saçık Rum ve Ermeni ve İstanbul'lu karı ve kızlar dizildikleri sırada, ben ve merhum meb'us Molla Seyyid Taha ve meb'us Hacı İlyas ile beraber kayığa bindik, o kadınların yanlarından geçiyorduk. Benim hiç haberim yoktu. Halbuki Molla Taha ve Hacı İlyas beni tecrübeye karar verdikleri ve nöbetle beni tarassud ettiklerini bir saat seyahat sonunda itiraf edip dediler: 'Senin bu haline hayret ettik, hiç bakmadın.' Dedim: "Lüzumsuz, geçici, günahlı zevklerin akibeti elemler, teessüfler olmasından istemiyorum." (Emirdağ Lahikası-1,  s. 264)

Üstad'ın aşağıdaki ifadelerinin de sorunuza yeterli bir cevap olduğunu düşünüyoruz:

"Risale-i Nur talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: 'Bende unutkanlık hastalığı tezayüd ediyor, ne yapayım?' Ben de dedim: Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünki rivayet var. İmam-ı Şafiî'nin (ra) dediği gibi: Haram nazar, nisyan verir. Evet ehl-i İslâmda, nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda sû'-i istimalât ile israfa girer. Haftada birkaç defa gusle mecbur olur. Ondan, tıbben kuvve-i hâfızasına za'f gelir."

"Evet bu asırda açık-saçıklık yüzünden, hususan bu memalik-i harrede o sû'-i nazardan sû'-i istimalât, umumî bir unutkanlık hastalığını netice vermeğe başlıyor. Herkes cüz'î, küllî o şekvadadır. İşte bu umumî hastalığın tezayüdüyle, hadîs-i şerifin verdiği müdhiş bir haberin tevili ucunda görünüyor. Ferman etmiş ki: 'Âhir zamanda, hâfızların göğsünden Kur'an nez'ediliyor, çıkıyor, unutuluyor.' (Ali el-Muttakî, Kenzü’l-Ummâl, 14/233, 242) Demek bu hastalık dehşetlenecek, hıfz-ı Kur'an'a bu sû'-i nazarla bazılarda sed çekilecek; o hadîsin tevilini gösterecek.” (Kastamonu Lahikası , s. 133-134)

- Hadiste yer alan “İlk nazar senin lehinde, ikincisi aleyhindedir.” (Mecmau’z-Zevaid, 2/193) manasındaki ifadenin anlamı şudur:

İlk defa bir kasıt olmaksızın bir rastlantı eseri olarak gözün bir namahreme tesadüf etmesinde bir günah olmadığı gibi, bu durumdaki bir kişi hemen gözünü çekmesinden ötürü sevap bile kazanır. Çünkü gözü haramdan sakındırmak farzdır. Bir tesadüf olarak adamın gözüne haram iliştiği zaman, onu çektiğinde bir farzı işlediği için sevap kazanır.

İkinci bakış kasıtlı olacağından günah olup sahibinin aleyhine olur. Bu ikinci bakış -kanaatimizce- sayısal bir tekrardan ziyade kasıtlı bir bakış anlamına gelir. Yoksa bir kimse ilk defa beş dakika sürekli bakıp da bunu ilk defaya yorumlayamaz. Bakışını hiç çekmezse bile bir kasıt devreye girdiği andan itibaren ikinci bakış söz konusu olur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun