Engelli olduğu için hacca gidememek, haksızlık mı yoksa adaletsizlik mi?
- Engelli bir insanın bazı ibadetlerin mesela hac gibi ibadetlerin sevabından mahrum kalması haksızlık mıdır, yoksa adaletsizlik midir?
Değerli kardeşimiz,
Ne haksızlıktır, ne de adaletsizliktir.
Sırr-ı imtihan gereği yaratılmış hiçbir şey, bahusus hiçbir insan birbirinin aynı değildir.
Her birimizin bir diğerimizden az veya çok farklılıklarımız vardır; zeka olarak, sağlık olarak, maddi imkan olarak, fizik olarak, ruhi yapı olarak…
Onun içindir ki Allah-u Azimüşşan mealen Kur'an’da buyurmuş;
“Allah, kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle mükellef tutmaz. Kazandığı iyilik kendi lehine, işlediği kötülük de kendi aleyhinedir…” (Bakara, 2/286)
Bunun içindir ki, İslamın şartı 5 iken, imkanları kısıtlı bir insan için bu şart 3’e iner; nisap miktarını artan bir varlığı yoksa, maddi birer ibadet olan zekat ve hac ondan düşer. Maddi varlığı yerinde fakat sağlık engeli varsa, bu sefer de sadece hac farizası ondan düşer.
Bu farzlarını yerine getirmek için, elinden geldiğince çalışır ve ihlasla Allah’a iltica ederse, sağlık ve maddi bolluğa kavuşmasa dahi aynen zekatını vermiş ve hacca gidebilmiş birisinin sevabına ulaşması umulur.
Unutmayalım ki Allah Hakîm’dir, her işi hikmetlerle doludur. Bizim şer gördüğümüz nice işte nice hayırlar vardır.
Ayet-i kerimede mealen buyurulur;
“...Olur ki, bir şeyden hoşlanmazsınız ama, o sizin için hayırlıdır. Ve olur ki bir şeyi de seversiniz, halbuki o sizin için bir şerdir. Allah ise sizin için hayır olanı bilir de siz bilmezsiniz.” (Bakara, 2/216)
Bu hikmetli işlerin en güzelleri Kehf Suresinde Musa (as) kıssasında nazara verilmektedir. Oraya müracaat edilmesini tavsiye ederiz.(1)
Hem etrafımıza baktığımızda görüyoruz ki, nice sağlıklı ve imkanı olan, dünyayı gezen tozan ve de Müslüman olduğunu iddia eden bir yığın gafil şaşkın insan var, ama hacca gitmek akıllarının ucundan bile geçmemektedir.
Şimdi, işin hikmet boyutuyla baktığımızda, hesap zamanı geldiğinde o her türlü imkanı varken hacca gitmeyi aklına dahi getirmeyen o imkan sahibi insanlar, maddi ve/veya bedeni imkanı olmadığından hacca gidemeyen kardeşlerine bakarak, "Keşke bizim de dünyada imkanımız olmasaydı da bizden de hac vazifesi düşseydi.", şimdi nasıl hesap vereceğiz diye tir tir titreyeceklerdir.
Onun için, imkanı olsaydı nasıl davranacaklarını bilemeyeceğimiz ve hatta kendilerinin dahi bilemeyecekleri engelli veya imkanları kısıtlı kardeşlerimize tavsiyemiz şudur ki, kendilerine verilen ve/veya kendilerinden esirgenen her şeyin Cenab-ı Hakk’ın bir hikmetine binaen olduğunu unutmasınlar ve muhakkak bilsinler ki, kader onlara hak ve adaletle ve en önemlisi de rahmetle muamele etmiştir.
(1) bk. Kur'an'da tekrar edilen Hz. Musa ve Hz. Hızır hadisesi nedir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. Adem’e, insan ol emri ne zaman denilmiştir?
- Zihinsel ve bedensel engellilerin dini sorumlulukları var mı?
- Gözleri görmeyen âmâ kimseye hac farz mıdır? Farz ise kendisi mi gitmelidir, yoksa vekil mi göndermelidir?
- Allah, yaşlı insanların canını almayıp neden çeşitli hastalıklarla imtihan ediyor?
- Allah niye kimi insanları kolsuz bacaksız yaratmış?
- Haccın faydaları ve hikmetleri hakkında bilgi verir misiniz?
- "Kendisine hac farz olduğu halde haccetmeden ölen kimse, ister Yahudi ve isterse Hristiyan olarak ölsün, fark etmez.", anlamında bir hadis var mıdır?
- Bakara Suresi 196. ayetini açıklar mısınız?
- Hac hakkında sık sorulan sorular ve cevapları nelerdir?
- Erkek hanımını hacca götürmek zorunda mı? Yani, gerekli zenginliğe ulaşmış bir ailede, koca kendisi hacca giderken hanımına "Ben seni hacca götürmek zorunda değilim." demesi normal mi?..