Bir ümmet içinde iki peygamberin olması, ayete aykırı mı?
1. sorum: Ayet, her ümmetin içinde tağuttan kaçının diye bir peygamber gönderdik. (Nahl 36) buyurur. Ama bir ümmet içinde aynı anda iki peygamber de var. Mesela Hz. Musa ve Hz. Harun. Bu durumda ayeti nasıl anlatmalıyız?
2. sorum: Ayetin devamında sonu nasıl olmuş bir bakın bir sürü peygamber gelmiş geçmiş deniyor. Hangi ümmetten bahsediyor?
3. sorum: Kuran'da çoğu kelimesi mesela insanların çoğu inanmazlar deniyor. Gelecekte inananlar inanmayanları geçerse nasıl olur?
Değerli kardeşimiz,
1) Ayetin ilgili ifadesinin meali şöyledir:
"Biz her ümmetin içinden, 'Allah'a kulluk edin, tağuttan sakının.' diyen bir peygamber gönderdik..." (Nahl, 16/36)
Burada yer alan “bir peygamber gönderdik” mealindeki ifadede bir hasır/tahsis yoktur. Yani ayette sadece bir peygamber gönderdik başka peygamber göndermedik şeklinde bir anlam söz konusu değildir.
Bu nedenle bu ayetten “Biz her ümmetin içinden yalnız bir tane peygamber gönderdik.” manası algılanmamalıdır. Zira, ayette “her ümmet için mutlaka en az bir peygamber gönderdik” manası vardır. Çünkü bu ayetten önce müşriklerin “Bize peygamber gelmedi. Eğer Allah dileseydi, biz putlara tapmazdık ve biz bazı hayvanları haram kılmazdık.” şeklindeki sözlerine bir reddiyedir.
Reddiyenin manası ise şöyledir:
Allah özetle onlara şöyle diyor:
“Bize bir peygamber gelip de şirkin doğru olmadığını anlatmadı. Eğer Allah dileseydi, hiçbirimiz müşrik olmazdık.” diyorsunuz. Oysa sizden önceki müşrikler de “Eğer Allah dileseydi, hiçbirimiz müşrik olmazdık.” şeklinde aynı sözleri söylüyorlardı. Halbuki biz onların hepsine / her ümmete mutlaka bir peygamber gönderdik. Yani, peygamber göndermediğimiz hiçbir ümmet yoktur. Ki onların tebliğleri “yalnız Allah’a kulluk yapıp şirkten uzak durmaları” yönünde idi. Buna rağmen yine de dalalete ve şirke girdiler.
Hülasa: Ayette “her ümmete yalnız bir tek peygamber gönderdik” şeklinde bir ifade yoktur. Bilakis “hiçbir ümmetin peygambersiz kalmadığına” bir vurgudur. Bir ümmete iki peygamber de on peygamber de gönderilse, “ümmetin peygambersiz kalmadığına” dair hükme aykırı değildir. Ayetin sibak ve siyakı bunu böyle öngörmektedir.
2) İlgili ayetin sonunda “sonu nasıl olmuş bir bakın” ifadesi vardır. Fakat “bir sürü peygamber gelmiş geçmiş” ifadesi yoktur.
Bununla beraber, Hz. Âdem’den Hz. Muhammed (asm) Efendimize kadar bildiğimiz, bilmediğimiz pek çok ümmet gelip geçmiştir.
3) Sorudaki ihtimale ihtimal vermek, Kur'an’ın Allah kelamı olup olmadığına dair iman şuurumuzu güçlendirmeyi gerektirir.
Bununla beraber, sayısal bir çokluk olsa bile nitelik anlamında her zaman az olur. Kömür ile elmas gibi...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- 8000 peygamberin geldiği rivayet sahih mi?
- SÜNNETLE YAŞAMAK 11
- "Her ümmetin bir peygamberi vardır..." (Yunus, 10/47) ayetine göre, fetret devrinde ümmetlere peygamberlerin gelmemesi çelişki olmaz mı?
- Kuran'da “ümmet” kavramı hangi manalarda kullanılmıştır?
- Bütün peygamberlerin öğretileri, inanç esaslarında bir midir?
- "Her birinize bir yol belirledik,..." ayetini açıklar mısınız?
- Saffat suresi 147. ayet: "Biz onu (Yunusu) yüz bin veya daha çok insana peygamber olarak gönderdik." Buradaki "veya" kelimesi neyi ifade ediyor? Nasıl anlamalıyız, 100.000 mi, daha fazla mı?
- Nahl 93 dinde çoğulculuğu onaylar mı?
- “Biz her millete bir peygamber gönderdik.” (Nahl, 16/36) ayeti ile “Eğer isteseydik her şehre bir uyarıcı peygamber gönderirdik.”(Furkan, 25/51) ayetinde bir çelişki varmış gibi görünüyor?
- Türklere neden bir kitap inmedi?