Cebrail, Muhammed bu yaptığın nedir, demiş mi?

Tarih: 17.04.2021 - 20:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Böyle bir şey yapmış mıdır Efendimiz (a.s.m)
- ​Tarikh al-Tabari, 6. Cilt: (Cebrail konuşuyor) Sana Allah'tan getirmediklerimi insanlara söyledin, "Muhammed bu yaptığın nedir? Sana söylenmeyeni anlattın."

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Gerek geçmiş dönemlerin gerekse asrımızın tahkik ehli alimleri, bu tür rivayetleri çeşitli yönleriyle inceden inceye tetkik etmişler ve birçok noktadan tamamen asılsız, uydurma bir rivayet olduğunu ortaya koymuşlardır. (Bu konuda geniş bilgi için bk. Mevlana Şibli, Asr-ı Saadet, 1/258 vd.)

Bu tür uydurma ifadelerin de olduğu olaya "Garanik" denir. Garanik iddiasına göre, Hz. Peygamber Efendimizin (asm) -güya- müşriklerin gönlünü İslam'a ısındırmayı arzu ettiği bir sırada, şeytanın telkiniyle vahiylere Allah kelamı olmayan bazı sözler karıştırdığı ve daha sonra Cebrail'in ikazıyla bundan vazgeçtiğini iddia eden rivayetler münasebetiyle kullanılmıştır.

Bu uydurma hikayelerin bazı İslam Tarihi ve Tefsir kaynaklarında yer almasının sebebi, ilk dönem İslam alimlerinin birçoğunun izlediği “kendilerine ulaşan her rivayeti, tenkit süzgecinden geçirmeksizin olduğu gibi aktarma ve meselenin tenkidini ilmi yeterliliği olan okuyucuya bırakma metodu”dur.

Demek ki, Müslüman yazarlar, zayıf veya uydurma gibi olan rivayetleri buldukları veya duydukları gibi rivayet etmişler, bir şey gizlememişler, her şeyi ortaya koymuşlardır. Bu, ilerde bizim aleyhimize olur diyerek, o rivayeti almamazlık etmemişler, geniş bir görüşle toplamışlar, âdeta tenkitçiler için malzeme yığmışlardır. Bir bakıma, malzeme hazır toplanmış, saha geniş, kabiliyetli olan buyursun tenkit etsin, tenkit kaide ve kurallarını ortaya koysun, objektif bir şekilde hakikate vasıl olsun, demek istemişlerdir. Yoksa bu rivayetleri kabul ettikleri anlamına gelmez.

Bir Müslüman, Rasulüllah’ın (asm) bir an bile tevhide biraz şirk katarak kâfirleri memnun etmek istediğini, Allah’ın kâfirlerle barışması için bazı emir ve hükümler gönderdiğini düşündüğünü, vahyin kendisine şüpheli ve şaibeli bir şekilde geldiğini ve Hz. Cebrail’in sözlerine şeytanın karışmasını kendisinin fark edemediğini düşünemez. Bu gibi zan ve düşünceler Kur'an’ın her satır ve kelimesine büsbütün aykırıdır.

Kur'an-ı Kerim'in, Cenab-ı Hakk'ın muhafaza ve garantisi altında olduğu, ayetlerin beşerî ve şeytanî tasallutlardan mahfuz bulunduğu bilinen bir gerçektir.

Bu bakımdan Hz. Peygamber (asm) Kur'an okurken şeytanın tasallutuyla Kur'an ayetlerine bir şeytan sözünü karıştırması ya da şeytanın veya bir müşrikin herhangi bir sözünün geçici bir süre için bile olsa fark edilmeyip Kur'an'dan zannedilmesi, katiyetle ihtimal dahilinde değildir.

Ayrıca Hz. Peygamber Efendimiz (asm), Müslümanların uğradığı eziyet ve işkenceler dolayısıyla ne kadar üzüntülü ve bu eziyetlerin kaldırılması hususunda ne derece düşünceli olursa olsun, dilinden, yıllar boyu uğrunda mücadele verdiği tevhid akidesine tamamıyla zıt böyle bir cümlenin dökülmesi veya başkası tarafından söylenen bir cümleyi fark edip müdahale etmemesi söz konusu olamaz.

Garanik rivayetini kitabında ilk nakleden müellif, h. III. asır başlarında 204/819 tarihinde vefat eden İbnü'l Kelbî'dir. Daha sonra Vakıdi, İbn Sad, Taberî, Zemahşerî gibi bazı tarihçiler ve müfessirler İbnü'l-Kelbî'den alarak, bazı küçük değişiklik veya ilavelerle aktarmışlardır.

İbnü'l-Kelbî'nin; naklettiği rivayetlerde hiçbir hassasiyet göstermeyen ve nakillerine güvenilmeyen bir kişi olduğu bilinen bir gerçektir. Üstelik Garanik kelimesinin geçtiği cümle, muhtelif kaynaklarda birbirinden çok farklı şekillerde nakledilmiştir ki bu da rivayetin uydurma olduğuna işaret etmektedir.

Şu halde Garanik rivayeti, tamamıyla asılsız olup İslam'ın daha ilk asırlarında İslam düşmanı zındıklar tarafından uydurulmuş, günümüze gelinceye kadar çeşitli asırlarda İslam'a muhalif belli çevrelerce bir koz olarak kullanılmış, günümüzde de İslâm düşmanı garazkar müsteşrikler tarafından zaman zaman tekrar ortaya atılarak, bu vesile ile İslâm'a karşı saldırılarda bulunulmuştur.

Necm suresinin Kabe yanında Hz. Peygamber (asm) tarafından okunduğu; surenin sonunda secde ayeti bulunduğu için Hz. Peygamber Efendimizin (asm) ve orada bulunan ashabının secdeye kapandıkları, buna mukabil müşriklerin de tamamıyla secde ettiklerine dair İmam el-Buhari'nin el-Cami'u's-Sahîh'inde sahih bir rivayet vardır. (bk. Buhârî, Tefsiru Sûrati ve'n-Necm 4)

Ancak bu rivayette Garanik meselesiyle ilgili hiçbir husus yoktur; olması da zaten hem nakil yönünden hem de akıl yönünden mümkün değildir. İslam düşmanları âdetleri üzere yalan ve uydurmalarını işte bu rivayet üzerine bina etmiş, aslı ve esası olmayan iftiralarla bu sahih rivayeti tamamıyla çarpıtmışlardır.

Hz. Peygamber 8asm) ve ashabı, Necm suresinde geçen secde ayeti dolayısıyla secdeye varırken müşrikler de bu surenin 19 ve 20. ayetlerinde adları anılarak kötülenen putları ve akidelerine sahip çıktıklarını belirtmek ve putlarını tazim etmiş olmak için putları adına secde etmiş olmalıdırlar.

İlave bilgi için tıklayınız:

Garanik yalanını Taberi nasıl kabul edebilir?
İmam Rabbani Garanik olayını kabul ediyor mu?
Şeytan ayetleri ya da Garanik olayı diye anlatılan iddianın aslı nedir ...
Necm suresi toplu olarak indiği halde, neden bir kısmı Garanik ...
Hz.Muhammed'in putlar için "Gördünüz mü Lat'ı, Uzza'yı, Menat'ı.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun